Pedro translate Spanish
2,997 parallel translation
Perotto, hayır.
Pedro, no.
Juan, Pedro Luis'i öldürttü.
Juan mandó asesinar a Pedro Luis.
12 yaşımdayken babam Pedro Luis ile kalmam için beni İspanya'ya göndermişti.
Cuando tenía doce años, Padre me envió a España a vivir con Pedro Luis.
Pedro Luis'ten nefret ediyordum.
Odiaba a Pedro Luis.
Pedro Luis.
Pedro Luis.
Perotto, ölüm konusunda becerikli bir asker.
Pedro es un soldado adiestrado en las formas de la muerte.
Perotto, insanların kafasını karıştırmak için Juan'ın atının üzengisini bile kesti.
Pedro seccionó los estribos del caballo de Juan para confundir a la gente.
Pedro Caldes, Juan'ın boğazını intikam almak için kesmiş diye duydum. Lucrezia ile Juan'ı yatakta birlikte gördükten sonra.
He oído que Pedro Caldes degolló a Juan por venganza, después de ver a Lucrezia y Juan juntos en la cama.
Pedro da sessiz ve sadık asker arkadaşlarıyla birlikte cesedi nehre taşımıştır.
¿ Transportó Pedro, con ayuda de algunos soldados, y con gran sigilo, el cuerpo al otro lado del río?
Ve parayı veren düdüğü çalar.
Y pagando, San Pedro canta.
Eğer düdüğü ben çalarsam işe yarayabilir.
Eso funcionaría si yo fuera San Pedro.
Sylvie hakkında hiç kötü bir şey söyledim mi?
Pedro... ¿ Alguna vez he dicho algo malo de Sylvie?
Peter yolundan Eski Goa'ya kadar tüm alan bizim kontrolümüzde, efendim.
Desde la carretera de Pedro a la Vieja Goa toda la zona está bajo nuestro control, señor.
Pedro adında bir kedim var.
Tengo un gato llamado Pedro.
Of Tanrım!
¡ Oh, por Pedro bendito!
Tanrı aşkına.
Por San Pedro.
Rafi, Pedro, adamlarıma haber ver.
Rafi, Pedro, reunid a los chicos.
Yani... Aziz Peter bile kim olduğunu üç kez inkâr etmişti.
Me refiero a que... incluso San Pedro negó tres veces.
Rafi, Pedro, adamları toplayın.
Rafi, Pedro, id a por los demás.
Pedro.
Pedro.
Buradaki Pedro mu?
¿ Ese Pedro?
Bak, eğer Pedro Lobo'yla bağlantılıysa o zaman bunu yararımıza kullanalım.
Mira, si Pedro es quien suministra información a Lobo, entonces vamos a darle algo útil.
Alvarez muhbiri yemleyecek. Pedro'ya, silahların saat 8'de burada olacaklarını söyleyecek.
Álvarez va a tirar el anzuelo... le va a contar a Pedro que las armas estarán aquí a las ocho.
Pedro nerede?
¿ Dónde está Pedro?
Pedro gözümüzün önünden hiç ayrılmadı.
Nunca perdimos de vista a Pedro.
Biliyor musun Aziz Peter da zincire vurulup ölüme mahkum edilmişti. Bir melek tarafından serbest bırakılmıştı.
Ya sabe, el mismísimo San Pedro fue... encadenado así y condenado a morir.
Aziz Peter ile bir değilim efendim.
No soy San Pedro, señor.
San Pedro.
San Pedro.
Biri, San Pedro tersanesinde uydu telefonu.
Uno es un teléfono por satélite en el astillero de San Pedro.
O zaman, çiftçi pazarına ya da Valencia'da harici yollardan birine sapar ve Pedro'dan bir çuval elma alırsın.
Entonces ve al Farmer's Market o a la vía de salida en Valencia y compra una bolsa a Pedro.
52'den merkeze. 7. sokağın kavşağındayım. Bir dakika içinde orada olacağız.
Vehículo 52 a Control, en el momento en San Pedro y la 7ª tiempo estimado de llegada :
Yeni bir Papa seçildiğinde ve St. Peter'ın çanı çaldığında Papa'yı, Sistine Şapeli'nin yanında, küçük bir odaya sokarlar.
Cuando se elige a un nuevo Papa... Y repican las campanas de San Pedro... Es expuesto en una pequeña sala al lado de la Capilla Sixtina.
Franco sonrası sinemacı Pedro Almodovar bu grotesk için şunları söyler :
Almodóvar, el famoso cineasta español posterior a Franco dijo sobre el esperpento :
Tanrı aşkına! Hadi, acele et!
¡ Madre de Pedro!
Peter, David heykelini yaparken çakıl taşlarını çekiçlemiyordu.
Padre, cuando Pedro construyo la estatua de David, no sólo martilleo en los trozos de piedra.
Bu Pedro'mu.
Fue por ese tipo el Pedro.
Evet, Pedro Infante.
Sí, Pedro Infante.
İsmim Peter Marley Bob Marley benim küçük kuzenimdi.
Mi nombre es Pedro y Marley Bob Marley era mi sobrino.
Sonra uzun boylu, esmer yakışıklı bir herif, geldi Peter ve gitar çalmayı biliyordu.
Y entonces fue el de piel alto, moreno, algunos dirían que chico guapo llamado Pedro y él tenía esa guitarra. Le dije a Robert y me dijo :'Él toca la guitarra?
Bunny ve Peter daha militandı.
Bani y Pedro eran militantes.
Bazıları Buny ve Peter ile uğraşmamak için onları ayırmak istiyordu.
La gente quería separarlos, ya que quiere trabajar con Banija y Pedro.
Peter ruhen bir militandı ve Chris Blackwell'i çok sevmiyordu.
Pedro fue el tipo de militante del hombre, y no me gusta que Chris Blekvela también.
Benim yerime koyarsın. Ama bu borcunu bir başkasından borç alarak ödemek olur.
Pero sería como robar a Pedro para pagarle a Pablo.
Rachel, tanıştırayım, Fred.
Rachel, te presento a Pedro.
Merhaba, Fred.
Hola, Pedro.
Dur, Çakıl, Fred ve Wilma'nın çocuğu değil mi?
¿ No era Pebbles la hija de Pedro y Vilma?
Fred ve Wilma bu yüzden ona yardım etmek zorunda kaldı.
Seguramente por eso Pedro y Vilma lo ayudaban a subir a la superficie.
Fred.
¡ Pedro!
Asla öyle olduğunu söylemedim. Pedro.
Nunca dije que lo fueras.
Bob ona "Gitar mı? Dalga mı geçiyorsun?" dedi. Ve ona bir gitar dedi.
"¿ En serio?" Y luego se dio inmediatamente guitarra que sólo tenía 4 cables, pero Pedro ha jugado en el alambre de 4 y sólo así.
Peter de öyle.
Ni Pedro.