Opera translate Spanish
2,378 parallel translation
Muhtemelen Savoy, veya Claridges veya opera, veya ona benzer bir gece klubünden almıştır.
Probablemente los compró en el Savoy o en Claridges o en la ópera o en algún club elegante.
Ah, ben onu Opera Otel'de inceledim.
Ah, me instalé en el Hotel Ópera.
Her gün zindelik için öğlen 2'de 7,5 dakikalık bir öğle uykusuna yatardı,... ninni olarak opera eşliğinde.
Todos los días, exactamente a las 2 pm tomaba una siesta de 7 ½ minutos Con una Opera como canción de cuna.
Biz sadece, bizimkiler boşandığı için buradayız..... Oprah'ın programına çıkmak için gelmedik.
Nuestros padres se están divorciando. No somos turistas. Ni venimos a ver El Fantasma de la Opera.
Müthiş bir opera sanatçısı.
Una cantante de Opera maravillosa.
Operadaki Hayalet sanki.
Es el fantasma de la opera.
Tanrı gizemli yöntemlerle çalışır.
El Señor opera de formas misteriosas.
Ameliyat olmazsanız fıtık sürekli büyür ve tekerlekli sandalyeye mahkûm olursunuz.
Si no se opera, la hernia se hará mayor y podría acabar en silla de ruedas.
O, İtalyan opera şarkıcısı değil, neden hep yanlış söylüyorsun?
Él no es un cantante Italiano de ópera Huesos, ¿ por qué siempre dices eso mal?
Opera, berber dörtlüsü değildir.
La opera no es exactamente una traducción de un cuarteto de barbería.
Ama tabii, opera seven biri olarak siz daha iyi bilirsiniz.
Por supuesto, tú lo sabrías, siendo un amante de la opera.
Damian Lake, Uluslararası Danışmanlık'ın sahibi. Onaltı ülkeye yasa dışı silah taşıdığından şüphelenilen kargo uçaklarıyla iş yapıyor. Bu ülkelerden bazıları Somali, Irak, Afganistan.
Damian Lake es dueño de "Consultants International" la cual opera una flota de aviones de carga que son sospechados en el tráfico de armas ilegales a personas en 16 países incluidas Somalia, Iraq y Afganistán.
Evet, BJS'e göre demografik veriler ttutumları, tutumlar da kararları belirliyor.
- ¿ Selección Científica del Jurado? Sí, la SCJ opera bajo el supuesto que la demografía predice las actitudes las actitudes predicen veredictos.
Acele et, Mélinée. Bir saat içinde opera giriş sınavım var.
Date prisa, Mélinée, mi audición de ópera es dentro de una hora.
Kimonomla opera dinliyorum.
Escucho ópera vestido con un kimono.
Gezi boyunca sadece ikimiz olacağımıza göre, Clark, şu radyoyu opera harici bir şeye değiştirsen?
¿ Ya que solo somos tu y yo en este viaje, Clark, qué tal si cambias el radio satelital a algo menos operativo?
Sadece opera kısmından kaytarmaya çalışıyordum.
Trataba de evitar la parte de la ópera. No soy fanático de ella.
Bu gece operaya gidiyor musun?
Hola, ¿ vas a ir a la opera está noche? Sí.
Evet, opera erken başlayacak.
Sí, la ópera termina rápido.
... operanın amatörler için olanıdır.
Opera para amateurs.
Okulun bu geceki opera için biletleri olduğunu biliyor muydunuz?
¿ Sabe que el colegio tiene un montón de entradas para la opera de esta noche?
Küçük bir anlaşmazlığın operaya gitmenize engel olmasına izin vermeyeceksiniz değil mi?
¿ Va a permitir que nuestro pequeño desacuerdo se interponga con la opera?
O opera haftalar önce bitti ve aslında çocuklar içindir.
Esa opera terminó hace semanas, y es más bien para niños.
Çok harika işler yapıyorlar, opera takvimini yanlış okumak gibi.
