Orleans translate Spanish
2,445 parallel translation
Orleans mıntıkasında devlette çalışan bütün öğretmenleri!
A todos los maestros del distrito de Orleans.
Hey, sen New Orleans'ta bulundun, değil mi?
Estabas en Nueva Orleans, ¿ no?
New Orleans, evet.
Nueva Orleans, sí.
" New Orleans her zaman üç günlük sakal gibi bir şehir oldu.
" Nueva Orleans siempre fue como una ciudad con barba de tres días.
- "Kreoler güya New Orleans'ta ve civarında bulunuyor ama ben hâlâ hiçbiriyle tanışmadım ve ayakkabıcı cinler gibi peri masalı kahramanları olduklarından şüphelenmeye başladım."
"Supuestamente hay criollos en la zona de Nueva Orleans. " Nunca conocí uno y sospecho que son un cuento de hadas ". - Hadas.
New Orleans'a geçen gidişimde...
- La última vez que fui, era como si...
Bunu şimdi yazıyor olması... İnsanlara New Orleans'tan uzak durmalarını söylemesi... Oraya gitmeyin, restoranlarında para harcamayın, demesi...
¿ Tiene que escribirlo ahora decir a la gente que no vaya a Nueva Orleans que no gaste su dinero en los restaurantes allí?
Bu seçim önemli çünkü New Orleans'ımıza dönüp dönemeyeceğimizi belirleyecek.
Lo que está en juego es si podemos volver a nuestro hogar en Nueva Orleans.
Bu yüzde, 9 aralıkta hepinizden seçim sandıklarına gitmenizi ve New Orleans mıntıkasının sesi olmanızı istiyorum.
Necesito que todos vayan y voten... - No iré a ningún lado. -... el 9 de diciembre para hacer oír al distrito de Orleans.
Dediğim gibi, New Orleans bize geri pasladı. Biz istihkamcılara pasladık. Onlar da taşeronlara pasladı.
Como dije, Nueva Orleans nos lo devolvió nosotros se lo dimos a los ingenieros y ellos a los contratistas.
Toni, elimden geldiğince sana yardımcı olduğumu biliyorsun. Ama ne zaman New Orleans Emniyeti'nin bir birimden rapor çıkarmasan bana geliyorsun.
Toni, no es que no te quiera ayudar cuando puedo ¿ pero desde cuándo soy la persona a la que vas cuando no consigues un informe de la Policía?
Ama New Orleans'lıysan, New Orleans'lı gibi davran. Ortam kötü.
Pero si eres de Nueva Orleans, compórtate como si lo fueras.
Şef, memleketim Orleans'ta bir sorunum var.
Chef, tengo un problema en mi casa en Nueva Orleans.
Git. New Orleans'a git.
Ve a Nueva Orleans.
11 Eylül'den sonra New York'a yardımcı olmuştu. 1989 depreminden sonra San Francisco'daydı. Şimdi de New Orleans'ta.
Ayudó a Nueva York luego del 11 de septiembre a San Francisco luego del terremoto del 89, y ahora a Nueva Orleans.
İnan bana, New Orleans müziği bugüne kadar hiç gitmediği bir yöne götüreceğim.
Confía en mí. Llevaré a la música de Nueva Orleans a un nuevo nivel.
Funk, bounce ve dibine kadar sağlam New Orleans müziği. Evet!
Con funk, bounce y el estilo duro y pesado de Nueva Orleans.
Alkışlarınızla, New Orleans'ın yerlisi Annie Tee!
Denle la bienvenida a esta oriunda de Nueva Orleans, Annie Tee.
Bütün New Orleans'lıların kaba olduğunu düşünerek.. ... dönmeni istemedim.
No quería que se fuera creyendo que todos en Nueva Orleans son groseros.
Ben de buralıyım. New Orleans'ın doğusundan.
Yo también soy de Nueva Orleans, del este.
New Orleans'ta Mardi Gras'nın en büyük olaylarından biriydi.
Era una de las fiestas más importantes del Mardi Gras en Nueva Orleans.
Kim demiş Saints'i yeneceğim diye?
¿ Quién lo dice? ¿ Quién dice que le va a ganar a los Santos de Nueva Orleans?
- Siyah ve altın sarısı! - Burası her zaman New Orleans barı mı?
