Order translate Spanish
212 parallel translation
Master of the Teuton Order - V. Ershov
Master of the Teuton Order - V. Ershov
The Leningrad Order of Lenin Film Studio "Lenfilm"
laureados con la orden Lenin.
Emirlerinize hazır.
Todo en order, señor.
It was an order.
Era una orden.
* Ve bütün çocuklar içki ısmarlardı *
# And all the boys'll order up another round
Louise, Union for Moral Order diye adlandırılan partinin genel sekreteriyim ben!
Louise soy Secretario General del partido llamado "La Unión para el Orden Moral".
Moral Order büyük bir şakaya dönüşüyor!
Gracias al Presidente Berthier, "El Orden Moral" es una broma.
Moral Order'ın vekaleti Charrier, sana bir şey çağrıştırmıyor mu?
Charrier el diputado. Orden Moral, ¿ lo conoces?
Union for Moral Order'ın geleceği ne olacak?
¿ Cuál es el futuro del Orden Moral?
" Berthier'in son sözü şu oldu kendisi Moral Order'in savunucusudur.
"La última oración pronunciada por Berthier símbolo del Orden Moral, fue,'Recuerda mi regalito"'.
Kötülük yaptılar ama bana mı, yoksa sana mı?
Eine Kugelkam geflogen, giltsie mit order giltsie dir?
Doktor Ishii birliğimizde bir sürü kalifiye eleman var onlara ölmelerini emretmek, sizce bir ziyan olmaz mı?
Dr.Ishii, Nuestro Escuadrón tiene mucha gente calificada, isn't it a waste do order them to die?
Düzenin canı cehenneme.
Al diablo con el order.
And in order to do that, we have to occupy dangerous ground between him and Washington.
Y para hacer eso, tenemos que ocupar un terreno peligroso entre él y Washington.
Even the restraining order my parents shapped on him was no deterrent.
Incluso la orden de restricción de mis padres no fue un obstáculo.
Şu mail-order kocayı hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas el marido por correo?
Çoğu sıkıcı ve bürokratiktir, kanun ve düzen gibi.
Sé que hay mucha burocracia y pesadez, como en Law and Order.
Komutan, müsaadenizle sizi Obsidian Order'dan gözlemcimiz Korinas'la tanıştırayım.
Comandante, le presento a Korinas, la observadora de la Orden obsidiana.
- Romulanlar'ın Federasyon'a bir tane... gizlenme cihazı ödünç verdiğini, Obsidian Order bir süredir biliyordu.
- La Orden obsidiana sabía que los romulanos les han dado el dispositivo.
Order da bu istihbaratı, Merkez Komutanlığıyla paylaşmamayı mı uygun gördü?
¿ La Orden prefiere no compartir su información con la Comandancia?
Şimdiye dek Order, bu gizlenme cihazını Kardasya'ya karşı bir tehdit olarak görmemişti.
Considerábamos que el dispositivo no era una amenaza para Cardassia.
O bölge doğrudan Obsidian Order'ın denetimi altında ve o bölgeye girmeyeceksiniz.
La Orden controla ese sector y nadie va a entrar en él.
Orias sistemini korumak için Obsidian Order'ın gereken tüm adımları atacağını söylüyorum.
Lo que digo es que la Orden obsidiana hará Io que sea necesario para proteger el sistema Orias.
Obsidian Order onlara da hiçbir cevap vermemiş.
La Orden obsidiana tampoco les da una repuesta.
Order birilerine hesap vermeli.
La Orden debe rendirle cuentas a alguien.
Eğer sen karışmasaydın Defiant'ın Orias'a ulaşmasını engellemiş olacağımı Obsidian Order'a rapor yazarken belirtmeyi unutma.
Cuando le presente su informe a la Orden obsidiana, dígale que podría haber impedido que la Defiant Ilegase a Orias si usted no hubiera interferido.
Demek ki Obsidian Order'ın.
Eso indica que son de la Orden obsidiana.
Obsidian Order.
La Orden obsidiana.
Order'ın her bir tabaktaki yemeği uygun bir şekilde kayda geçirmeden Kardasyalı vatandaşların yemeğe oturamadığı söylenir.
