Pastırma translate Spanish
1,050 parallel translation
Birkaç domuz sosisi ve biraz pastırma var.
Sólo son unas salchichas y algo de beicon.
Yarım greyfurt, iki yumurta, üç dilim pastırma, iki tost. Elli gram üzüm marmelatı ve kahve.
el Menú : 2 huevos, 3 rodajas de tocino, 2 tostadas, café.
Eve pastırma götürelim Neddy. O pastırma değil.
- Recojamos el tocino, Neddy.
Her sabah kahvaltıda sandalyesinin altına ciğer ve pastırma koyup dolaba girer.
Cada día, para desayunar... Ken coloca un plato con hígado y tocino debajo de la silla... y se encierra en el armario.
- Yumurta ve pastırma. Yumurta, sosis ve pastırma. Yumurta ve konserve jambon.
Tenemos huevos con bacon... huevos, salchichas y bacon ;
Yumurta, pastırma, konserve jambon ve sosisli jambonsuz alabilir miyim?
¿ Puedo pedir huevo, bacon, cerdo y salchichas sin cerdo?
Yumurta, pastırma, konserve jambon ve sosisi jambonsuz alamazsın. - Neden?
No puedo pedir huevo, bacon, cerdo y salchichas sin el cerdo.
Yumurta, pastırma, konserve jambon ve sosis olmaz. - Konserve jambon sevmem!
Porque ya no sería huevo, bacon, cerdo y salchichas con cerdo.
Kalın bağırsağım dopdolu konserve jambon yumurta, konserve jambon, pastırma konserve jambon, domates, konserve jambon...
Tengo el intestino lleno de cerdo, huevos, cerdo, bacon, cerdo, tomate.
Orta pişmiş yumurtalı pastırma. Kahve, ekmek ve jöle alalım.
Huevos con bacon, café, una tostada, mermelada.
Aa, yumuşakça, ben de pastırma anladım.
¡ Ah, moluscos! Creía que habías dicho tocino.
Haşlanmış elma, pastırma, çörek.
Manzanas cocidas, panceta y galletas.
Çöreklere biraz pastırma katık et de gidelim!
Ponga la panceta en las galletas y en marcha!
- Sabah yumurta ve pastırma uygun mu?
- ¿ Tocino y huevos en la mañana?
Kahve, pastırma, peynir, tuz, şeker, Ekmek, viski... bir savaş oluyordu eğer malzemeleri satın olacak!
Cebada, judias, café, carne ahumada, tocino, queso, whisky, pan.
Pastırma, peynir, viski, tuz,... Eksik bir şey şeker, domuz yağı, ekmek, halat, barut, sigorta var. - İşte bu olması lazım. Ne kadar?
Judias, café, carne ahumada, tocino, queso, whisky, pan, mecha, cuerda, pólvora.
Bana bir Three Musketeers çikolata... bir de tükenmez kalem, şuradaki taraklardan bir tane... ve bir şişe Old Harper... iki adet el feneri pili ve biraz da pastırma.
Está bien, sí. Deme 3 Musketeers y un bolígrafo, uno de esos peines de allí, una pinta de Old Harper, un par de baterías de linterna y un poco de carne seca.
Kestaneli, tütsülenmiş pastırma.
Con los alazanes, tocino ahumado.
Pastırma.
Pues, tocino.
Tavada kalan pastırma yağını ısıtın. Kıymaları ekleyerek ıspatulayla düzgünce dağıtın. Kapağı kapamadan orta ateşte 30-35 dakika pişirin.
Ponga la grasa de panceta en la sartén con brío, y con una espátula distribuya durante 30 ó 40 minutos a fuego lento removiendo para evitar que la carne se pegue.
Tost, yumurta ve pastırma eti. Bir kafe açabilirim.
Tostadas y huevos con jamón.
Karşılığında ekmek verecekti, pastırma da.
Me prometió un poco de pan, con el tocino.
Bu pastırma, salam sürüsü, herkese faydalı biri mi?
Este montón de jamones, salamis, codeguines, y mortadelas ¿ No es de nadie?
Biliyorsun, yılın bu zamanı, Pastırma yazı... Derler ki Beytüllahim Yıldızı'nı görebilirmişsin. Tabii dikkatlice bakarsan.
En esta época del año, con el otoño que está a punto de llegar... dicen que se puede ver la estrella de Belén, si se mira como es debido.
Pastırma gerekli 5 kilo kuru et, atlar için de 10 kilo arpa.
