Papatya translate Spanish
491 parallel translation
Bir papatya!
¡ Aupa! ¡ Vamos a la cama!
Yarın papatya kadar taze hissedeceksin.
Mañana, estará como una rosa.
Şirin bozulmamış bir çocuk olduğumu kalbi düğün çiçeği ve papatya dolu olan birisi olduğumu varsayıyorum.
Finjo que soy una chica agradable y tímida... con el corazón lleno de margaritas y mariposas.
Papatya kadar taze olacaksın.
Se quedará fresca como una rosa.
Bu da bir papatya.
Está la margarita.
Bill, papatya.
Bill, la margarita.
Evet, koparılalı sadece birkaç gün olmuş bir papatya değil mi?
Una flor arrancada hace varios días.
Bu iyi bir fikir ama yorulduğumdan değil, papatya kadar taze ve diriyim.
Eso es una buena idea, no es que esté cansado. Estoy fresco como una rosa.
# - Papatya Karahindiba.
- Daisy Dandelion
Hadi sana bir bardak Papatya çayı koyayım da git yat. - Boşver Papatya'yı.
Te hago una buena taza de manzanilla y te vas a la cama.
Trail bir papatya kadar taze.
El rastro está fresco como una margarita.
Papatya çayınız Majesteleri.
El té de manzanilla, Alteza Imperial.
Georgia'daki fidanligindan... ve papatya gibi beyaz dostlarindan biktim usandim artik!
¡ Y estoy cansada de oír hablar de... esa plantación de Georgia y tus amigos irreprochables!
Bu sabah gömüldü, bir papatya kadar taze.
A él se le plantó esta mañana, ¿ sabes? Estará tan fresco como una margarita.
Ama papatya çayından bir fincan isterim.
Pero me gustaría una taza de tu té de manzanilla.
Papatya çayı ister misin?
¿ Deseas un té de manzanilla?
Şimdi papatya çayını getireyim mi, Gaston?
¿ Podría ofrecerte una manzanilla, Gaston?
- Papatya toplamıyorduk herhalde.
- No estábamos de paseo.
Batana dek kalırdık Dünya durdukça seni sımsıkı tutardım Ve şapkamda bir papatya büyürdü.
Nos quedaríamos allí y te abrazaría fuerte...
Sıcak bir papatya çayı mesela?
¿ Quieres una manzanilla caliente?
Gino! Marisa, git. Luciana'ya papatya çayı yap!
¡ Marisa, ve a preparar una taza de manzanilla a tu hermana!
Papatya mı arıyorsun?
¡ Oye, Bruna! ¿ Vas a coger margaritas?
Bir papatya veya karahindiba olabilir. Veya..
Podría hacer un diente de león o una margarita, o...
En son ne zaman bir kıza papatya verdin?
¿ Cuándo fue la última vez que le diste una flor a una chica?
Papatya kadar taze, altın kadar iyi.
Está fresca como una lechuga. ¡ Como nueva!
Yatmadan önce papatya çayı iç.
Deberías de tomarte una buena taza de té de manzanilla antes de ir a la cama.
Yarın sana papatya çayı alırım.
¿ Sabes qué haré? Iré a comprarte una bolsa de manzanilla mañana.
Anna papatya kolyesi yapıyor. Biz... bu konuşmayı yapıyoruz.
Anna hace una guirnalda de flores y nosotros charlamos.
Şarkının adı "Papatya".
Se llama "Margarita".
Papatya Papatya
Margarita
Sevgili Papatya Tepesi Köpek Çiftliği.
Estimados : Estancia de Cachorros Margarita.
Hayır, burada değil. Kendisi Papatya Tepesi Köpek Çiftliği'nde.
Está en la Estancia de Cachorros Margarita.
Orası zaten Papatya Tepesi Köpek Çiftliği mi?
¿ Es la Estancia de Cachorros Margarita?
Papatya!
¡ Hoopla!
" Bir gün, sihirli peri Ricky, Papatya Bumble'ı kulübesinde ziyarete gitmiş.
Un día, Ricky, el duendecillo mágico... fue a visitar a la abeja Daisy en su destartalada casita.
Biraz inek gübresi ve papatya lapası onu iyileştirir
Si me hubiera usted dejado ponerle el emplasto de moñiga con flor de manzanilla, ya estaría aliviada.
Biraz papatya çayı ister misin?
¿ Quieres una taza de tila?
Papatya desenli elde dikilmiş önlük.
un delantal casero con una margarita.
Haklısın, bu krizantem değil, bu bir papatya.
No es una nomeolvides. Es una margarita.
Papatya sahnesine geç kalacağım.
Llegaré tarde a la escena de Camille.
Bana Suriye'den elma Amman'dan şeftali, Halep'ten yasemin Mısır'dan limon kuru üzüm, mersin, papatya nar, beyaz güller minik tatlılar, hindistan cevizli halka kurabiyeler, şekerler kısa pastalar, puf pastalar şeker ve tütsü kehribar, misk ve bal mumu al.
Hortelano, dame manzanas de Siria melocotones de Amán, jazmines de Aleppo, limones de Egipto mirto, manzanilla granadas, rosa blanca y nuez moscada, turrón helado, dulces pastelillos, tortas con miel, azucar, incienso ámbar, almizcle y cera de candil.
Papatya söyledi bana, beni sevmediğini.
... la margarita que no me quieres.
Papatya söyledi bana, beni sevmediğini. Bana artık tapmadığını.
Me dijo la margarita que no me quieres... que ya no me adoras.
Papatya söyledi bana, beni sevmediğini. Ve bu yüzden ağlıyorum çaresizce.
Me dijo la margarita que no me quieres... y por eso lloro desesperada.
Ama kardeşim sert olması gerekirken bir papatya kadar narindir.
Pero Victor, que con esa fuerza deberia ser una fiera... Es mas manso que un corderito.
Daha çok papatya sapına benziyorlar.
Parecen tallos de margarita.
Güllerime papatya sapı yapıştırdı.
Puso tallos de margarita en mis rosas.
O da bana "Üzerinde papatya ve küçük tomurcuklar olanı seçerdim çünkü papatya sempatik bir çiçektir, tomurcuklarsa öyle neşelidir ki bir an önce açmayı beklerler." demişti.
Ella contestó : "El de las margaritas y los capullos de rosa porque las margaritas son unas flores muy hogareñas y los capullos son alegres. Parece que esperan florecer".
-... ve o papatya çıkar!
- ¿ Quieres quitarte esa margarita?
Bir papatya gibi taze görünüyorsun!
Te ves fresca como una flor.
Sana kuvvetli bir papatya çayı hazırlayayım.
La salud es la salud y lo primero es el sueño. - Voy a preparte un té de manzanilla.