Se dice que los cardassianos no pueden comer sin que la Orden registre los platos.
İmplantı Garak'ın kafasına Order'ın yerleştirdiğini mi düşünüyorsun? Benim daha iyi bir sorum var.
¿ Cree que la Orden puso ese implante en la cabeza de Garak?
İmplant bana bizzat, Obsidian Order'ın başı olan Enabran tarafından verildi.
Enabran Tain, el jefe de la Orden obsidiana, me hizo el implante.
Merkezi Komutanlık, Obsidian Order, seni buraya sürgün eden her kimse.
El gobierno central, los obsidianos o quienquiera que te exiliara aqui.
Dört tane faili meçhul dosyam var. Bunların Obsidian Order tarafından işlendiğini sanıyorum.
Tengo cuatro casos pendientes en mis archivos de homicidios probablemente cometidos por la Orden obsidiana.
Eğer Garak Order'ın üyesiyse belki biraz olayları aydınlatabilir.
Garak podria aclarárnoslos.
Tain Obsidian Order'ın kendisiydi. Merkez Komutanlığı bile ona meydan okumaya cesaret edemezdi.
Tain era la Orden obsidiana, ni tan siquiera el comando central se atrevia a enfrentarse a él.
Uzun zaman önce, Obsidian Order'da çok üst mevkilere geldik.
Nos convertimos en personas muy poderosas en la Orden obsidiana.
Order'dan birisi, bazı Bajorlu mahkümların kaçışına izin vermekle suçlandı.
A alguien de la Orden se le acusó de dejar escapar a prisioneros bajoranos.
Şu Quark'ın konuştuğu Kardasyalı, Boheeka,... sanırım Obsidian Order'dan korkmak için gerçekten bir sebebi vardı.
Ese cardassiano con el que hablaba, Boheeka, tenia sus razones para temerle a la Orden obsidiana.
Geçen gün Garak, Obsidian Order üyesi olan eski bir arkadaşından bahsetti.
Garak mencionó a un viejo amigo suyo, un miembro de la Orden obsidiana.
Eskiden Obsidian Order üyesi olduğumu düşünüyor.
Creia que yo era miembro de la Orden obsidiana.
Dejar, Obsidian Order çalışanı. Güvenlik nedenleriyle ekibimize atandı.
Dejar pertenece a la Orden obsidiana, la asignaron por razones de seguridad.
Order Bajor'la barış antlaşmasına daima karşı olmuştur.
La Orden siempre se opuso al tratado de paz con Bajor.
Order başarısızlığı ödüllendirmez.
La Orden no recompensa el fracaso.
Basit bir terzi mi? Eskiden Obsidian Order'ın ajanı olan basit bir tezi.
Un pobre sastre que solía ser agente de la Orden obsidiana.
Obsidian Order mı? Güvenlik Şefi, hünerli doktorumuzun fantezilerini ciddiye almasan iyi olur.
Condestable, no tome muy en serio la imaginación del buen doctor.
İstasyondan hiç ayrılmıyor. Diğer Kardasyalılar'la temastan kaçınıyor. Bir zamanlar Obsidian Order ajanı olma olasılığı var.
Nunca sale de la estación evita el contacto con los cardassianos y es posible que fuera agente de la Orden obsidiana.
- Evet. Canına yapılan bu kastın Order'la bir ilgisi olduğunu varsayabilir miyiz?
¿ Trataron de asesinarlo por culpa de la Orden?
Konu geçmişiyle ilgili sorulara gelince Obsidian Order da pek yardımcı olmaz.
Lo mismo sucede con la Orden obsidiana a la hora de responder a preguntas sobre él.
Dün başına talihsiz olay gelen tek eski Order ajanı Garak değildi. Ama en şanslısıydı.
Garak no es el único antiguo agente de la Orden que ayer tuvo un "desafortunado incidente" pero es el que tuvo más suerte.
- Obsidian Order'dan.
- En el Orden obsidiano.
Obsidian Order'ın eski yöneticisi.
El antiguo jefe de la Orden obsidiana.