Negro y oro siempre.
Sürgündeki New Orleans gibi.
Es como una Nueva Orleans en el exilio.
New Orleans müziğinde ve New Orleans kültüründe esaslı ve manalı bir şey var. Modern cazda bunu kaybettik. Ne dediğimi anlıyor musun?
Decía que hay algo de elemental y espiritual en la música y en la cultura de Nueva Orleans que no está en el jazz contemporáneo, ¿ entiendes?
New Orleans havası olan bir modern caz albümü yapacağım.
Quiero grabar un disco de jazz moderno que sea fiel a Nueva Orleans.
Sana bir yıl önce New Orleans albümü yapmanı söyleyen bendim.
Olvídalo. Te dije hace un año que grabaras un disco típico de Nueva Orleans.
New Orleans'tan New York'a. Seni oradan tanıyorum. 6.25.
Te vi en la aerolínea JetBlue y en los aeropuertos.
New Orleans'la mı?
¿ De Nueva York o de Nueva Orleans?
Katrina sırasında Danzinger Köprüsü'nde cinayetle ve cinayete teşebbüsle suçlandılar. New Orleans polis memurlarından 7'si birer birer polise teslim oldu.
Siete agentes de la Policía de Nueva Orleans se entregaron luego de ser acusados de homicidio e intento de homicidio en el caso del Puente Danziger, ocurrido días después de Katrina.
Sevdikleriyle vedalaştılar. Danzinger 7'si olarak adlandırılan grup Orleans Tutukevi'ne gidip teslim oldu.
Los familiares y amigos se despiden y "Los 7 de Danziger", como les dicen llegan a la prisión parroquial central.
New Orleans Emniyeti!
¡ Policías, policías!
New Orleans'lı 7 polis memuru...
Siete policías de Nueva Orleans...
Mosca's in güzel olan şeyi aynı zamanda New Orleans'ın bocalama sebebi.
Así como lo ves, lo que hace especial a Mosca's es lo que últimamente le cuesta más a Nueva Orleans. - ¿ Qué?
Buna mecburuz. Ve New Orleans'a değişim getirmekle ilgili pek çok argüman var.
Y para comenzar a cambiar Nueva Orleans, hay muchos argumentos que deben evitarse, en lo posible.
Yeni bir karma albüm çıkarıyoruz. Yeni bir şirket kurduk. New Orleans Hip-Hop'unu dünyaya tanıtmaya çalışıyoruz.
Estamos armando una muestra, para comenzar un sello y llevar un poco más de nuestro hip hop al mundo.
New Orleans'tan tanışmıyorsunuz. Burada tanıştınız.
¿ Entonces se conocieron aquí, no en Nueva Orleans?
New Orleans mültecilerinin maçları seyrettiği yerde.
Es un bar donde los refugiados del huracán van a ver los partidos.
Maske takmayı da. Hatta New Orleans'ı da.
Del trabajo, de Nueva Orleans.
New Orleans'ı seviyorum.
Amo Nueva Orleans.
Deha budur. Ve biz bunu burada, New Orleans'ta icat ettik.
Y nosotros inventamos eso aquí, en Nueva Orleans.
Her zaman en iyi yolu budur. Bildiklerim Calliope ve New Orleans'a dönmekten ibaret.
Y conozco Calliope y crecer en Nueva Orleans, pero es todo lo que sé.
- Hayatım... New Orleans'ta yeterince dans müziği var.
Nena, Nueva Orleans tiene suficiente música de baile.
New Orleasn bu.
504... eso es Nueva Orleans.
Sadece New Orleans'ta, değil mi?
Sólo en Nueva Orleans, ¿ verdad?
Orleans mıntıkası ise Demokrat.
El distrito de Orleans es conservador.
New Orleans emniyetini arayıp sana yardım çağıracağım.
Llamaré a la Policía para que vengan y te ayuden, ¿ sí?
New Orleans'a geldiğimden beri her gün Noel.
¿ Para qué?
Niye şimdi gideyim?
Todos los días es Navidad desde que llegué a Nueva Orleans.
Kim demiş?
¿ Quién dice que le va a ganar a los Santos de Nueva Orleans?
New Orleans Emniyeti mi?
¿ Quién va a mantener el crimen bajo control?