Palm springs translate Spanish
437 parallel translation
Delirdin mi? Palm Springs'e kimin parası yeter?
¿ Quién puede pagar en Palm Springs?
- Palm Springs'e gitti.
- Se lo llevó a Palm Springs.
Palm Springs'te değildi, garajda da değildi.
No estaba ni en Palm Springs ni en el garaje.
- Seni uzak bir yere gönderiyorum Haftanın yorgunluğu için Palm Springs'e
Te enviaré a Palm Springs por el resto de la semana.
- Çekime başlamadan önceki gece, Palm Springs'ten geri dönmüştüm
La noche antes de filmar regresé de Palm Springs.
Palm Sprigs'ten buraya St Morizt'e ve Riviera'ya gelmeyi aptallık olarak görüyordu.
Esto de volar de Palm Springs a St. Moritz y luego a la Riviera le parecía una tontería.
- Palm Springs.
- A Palm Springs.
Sizi Palm Springs'te sanıyordum.
Creía que estaba en Palm Springs.
Eğer altı Çinli Las Vegas'ta bir trenden inerse ve iki tanesi bir akvaryumun içinde yüzüstü yüzerken bulunursa kim olduklarını belirlemek için elimizdeki tek şey iki adet telefon numarasıysa bunlardan biri Plaza 0-0000, ve diğeri de Columbus 0-1492 ise tren Palm Springs'e saat kaçta varmıştır?
Si seis chinos bajan de un tren en Las Vegas... y dos aparecen flotando boca abajo en una pecera... y el único dato para identificarlos es dos números telefónicos : Uno, Plaza 0-0000, y el otro, Columbus 0-1492... ¿ a qué hora llegó el tren a Palm Springs?
Çünkü Palm Springs'te 11 harf var.
Palm Springs contiene once letras.
Palm Springs.
Palm Springs.
Veya güneşlenmek için Palm Springs'e.
O a Palm Springs para broncearnos.
Ellen'i her yıl Avrupa'ya tatile gönderdi, ve bana da Palm Springs'teki o evi verdi.
A Ellen le dio un viaje a Europa cada año a mí me dio esa propiedad en Palm Springs.
Palm Springs'e giden yanlış ipuçları bıraktım.
Les dejaré pistas falsas para que se dirijan a Palm Springs.
Palm Springs'e gidiyorlar.
Van a Palm Springs.
- Palm Springs'de ne bulacak?
- ¿ Qué encontraría en Palm Springs?
Bu ayak izleri, Palm Springs'e gittiklerini söylüyor.
Esas huellas dicen'Palm Springs'.
- Sağlık Çiftliğinde mi neymiş.
Está en Palm Springs, en un balneario.
Palm Springs'deki bir yapımcı arkadaşımın evindeydim. Havuzun kenarında güneş banyosu yapıyordum.
Yo estaba estaba en Palm Springs, en casa de un productor amigo mío, tomando el sol junto a la piscina.
Özel jetime binip Palm Springs'e uçacağım, Eddie Knuckles ile takılacağım, Başkan Ford ve Nixon'la bir kaç golf vuruşu yapacağım.
Cogeré mi avión privado, me iré a Palm Springs, saldré con Eddie Knuckles y jugaré al golf con el presidente Ford,
Joey için Palm Springs'de bir iş ayarlamıştım ve o ortalıkta yok.
Tenía un trabajo para Joey en Palm Springs y no sé dónde está.
Palm Springs'de çok tutuldun.
Tuviste mucho éxito en Palm Springs.
MALİYECİNİN KARISI PALM SPRINGS'DEKİ EVİNDE ÖLDÜRÜLDÜ
ESPOSA DE FINANCIERO LOCAL ASESINADA EN SU CASA DE PALM SPRINGS
- Palm Springs.
- Palm Springs.
Palm Springs'deki Rheiman cinayetiyle ilgili.
Es por el asesinato de Rheiman en Palm Springs.
Birkaç hafta önce Palm Springs'de bir cinayet işlendi.
Hubo un asesinato en Palm Springs, hace un par de semanas.
Bu Palm Springs'den Teğmen Curtis.
Éste el Teniente Curtis de Palm Springs.
Polis, Palm Springs'deki bir cinayete karıştığınızı düşünüyor.
La policía cree que estás involucrado en un asesinato en Palm Springs.
Palm Springs'deki kaltak her an fikrini değiştirebilir ve seni teşhis edebilir.
Esa zorra de Palm Springs cambiará de idea en cualquier momento y te identificará.
Onu yakında Palm Springs'e götüreceğiz.
Le trasladaremos a Palm Springs pronto.
Çünkü o gece Palm Springs'de değildi.
Porque él no estaba en en Palm Springs aquella noche.
Palm Springs'te iyileşirken çantası çalındı.
Se recuperó en Palm Springs, donde le robaron el bolso.
# Bel Air ve Palm Springs'i aradım ama, bir yanıt alamadım.
Lo llamé a Bel Air y Palm Springs pero no lo encontré.
Sekreterime tembihledim... -... Palm Springs'te olduğumu söyleyecek.
- Hago decir que estoy en Palm Springs.
Bill Lawrence, ABC, Palm Springs, California.
Bill Lawrence, ABC, Palm Springs, California.
Ucuza boş bir arazi al oraya su getir ve çabucak bir Palm Springs'in olsun.
Comprar tierra barata en el desierto conseguir el agua y lograr un Palm Springs instantáneo.
Buraya da gelmezdim, Ama onun şehir dışında işi varmış.
Yo ni siquiera estaría aquí, pero él está en Palm Springs.
Yarına kadar şehir dışında olacağını sanıyordum, ve...
Creí que estarías en Palm Springs hasta mañana y- -
Gündemdeki ilk şey Palm Springs'e gezi.
Lo prioritario es un viaje a Palm Springs.
Palm Springs'te tanışmıştık.
Nos conocimos en Palm Springs.
" Palm Springs'de Canyon Oteli'nde olacağım.
" Estaré en el Canyon de Palm Springs.
Bay Forrester Palm Springs'e geldi mi?
¿ acudió Jack Forrester a verla a Palm Springs?
Oda arkadaşımın üstü açık arabası var. Palm Springs'e gideceğiz.
Mi compañero de habitación tiene un descapotable.
- Palm Springs'ten geliyorsunuz, değil mi? - Evet.
Acaban de llegar de Palm Springs, ¿ eh?
Palm Springs'te bir arkadaşım var, Lenny Green.
Tengo un amigo en Palm Springs, Lenny Green.
Bagajda tenis raketi Palm Springs'ten alınmış bazı erkek kıyafetleri Cayman Adaları'ndan postalanmış bazı iş mektupları var.
Unas raquetas de tenis en el baúl ropa de hombre con etiquetas de una tienda en Palm Springs cartas de negocios con dirección de retorno en las islas Caimán.
Palm Springs'ten olduğunu söylüyor, ama teni hiç bronzlaşmamış.
Dice que es de Palm Springs, pero no está bronceado.
Joe'yu ara çabuk. Bunu yapamam.Perşembeye kadar Palm Springs'de kalacak.
No puedo, está en los Springs hasta el martes.
Ama geçen hafta TV seyrederken... Palm Springs'den yayınlanan Bob Hope Desert Classic turnuvasını açtım.
Pero la semana pasada, estábamos viendo la TV... y puse el Clásico de Bob Hope desde Palm Springs.
Palms Springs'e giderken seni de götürelim mi?
Nos vamos a Palm Springs. Nos vemos en casa de Trent.
Ama Joe Palm Spring'de.
Pero Joel está en los Springs.