Pcp translate Spanish
274 parallel translation
... kullanmış olduğu ilaçlar, aklını kaybetmesine neden oluyormuş.
Pero las pruebas psiquiátricas indican que tomó PCP, una droga que altera la mente.
Bu PCP - phencyclidine.
Es PCP, fenilciclidina.
Eroin değildi, melek tozuydu, PCP...
No era heroína, era "polvo de ángel", PCP...
Eroin değildi, melek tozuydu - PCP, ben ona hiç dokunmadım.
No era heroína, era "polvo de ángel", PCP y nunca lo toqué.
Hastanın gözleri açılır, marihuana ve muhtemelen PCP kullanıyla ilgili.
Las pupilas del paciente están dilatadas, por consumo de marihuana y PCP.
Rapora göre, PCP çekmiş herifin teki 12'lik çifte sallıyormuş.
Según el informe... un sujeto agitaba una escopeta calibre 12 bajo el efecto de polvo de ángel.
Üretmenin en kolay yolu da tabii ki PCP.
La más fácil de elaborar es la F.
PCP'nin yararlı bir yönü de patlamasıdır.
Lo único útil de la fenciclidina es que explota.
Soru PCP'yi nasıl patlatacağım değildi.
El problema no es hacer explotar la F.
PCP laboratuarının içinde... Ve tabii Komutanın ofisinde.
En el laboratorio de fenciclidina y en la oficina del comandante.
Ani şok geçiriyor olabilir ama iğne bile vuramıyorum.
Seguro que es PCP, pero no sé. No puedo clavarle una aguja.
- Bir PCP tozu satıcısının...
-... otro de polvo.
Okul çocuklarına PCP satan rezillerden 20'şer dolar almaktan iyidir.
Mejor que la basura que vende polvo a niños.
Şimdi sahada kendilerini çekim, PCP üzerinde adamlar var.
Ahora tienes chicos en PCP, disparando ellos mismos en el campo.
Şunun için soruyorum. Sabaha karşı üç buçukta elinde kırık bir şişeyle üzerine doğru gelen alkoliklere rastlıyor musun burada?
¿ En cuántas salas de emergencia estuvo... a las 3 : 30 de la mañana con un tipo drogado con PCP...
- Hala PCP'nin etkisinde.
No hombre, todavia anda en la onda del PCP que fuma...
- Kafan mı iyi senin?
estas fumando esa mierda de PCP
PCP almaya paran vardı ama.
Pero si tenias dinero para comprar PCP....
- PCP.
.... - PCP.....
Arabalar içindeki sentetik malzeme... Diyoksin, parathidion, dieldrin... Cıva, radyoaktif maddeler...
PCP de los asientos de los autos... dioxinas, paratidionas, dielrinas... mercurio
PCP çok patlayıcıdır.
PCP es muy explosivo.
- Oh, bu PCP! Nefes alma!
- ¡ Oh, esto es PCP!
PCP laboratuarı için paravan yapan herif buydu.
Todos están tratando de salvarse, hombre, para pagarle al usurero de Clavo.
Olması gereken şekli bu değil!
Ese es el tipo que llevaba el pan para el laboratorio de PCP. !
Miklo onunla bağlantılı.
- Fraccionador de PCP. Ese es Popeye Savedra.
Ya da senin, Zody'i soyup, masumları öldürmen mi?
¿ Los insignificantes criminales como Popeye Savedra con sus laboratorios de PCP? ¿ O tú, robando a Zody y matando gente inocente?
PCP'li terk edilmiş sevgili.
Un novio traicionado drogado con fenciclidina.
PCP'yi duydun mu? Pnömosistis zatürree.
¿ Has oído hablar de la neumocistosis?
Tanıyı teyit etmemiz gerek. Ama PCP ise evet, AIDS'li olabilirsin.
Debemos confirmar el diagnóstico, pero posiblemente tengas sida.
Bay PCP uyuyor.
Don Drogata está durmiendo la mona.
PCP zatürreesi olan ve altı ay önce... ... HlV pozitif olduğunu öğrenen bir hastam var.
Me llegó un paciente con neumonía PCP y seropositivo hace seis meses.
- Kokain olabilir, PCP.
- Podría ser coca, pentaclorofenol.
- PCP'li şişkoları kontrol edemiyorum!
- ¡ No aguanto a los gordos con PCP!
Bu sabah bir PCP hastasını dizginlemek için adamlar zamanında yetişememişler.
Hoy, tres enfermeras han tenido que reducir a una paciente porque los guardias tardaron tanto en llegar.
PCP veya onun gibi bir şey çekiyor herhalde.
Probablemente esté drogado con PCP.
Uyuşturucu.
Es PCP, fenciclidina.
PCP almış bir çete.
Es una banda de drogadictos.
- Aklına başka ne geliyor?
¿ PCP? - ¿ Qué tienes en mente?
Uyuşturucu etkisinde çete işi.
Relacionado con las bandas. PCP.
Hiç PCP denedin mi?
¿ Probaste Polvo de Ángel?
Rodney King viskiyi cekmis kafasi dumanli... bir halde surerken Danny'yi oldurseydi... baska telden calardin.
Si Rodney King andara drogado con PCP mezclado con whisky... y matara a Danny...
PCP bağımlılığına bağlı siroz?
Cirrosis en el hígado y adicción a las drogas.
Belki o sırada uyarıcı hap almıştı.
Tal vez tomara PCP o algún estimulante.
Ama şunu söyleyebilirim ki, bu madde sentetik ve içerdiği özelliklere göre, bildiğimiz halüsinojenden pek farklı değil.
Pero sí sé que es sintética y parece contener propiedades parecidas a las del PCP.
- Bana PCP gibi geliyor. Ne oldu?
- Yo diría que es PCP. ¿ Qué ha pasado?
PCP. Prime.
Fumar "Shermans". "Polvo".
P-it.
PCP. "Primos". "P-erro".
- PCP baskını.
- Oye.
Popeye Savedra gibi PCP laboratuarı sahibi serseriler mi?
¿ Ésta es tu verdad?
- PCP.
- PCP.
Bu iğrenç sikkafalılardan yaklaşık bir yüz bin tanesini alın ve onları büyük kirli bir arenaya atın 10.000 m2 büyük kirli bir arenaya bırakın 24 saat ara vermeden susuz-yemeksiz sadece viski ve PCP * ile birbirlerini öldüresiye dövsünler.
¡ Se toman cien mil de estos maricones asquerosos...! ¡... y se les echa a un gran ruedo de tierra! ¡ Enorme, de 25 acres!