Pastor translate Spanish
3,470 parallel translation
Papaz, YÖS hastaları kimseye saldırmaya karar vermediler.
Pastor, los pacientes de SPM no decidieron atacar a nadie.
Kurtları tuzağa düşüren çobandın.
Fue el pastor que se encargó de mantener las ovejas a raya.
" Tanrı benim çobanımdır ; başka bir şey istemem.
"El Señor es mi pastor ; nada me falta".
Çoban benim, Janet.
Soy el pastor, Janet.
Pastor Reed ve Pastor Robbins'e git.
Quiero que busques al Pastor Reed y al Pastor Robbins.
3 Carnitas, 3 çoban 3 tane de Taco alabilir miyiz lütfen?
Nos pones tres carnitas, tres Al pastor y tres tacos de carne asada, por favor.
Boyd'un benden vaizin kız kardeşinin üzerine gitmemi istemesinden sonra senin Boyd'a ciddi derecede zarar verebilecek bir şeyler bildiğini anladım.
Por el modo en que Boyd me hizo presionar a la hermana del pastor calculo que debes saber algo que lo dañaría mucho.
- Vaiz verecek adam gidecek çünkü sadece iki saat parasını verdik.
Y el pastor se va a ir - porque solo le he pagado dos horas.
Vaiz Billy'nin kız kardeşi Cassie, Audrey'nin Yeri'ne geldi ve Ellen May'in mesaj bıraktığını söyledi.
La hermana del pastor Billy, Cassie, vino a Audrey's dijo que Ellen May le dejó un mensaje.
Sen de bir yol gösterensin yani.
Así que después de todo es usted un pastor. Sí.
Golem diye bilinen bir yol gösteren suikastçısı.
Un pastor asesino, conocido como El Golem.
Bir yol gösteren sırrını ölünceye dek saklar.
Un pastor guarda sus secretos hasta el final.
Ben ne bir çobanım ne de bir çiftçi.
No soy pastor ni tampoco un campesino.
Bölge papazı şehrin arındırıldığını söyleyene kadar raguyu sıcak tutacağına dair söz vermiş.
Prometió mantener el ragú caliente... hasta que el pastor local declarase la ciudad limpia.
- Şimdi papaz olmuş.
Ahora es un pastor.
İkincisi, Lucinda bir papaz olmuştu biliyorsun değil mi?
Además, Lucinda, es pastor, ¿ sabes?
"Lucinda" tatlım, Websters * ayrılma kelimesini... "ezik kız arkadaşın tıp fakültesini bırakıp... " papaz olmaya karar verdiyse kullanır'.
" Lucinda, querida, el diccionario define ruptura como algo que haces cuando tu patética novia abandona... la escuela de medicina para convertirse en pastor.
Ailemin de Alman kurt köpeği vardı.
Mi familia tiene un pastor alemán.
Aziz Roch Katolik kilisesinin papazı.
Es el pastor de la parroquia católica de St. Roch.
Peder Heslop kilise ile...... ilişkide bulunan bir papaz.
El padre Heslop es el pastor asociado con la iglesia.
Operasyon "Good Shepherd" iyi gidiyor efendim.
La operación Buen Pastor avanza bien, señora.
Operasyon Good Shepherd, her yönüyle başarılıydı.
La operación Buen Pastor... éxito total.
Bende, Papaz Mike.
Esa soy yo, Pastor Mike.
"Papaz" olacak bu arada.
Y es "Pastor", por cierto.
Tanrı şahidimdir ki...
El Señor es mi pastor,
Papaz Young ondan yardım istemeye gelmiş.
El Pastor Young acudió a él por ayuda.
Papaz Young bunalımdaydı.
El Pastor Young estaba deprimido...
Sen sadece benim peşimden koyun gibi gel.
Solo tienes que seguirme como si fueras una oveja y yo tu pastor.
İşte sen de papazı dopdolu bir çiftlik evini havaya uçurmaya böyle ikna ettin.
Así es como manipulaste al pastor para que explotase una granja llena de gente.
Çobana giden yol koyundan geçer.
El camino al pastor es a través de la oveja.
O çoban.
Él es el pastor.
Yeni bir papaz var.
Bueno, hay un pastor nuevo.
Yeni papazdan?
¿ El pastor?
Crystal papazına aşık.
Crystal está enamorada de su pastor.
"Papaz" olacak bu arada.
Y, a propósito, soy pastor.
Ben bir rahibe oldum.
Soy una pastor.
Erkek arkadaşı olan bir rahibesin.
Eres una pastor con novio.
- Papaz efendi bayıldı.
- El pastor se ha desmayado.
Başka bir papazla daha nasıl başa çıkacağım?
¿ Y ahora tendré que convencer a otro pastor?
- Papaz iyi mi? - Evet, şuan iyi.
- ¿ Está bien el pastor?
- Şükürler olsun, bir papazım.
- Aleluya, soy pastor.
Ebeveynin mi, papaz mı?
¿ Tus padres o un pastor?
Bu papaza ne soracağız?
¿ Por qué interrogaremos al pastor?
Tanrı çobanımdır, hiç eksiğim olmayacak!
El Señor es mi pastor, nada me falta.
St Eligius papazı rahip Monkford'a aitmiş.
Perteneció al reverendo Monkford. Pastor de San Eligius.
St Eligius papazı.
Pastor de San Eligius.
Ama papazı tanıdığına dair bile bir delil yok.
Pero no hay nada que haga pensar que conocía al pastor.
Babamı papaz konusunda aklamak için.
Para darle una coartada. Por el pastor.
Papaz, ayin güzeldi.
Pastor, ha sido... bonito.
Evet, bunu Papaz Casey'yi etkilemek için yaptın.
Sí, lo hiciste para impresionar a ese pastor Casey.
Bruno Mars'ın şarkı söylemesi gibi. # Aşka ya da mucizelere... # #... hiç bu kadar inanmamıştım # # Kendimi aşka... # #... hiç bu kadar kaptırmamıştım #
Es como lo que canta Bruno Mars. ¿ Estás de broma? Voy a tirarme al pastor Casey.