Pasha translate Spanish
450 parallel translation
Madam Pasha, merhaba!
¡ Madam Pasha, hola!
Karaga Paşa.
Karaga Pasha.
Harry. Bu Karaga Paşa. Bir zamanlar Kordofan bölgesinin valisiydi.
Harry, éste es Karaga Pasha, ex gobernador de Korgovan.
Hassan El Din Paşa.
Hassan El Din Pasha.
Pasha, yapma.
¡ Pasha, por favor!
Pasha?
¿ Pasha?
Pasha Antipov, çok kibirlisin.
Pasha Antipov, eres un pedante insoportable.
Saçmalama Pasha.
Pasha, no seas tonto.
Hayır Pasha.
No, Pasha.
- Pasha.
- Soy Pasha.
Olmaz Pasha.
No, Pasha.
Pasha!
¡ Pasha!
Pasha, sevgilim!
¡ Oh, Pasha, querido!
Pasha.
Pasha.
Bu yarayı iyileştiremem.
Pasha, no sé qué hacer.
Pasha, sevgilim.
¡ Pasha, querido!
Bir hastaneye gitmelisin.
Pasha, debes ir al hospital.
Hayır Pasha, ben yoldaşın değilim.
Pasha, querido, yo no soy tu camarada.
- Pasha uğramış.
- Solo es Pasha.
Pasha, bu Mösyö Komarovsky.
Pasha, este es Monsieur Komarovsky.
- Ben Pasha Antipov'la evliydim.
- Yo me casé con Pasha Antipov.
Murad bölünmüş Avrupa ile kendisi arasındaki son engeli ortadan kaldırmak için, Sultan III. Sinan Paşa komutasındaki ordularını Viyana'ya doğru sürdü.
El Sultán Murad III dirige sus tropas a Viena, bajo el mando de Sinan Pasha, para vencer el último obstáculo entre ellos y una dividida Europa.
Selim Paşa, ben sana sadığım.
Te soy leal, Selim Pasha.
Selim Paşa...
Selim Pasha...
Niçin Sinan Paşa'nın ordusuna katıldın?
¿ Por qué te has unido al ejército de Sinan Pasha?
Eğer Alexandru Sinan Paşa'ya yüklü bir miktar öderse Sultan kelleni uçurur, sevgili yeğenim.
Si Alexandru paga a Sinan Pasha una suma más grande, será tu cabeza la que corte el Sultán, querido sobrino.
Sinan Paşa ödeyeceğin parayı kabul etti, seni görmek istiyor.
Sinan Pasha está de acuerdo en tomar tu dinero. Quiere verte.
Sinan Paşa hayal kırıklığına uğradı.
Sinan Pasha está disgustado.
- Selim Paşa geliyor.
- Viene Selim Pasha.
- Selim Paşa?
- ¿ Selim Pasha?
Selim Paşa ile konuşmak istiyorum.
¡ Quiero hablar con Selim Pasha!
Söyle bana Selim Paşa... Sen İran'da kahramanlık yaparken benim Eflak'la savaşacağımı mı düşündün?
Dime, Selim Pasha... ¿ Pensabas que lucharía contra Valaquia, mientras tú te hacías el héroe en Persia?
Evet Sinan Paşa, düşüncem buydu.
Sí, Sinan Pasha. Eso creía.
Sekban Paşa!
¡ Sheikban Pasha!
Mustafa Paşa!
¡ Mustafa Pasha!
Rumeli ordularına Hasan Paşa komuta edecek ve aynı şeyi sol tarafta yapacak.
Las tropas de Rumelia comandadas por Hassan Pasha harán lo mismo por la izquierda.
Satırcı Paşa, yedek kuvvet olarak tepenin arkasında bekleyeceksiniz.
Satargi Pasha, quedarás de reserva, detrás de la colina.
Ve sen Selim Paşa, benimle birlikte kalacaksın.
Y tú, Selim Pasha, conmigo.
Biz de aynısını Hasan Paşa'nın komutasındaki Rumeli ordusuyla solda yapacağız.
Haremos lo mismo en el lado izquierdo, con las tropas de Rumelia, comandadas por Hassan Pasha.
Sinan Paşa!
¡ Sinan Pasha!
Bir gün beni Paşa gibi görürsen, hiç şaşma!
Pero no te sorprendas si me ves un día viviendo como un pasha.
Pasha!
Pasha!
Pasha sevgilim!
Querida Pasha!
Pasha, sen ne buldun?
Pasha, ¿ Qué tienes ahí?
Ne oldu, Pasha? !
¿ Qué es eso, Pasha!
- Ali Paşa mahkemesinin hizmetlisiyken... Yunan savaşında Türkle ve ona ihanet ettiğiniz yazılmış burada
Dice que en la guerra de Grecia, cuando erais el embajador francés en la corte de Ali Pasha, lo traicionasteis con los turcos.
- Ali Paşa tarafından imzalanan bir mektup - Bana büyük bir güvenin olduğunu gösteriyor
Una carta firmada por Ali Pasha en la que deposita en mí una gran confianza.
- Lordum, Ali Paşanın sözleri yeterli değilse... - Fransız memuru olarak size onur dolu sözlerimi öneriyorum
Señoría, si no es suficiente prueba la palabra de Ali Pasha, os ofrezco mi palabra de honor como oficial francés.
Omzunun üstünde beyaz bir güneş şemsiyesiyle Şeria İbrahim Paşa'nın yanında dolaşmak.
Paseando por Sharia Ibrahim Pashá con una sombrilla al hombro.
- Pasha!
- ¡ Pasha!
Pasha...
Pasha...