Necesitamos media paleta de tocino cinco kilos de buey seco, y nueve kilos de avena.
Ben de pastırma, beyaz ekmek mayonez, domates ve marul alayım.
Y yo uno de pastrami con pan inglés Con mayonesa, tomate y lechuga.
Yumurtalı Pastırma.
Tocino y huevos.
Yumurtalar ve pastırma ve güzel tere yağı.
Huevos y tocino. Las cucharas están pulidas. Bollos tibios y mantequilla.
Kurallara göre efendim, et ve pastırma yoksa levazım subayının, yani siz oluyorsunuz haftada bir kez sakatat dağıttırması gerekiyor.
Señor, el reglamento dice que a falta de beicon, jamón, etcétera el oficial a cargo de la comida, o sea usted, señor deberá autorizar una vez por semana, el suministro de menudillos.
Pastırma ve patates.
Tocino y patatas.
Bugünün diğer haberlerine gelince, Newark New Jersey'de, adamın biri pastırma marul ve domatesli sandviç tarafından yenildi.
En otras noticias, un hombre en Newark, Nueva Jersey, murió después de comer un sandwich de jamón, lechuga y tomate.
Şefimizin tam kahvaltısı çok iyidir... yumurta, pastırma, sosis, domates, kızarmış ekmek... Kontinental olsun.
El completo lleva huevos, bacon, salchichas, tomate, pan...
Şimdi, sabah 10 : 30'da yatakta kahvaltı istiyorum. Yumurta, pastırma, sosis, domates... ve Waldorf salatası. Hepsi... bolca sıcak tornavida ile yıkansın...
La no 12, quiero el desayuno a las 10 : 30, huevos, bacon, salchichas, ensalada Waldorf y destornillador.
Tavuk, biraz sosis, biraz pastırma...
Hay un pollo, salchichas, algo de tocino.
Uyandığında, seni güzel pastırma ve yumurta karşılayacak.
Cuando te despiertes te tendré preparado huevos con panceta
Eve yumurta ve pastırma yemeye gidiyoruz.
Nos vamos a casa comer huevos y el jamón.
Pastırma.
Tocineta.
Tavşan oldukça iyi pişmiş ve sos da, yer mantarı... ançüez, Grand Marnier, pastırma ve kremayla zenginleştirilmiş.
La liebre está muy pasada y la salsa muy rica, lleva trufas, anchoas, Grand Marnier, panceta y nata.
Pastırma ve yumurtayı tercih ederim.
Me gustaría comer tocino con huevos.
- Pastırma.
- Es tocino.
Pastırma olduğunu biliyorum.
Se que es tocino.
Pastırma, marul ve patates.
Beicon, lechuga y patata.
Pastırma, marul ve patatesli.
Son de beicon, lechuga y patata.
Dorothy bir komodor ile çıkıyor, Blanche, Stan'le çıkıyor ben bütün akşamı pastırma, marul ve patatesli sandviç yaparak geçiriyorum.
Dorothy sale con un comodoro, Blanche sale con Stan y yo me quedo haciendo sándwiches de beicon, lechuga y patata.
Çavdar ekmeğinde pastırma.
Un sándwich de carne ahumada en pan negro.
Pastırma ve yumurta, elimden bu kadarı geliyor.
Panceta y huevos es lo único que se hacer.
Pastırma ve yulaflı kurabiyeler.
Embutidos y galletas de avena.
Pastırma kokusu mu alıyorum?
Sí, mis amigos están ahí.
Kuşlar ötüyor tüm mahalle, herkes pastırma gibi kokuyor ve biliyor musunuz herkes bulutların ne kadar şirin gözüktüğünü söylüyor.
Los pájaros cantan el barrio entero huele a tocino y todos dicen que las nubes están muy esponjosas.
Yumurta, pastırma ve konserve jambon. Yumurta, pastırma, sosis ve konserve jambon. Konserve jambon, pastırma, sosis ve konserve jambon.
huevos con cerdo ; huevos y cerdo... huevos, bacon, salchicha y cerdo... cerdo, huevos, cerdo, cerdo, bacon y cerdo... cerdo, cerdo, cerdo, huevos y cerdo... cerdo, cerdo, cerdo, cerdo, cerdo y judías... cerdo, cerdo, cerdo y cerdo... o langosta thermidor aux crevettes con salsa mornay... con paté de trufa, coñac, un huevo encima y cerdo.
Konserve jambonu istemiyorum. Niye yumurta, pastırma konserve jambon ve sosis yemiyor?
No quiero nada de cerdo.