Patronun translate Spanish
3,317 parallel translation
Sadece senin patronun olan bir adamla birkaç kadeh içki içtik. Hepsi bu.
Solo salí a beber con un tipo que conozco y que resulta ser tu jefe.
Patronun bugün geliyor mu?
¿ Tu jefe viene hoy?
- Patronun.
Su jefe.
Patronun bir tane salak oğlu var zaten.
Sí, bueno, el capo ya tiene un hijo.
Ben seni patronun değilim. Sana vuramam. Ama eminim, Peach sana daha fazla patronluk yapmayacaktır.
No soy tu jefa, no puedo golpearte pero estoy segura de que Peach ya no será tu jefa.
Ya da değiş, istersen, senin patronun değilim.
O hazlo, si quieres. No soy tu jefe.
Aslında onu sevdiğimizi ama aynı zamanda patronun kim olduğunu anlamasına yetecek kadar.
Solo lo suficiente para que sepa que aún la quieres, pero que también sepa que le estás riñendo.
Sen sessiz ol. Patronun lafını kesme!
Al jefe no le gusta que lo interrumpan.
Neal, senin patronun benim babam.
Neal, mi padre es tu jefe.
Patronun olarak sormuyorum.
No te lo estoy preguntando como tu jefe,
Ve o patronun oğlu ayrıca kontratı cuma günü imzalayacağım.
Y él es el hijo del jefe y yo firmo mi contrato el viernes.
Ben anlatırdım ama patronun anlatacağı türden bir fıkra değil. Anlarsın ya.
Se los empece a contar, pero no es realmente un chiste del jefe, si sabes a lo que me refiero.
Senin patronun diye korunmayı hak ettiğini nasıl düşünebilirsin?
¿ Cómo puedes pensar que merece protección sólo porque es tu jefe?
Belgeleri parçaladığını söyledin çünkü patronun ölümünden sonra bunu yapmanı istemişti.
Dijo que estaba destruyendo los documentos porque eso es lo que su jefe quería que hiciera si él fallecía.
Adam bir suç dehası ve geleceğin için kupaya para saklamanın bir yolunu bulmuş. Belli ki beni bu yüzden hapishaneye kadar sürükledi. Çünkü ne dersem yapacağını, senin patronun olduğumu ve yakında üvey annen olacağımı biliyor.
El hombre es un genio criminal, y encontró una forma de poner dinero para tu futuro en la copa, y claramente, por eso me arrastró hasta la cárcel, porque sabe que harás lo que digo porque soy tu jefe, y muy pronto
Yeni patronun benim.
Soy tu nueva jefa.
- Patronun karısı.
- La mujer del jefe.
Patronun karısını duydum.
Escuché lo de la esposa del Jefe.
- Patronun nerede?
¿ Dónde está tu jefe?
Patronun olduğumu sanmıştım.
Pensé que era de tu jefe.
Patronun sana güç gösterisi yapıyor.
Tu jefe te esta jugando con el poder
Yani patronun mesaj göndermek istiyor öyle mi?
Entonces, ¿ tu jefe quiere enviarle un mensaje? No le importa.
Bunu, senin en yakın meslektaşlarından biri en sevdiğin arkadaşın ve ayrıca patronun olarak söylüyorum.
Y te lo digo como uno de tus colegas más cercanos, y más queridos amigos... Pero también como tu jefe.
HR'ın kazıkladığı her suçlu iş yaptığı her kartel hepsi büyük patronun kellesini isteyecek.
¿ Está bien? Cada delincuente que HR fastidió cada cartel con que estuvieron en la cama todos van querer la cabeza del gran jefe.
Zambrano'nun dijital izlerini tarayıp içinde patronun ismi bulunan şu defteri nereye sakladığına dair bir ipucu arayacağım.
Buscaré en los archivos digitales de Zambrano a ver si puedo encontrar el diario con el nombre del jefe.
Bu arada, patronun kimdi senin?
¿ Quién es su jefe, de paso?
Bana abi de, artık patronun değilim.
Llámame hermano de ahora en adelante. Ya no soy tu jefe.
Ya da yeni patronun gelene kadar, tamam mı?
O quizá esperaremos hasta que consigas un nuevo jefe aquí, ¿ verdad?
Vogel'in ofisindeki adamım patronun bizimle birlikte oy verebileceğini söylüyor.
Mi colega en la oficina de Vogel dice que puede lograr que su jefe vote con nosotros.
Eğer patronun Angela Ferrara'nın peşinde olsaydı, haberin olur muydu?
¿ Sabes si tu jefe va a ir contra Angela Ferrara?
Öyleyse Erin halam başkan yardımcısı olursa senin patronun mu olacak?
Entonces si la tía Erin es Teniente de Alcalde, ¿ será tu jefa?
- Patronun.
Es tu jefe. Hola.
Ve Fighting Fish için patronun hiçbir teklifini kabul etme!
Y nunca aceptes cualquier oferta del jefe a unirte a las peleas del Fighting Fish.
Patronun kesinlikle şimşek gibi bir hızla yükseldi ve muhtemelen bunun bir kısmını sana borçlu, öyle değil mi Donna?
Él está teniendo indudablemente una carrera meteórica. Y probablemente le debe algo a usted, ¿ no es así, Donna?
Asıl soru, patronun biliyor muydu yoksa yalnız mı çalışıyordun?
¿ La pregunta es si su jefe lo sabía o estaba trabajando sola?
- Sen de. Patronun bu mu?
¿ Es esa tu jefa?
Dinle, patronun için içeride işler kötü giderse Dobbs'un arkadaşlarından birinin havaalanından ayrılmak üzere olan bir uçağı varmış diye duydum.
Escucha, si las cosas se ponen feas para tu jefe allí dentro, Oí que uno de los amigos de Dobbs tenía un avión en el aeropuerto. Ya sabes.
Patronun bir kaçık olduğunu düşünen bir ben miyim?
Sabes, yo me entrené como una. ¿ Soy sólo yo, o nuestro jefe es totalmente extraño?
Selam, Kızkardeş. Patronun hala sana asılıyor mu?
Hola, hermana. ¿ Tu jefe sigue intentando seducirte?
gibi tatlıydı. Ona patronun kim olduğunu gösterirdim.
Le mostraría quien manda a quién...
Yeni patronun.
Soy tu nueva jefa.
Patronun yine o midyelerden yaptı mı?
¿ Hizo tu jefe esos mejillones otra vez?
Patronun ariyor, acil bir durum varmis.
Es tu jefa. Dice que es una emergencia.
Patronun üstüne sıçtın.
Te cagaste en el jefe.
Ağabeyin patronun değil sonuçta.
Tu hermano no es tu jefe.
Patronun dönmesini beklememiz gerekmiyor mu? Hayir.
- Bueno, ¿ no deberíamos esperar a que vuelva el jefe?
Sonuçta patronun ekinleri.
Es la cosecha del jefe.
Hiçbir patronun hoşuna gitmez.
A ningún jefe le gustaría eso.
Niyetinin iyi olduğunu biliyorum ama ya patronun?
Sé que tú harás lo correcto, ¿ pero qué pasa con tu jefe?
Patronun kızı bu.
¡ Ella es la hija del jefe!
Patronun, yani eskisi.
Tu jefe.
patron 1880
patronum 43
patron nerede 24
patron benim 63
patron kim 24
patron sensin 110
patron o 21
patron mu 17
patron yang 16
patronum 43
patron nerede 24
patron benim 63
patron kim 24
patron sensin 110
patron o 21
patron mu 17
patron yang 16