English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ P ] / Paragraf

Paragraf translate Spanish

626 parallel translation
Bir yasa tasarısının paragrafı, siyahlarla beyazlar arasındaki evliliklere olanak sağlıyor.
Pasan una nota, para permitir los matrimoniós mixtos entre blancos y negros.
Yeni paragraf.
Párrafo nuevo.
Paragraf.
Punto y aparte.
Paragraf başı. Size, Bayan Gilda Farrell'a karşı olan istenmeyen ilginiz sebebiyle yazıyorum.
Quiero hablar de su inapropiada actitud hacia la Srta. Farrell.
Ünlem işareti, tire, paragraf başı.
Signo de exclamación, guión, abajo.
257. maddenin 24. paragrafının, 6. fıkrasının B bendinde kesinlikle olmaz diyor.
El articulo 257 párrafo 24 línea 6 dice claramente "No".
Başkanlık makamının dikkatini... iç tüzükteki 5. maddenin 3. paragrafına çekmek isterim.
Pido la atención de la presidencia sobre la regla número 5 de las reglas del senado, sección tercera.
Medeni Kanun'daki Paragraf 59B, Bölüm 25F'den bahsediyorsunuz.
Se refiere al Párrafo 59B, Sección 25F del Código Civil.
Paragrafın sonu.
Fin de párrafo.
Şimdi paragraf başı.
Nuevo párrafo.
Bir paragraf kaldı.
Sólo me queda un párrafo.
Gördüğüm kadarıyla 133. paragraf diyor ki...
En mangas de camisa. Observo que el párrafo 133 dice :
Sakıncası yoksa, son paragrafı daha yüksek okuyabilir misiniz?
Si no le importa, Sr. Harland, ¿ leería el último párrafo más alto?
Yeni paragraf.
Nuevo párrafo.
Yeni bir paragraf daha.
Otro nuevo párrafo.
Yapacak bir şey yok. Yeni paragraf.
Punto y aparte.
Paragrafınızı verin.
Diga lo que quiera.
Ben bir paragraf bile doldurmam.
No basto ni para un párrafo.
Paragraf başı ;
Párrafo, comillas.
Sözleşme tarihi 8 Haziran 1925. paragraf 34, A maddesi.
Lo dice este contrato del 8 de junio de 1 925, párrafo 34, sección "A".
Birinci paragraf ;
Párrafo uno :
İkinci paragraf ;
Párrafo dos :
Gözlemci memurun sonuç raporundan bir paragraf okuyabilir miyim? :
Voy a leer el párrafo de conclusión del informe del encargado del caso :
Sayfa 62, paragraf altı, kısım B.
Página 62, párrafo seis, sub apartado B.
Pornografik bir paragrafın altına "İyi yazılmış" yazmış.
Y después de un climax realmente pornográfico ha agregado : "¡ Bien escrito!"
Son paragrafı tekrar etsem iyi olacak.
Te repetiré el último párrafo...
Ama bana verilen konunun ilk paragrafını bitirdim... sadece birkaç dakika uğramak ve doğru yolda... olup olmadığımı öğrenmek istiyordum.
Pero he terminado el primer párrafo de mi tarea... y quería pasar por su casa unos minutos... para ver si iba por buen camino.
Paragraf başı.
Punto y aparte.
Paragraf 22.
Versículo 22.
Hepsi mektupta var, dördüncü sayfa, üçüncü paragraf.
Lo expuse en el reconocimiento, cuarto párrafo, tres...
Paragraf sonu da değil.
Tampoco es final de párrafo.
Üç paragraf altı.
Unos tres párrafos más abajo...
Yeni paragraf.
Punto y aparte.
İşi bırakırsan, sana verdiğimin yarısını ceza olarak bana ödeyeceğini yazan küçük bir paragraf var.
Hay una cláusula que dice que me pagarás una multa de la mitad de lo que te he dado si decides marcharte.
Ordu talimnamesi Madde 9, bölüm 2, paragraf 4 açıkça der ki ;
Señor, nuestro movimiento no es político. Artículo nueve, sección dos, párrafo cuarto del reglamento indica que :
Madde 12, Bölüm 26, paragraf...
Artículo 1 2, sección 26, párrafo...
7. bölüm, 528. paragraf.
Párrafo 528, sección 7.
Bölüm X-Y-Z, paragraf falan fişmekan.
Párrafo esto y párrafo bajo sección X-Y-Z aquello.
Bölüm, 531. Paragraf.
Eso es párrafo 531, sección 7.
West London Observer'da iki küçük paragraf geçtiler.
Dos párrafos pequeños al final de página del West London Observer.
Paragraf 836'ya göre...
De acuerdo co el artículo 836...
Dosya altı numara, bölüm 42, alt bölüm altı, paragraf üç. Şunu ekle : Mizah duygusu güçlü ve zarar görmemiş.
Expediente 6, capítulo 42, sección 6, párrafo 3, añadir :
Dosya numarası altı, bölüm 42, alt bölüm altı, yeni paragraf beş.
Expediente 6, capítulo 42, sección 6, nuevo párrafo 5.
Altı Numara hakkındaki dosya, bölüm 42, alt bölüm bir, paragraf bir.
Expediente 6, capítulo 42, sección 1, párrafo 1, :
Paragraf 1A açıkça belirtiyor ki...
El párrafo 1 A establece claramente...
Ancak Ceza Kanununun 447 nolu maddesinin 2. paragrafına göre kimse buraya sizden ya da müdürden izin almadan giremez. Bu kadın izinli sayılır mı? Göremediğim kimseye izin veremem, bu sebeple hayır.
Pero de acuerdo con la sección 447, párrafo 2 nadie puede entrar aquí sin permiso.
Bu ve diğer yasadışı eylemlerin sonucu olarak, Tutuklular Meksika Cumhuriyeti kriminal tüzüğünün 1224. paragrafı gereğince ölüme mahkum edilmiştir.
Como resultado de todos estos actos criminales, los prisioneros han sido sentenciados a muerte de acuerdo con los párrafos 12 y 24 del Código Criminal de la República de México.
- Paragraf 12 yi incelerseniz...
Si examina el párrafo 12...
İkinci paragraf...
Párrafo dos :
Son parağrafı okur musunuz?
¿ Quiere usted leer el último párrafo?
Ordu talimnamesi Madde 12, bölüm 7, paragraf 2 derki ;
El artículo doce, sección siete, párrafo dos del reglamento estipula que :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]