Hacen cosas geniales, como leer mal el calendario de la opera.
Ben yokken siz de opera hakkında konuşabilirsiniz.
Ustedes dos pueden hablar sobre opera mientras no estoy.
Opera sıkıcı gelmeye başlarsa...
Cuando la ópera se pone aburrida...
Biraz önce "Sihirli Flüt" ile ilgili bir opera severle sohbet ettim ve biraz önce izlediğimiz şeyle aynıymış gibi davrandı.
Acabo de tener una conversación con un espectador sobre "La Flauta Mágica". Y fingió que era exactamente lo que había visto.
Annie, ne bekliyordun ki, opera salonu mu?
Annie, ¿ qué esperabas? ¿ Una ópera?
Epiglot, kaslar, dalak ve şimdi de karaciğeri hepsi % 20 işler durumda ve hızlı bir şekilde kötüleşiyor.
La epiglotis, músculos, el bazo y ahora su hígado el cual opera al 20 % y se deteriora rápidamente.
Aynen ufak bir opera gibi, değil mi?
Parece una ópera, ¿ verdad?
Hemen ameliyat edilmezse, bu adam ölecek.
Si nadie opera a este hombre pronto, morirá.
Opera sever misin?
¿ Le gusta la ópera?
Ama daha sahnede opera söylerken üzerine perde indirdiğimiz opera sanatçısının duygularını incittiğimizin farkındayız.
Pero estamos punto de herir los sentimientos de este cantante de opera Italiano bajandole el telón prematuramente durante su presentación.
Cinayetin asıl kamera kayıtları bizde yok ama bu Quahog Opera Şirketinin yapmış olduğu canlandırmayla cinayetlerin nasıl gerçekleştiğini sizlere göstereceğiz.
No tenemos imágenes del asesinato pero podemos mostrarles qué paso gracias a esta recreación de la compañía de Opera de Quahog.
( Strella, Maria Callas taklidi Yunan opera sanatçısı )
( Strella como Maria Callas cantante de ópera griega )
Opera üzerinde çalıştığını biliyor muydun?
¿ Sabías que estaba trabajando en una ópera?
Avustralya'da oldugunu ve Sydney Opera BinasI'nI sattIgInI duydum. - SatIyordum.
Escuché que andabas por Oceanía, vendiendo la Ópera de Sydney.
Stone, bana Syney opera binasını sattı.
Stone me vendió el Opera House de Sydney.
Bana Sidney Opera salonunu sattı.
¡ Amigo, me vendió el maldito Opera House de Sydney!
Opera için özür dilerim.
Perdón por la opereta.
Aşçı öldüğünden beri, Bay Jimmy hep arkada çalışıyor şarabını içiyor, opera dinliyor, et doğruyor.
Cuando murió el cocinero, Jimmy sólo se quedó allí, a beber su vino, escuchar opera y cortar la carne.
Delgado ve Pastori, Manhattan Opera Topluluğu'na gitmiş.
Delgado y Pastori donaban a la Ópera de Manhattan.
Bu ev onun üssüyse, paraya ulaşabilirdi. O Şirket ajanı.
Si opera desde esta casa, exijo que tenía acceso al dinero.
Tamam, nasıl çalıştığını biliyorum.
De acuerdo, yo sé como opera.
Şirket'in çalışma şeklini biliyorum.
Sé cómo opera la Compañía.
Herhangi birisi o daireyi tutabilir.
Cualquiera podría rentar ese apartamento, una cantante de opera, el elenco de Stomp...
Bir opera sanatçısı, tepine tepine yürüyen insanlar, tahta bacağıyla step dansı yapan bir korsan.
Sí, un pirata que baile tap con una pata de palo.
- Bailey vuruldu.
Nos opera.
Operaya mı?
¿ Para la opera?
Opera başlamak üzere.
- La ópera está por comenzar.
Opera? Kayıkevi?
¿ La ópera?