Peer translate Spanish
62 parallel translation
BAYAN PEER, ZENGİN ÇAPKIN KIZI HEZİMETE UĞRATTI!
¡ ESPOSA DE aristócrata ECHA A rica jovencita!
- Peer Gynt ile üst kata.
- Arriba con Peer Gynt.
"Peer Gynt" metni sende mi?
¿ Tienes el texto de Peer Gynt?
"Ibsen'in bir yapıtı olan Peer Gynt doğasında olan... " Ortaya çıkan zorlukları nasıI çözeceğin hakkındaki önerin "... yazdığın, tırnak,...
"¿ Sugiera cómo resolvería las dificultades escénicas inherentes en la producción del Peer Gynt de Ibsen".
"Peer Gynt eserinin içindeki.. sahneleme zorluklarını çözmek için... " radyoda sahnelerdim çünkü Ibsen'nin dediği gibi,...
" Para intentar resolver las dificultades escénicas en la producción de Peer Gynt yo la presentaría en radio porque, como el mismo Ibsen dijo la escribió como una obra para voces nunca fue destinada al teatro.
Peer Gynt'i radyoda görünüz mü?
¿ Han visto Peer Gynt por la radio?
" Ibsen'in bir eseri Peer Gynt'in sahnelenmesindeki karşılaşılabilecek bazı zorluklar için çözüm yolları önerin.
"Sugiera formas de resolver algunas de las dificultades escénicas en la producción del Peer Gynt de Ibsen".
" Ibsen'in bir eseri Peer Gynt'in sahnelenmesindeki karşılaşılabilecek... bazı zorluklar için çözüm önerin.
"Sugiera formas de resolver algunas de las dificultades escénicas en la producción del Peer Gynt de Ibsen".
Daha da kötüsü yüzlerce kaktüs dikeni kollarına ve bacaklarına batmış durumda.
Pero, peer aim tiene cientos de espinas de cacto incrustadas en brazos y piernas.
"The Peer" da şarkı söylüyorsun, değil mi?
Tú cantas en "The peer", ¿ no?
"The Peer" a.
Al "The peer".
"The Peer" Cumartesi geceleri için eskimiş bir yerdir.
El "The peer" es un sitio anticuado para un sábado por la noche.
İşte... "Peer Pressure" Janice Ellinghouse and Trudy Monk.
Aquí esta. "Presión en el muelle" por Janice Ellinghouse Y Trudy Monk.
Daljeet'in mutluluğu için geçen sene Peer Sai'nin kabrinde dua etmiştim.
El año pasado en la tumba de Peer Sai, recé por el bienestar de Daljeet.
Peer-to-Peer teknolojisinin sağladığı olanaklar eğlence endüstrisinin daha önce benzeri görülmedik bir biçimde tepki göstermesine neden oldu.
Las posibilidades que se vislumbraban con las tecnolog as Peer-to-Peer hicieron que la industria del entretenimiento reaccionara de una forma nunca antes vista.
Uçacaksınız şimdi!
Vas a peer fuego.
Nefret dünyayı yeniden sardı. Ama yine de, çocuklar parti için burada. Evet, öyle.
Rang De Chak, Rang De Chak Aye, Rang De Chak, alloma lao say este mundo se mueve con maldad Rikid Sikids Si Duniya Challe pero el baile sigue Peer Bhi Challe Balle Balle Ho Gayi sí, aún sigue Haan Ho Gayi
# İşe ya-ra-ra-maz #
* ¡ Un peer-dee-door! *
Peer Sommer, kış gibi yaz.
Peer Sommer, como verano en alemán.
Bana Peer de.
- Pero simplemente llámame Peer.
Sommer, Peer Sommer.
Sommer, Peer Sommer.
- Bay Peer Sommer mi?
- ¿ Sr. Peer Sommer?
Monitöre bak, eleştirel yaklaş ve not et.
Curiosear el monitor, Ser crítico y Anotar. ( Peer at the monitor, Be judgmental, and Jot it down )
Girmediğimiz yolda bizi bekleyen geleceğe bak ve bizi nereye götürürdü söyle.
Peer en el futuro de camino no tomado y romper en usted cree que dirigir.
- Evlenince Peer Gynt'in tam versiyonunu sevmediğin için sana bağırırsa, sakın...
Cuando te cases y él te grite porque no te gusta la nueva edición completa de "Peer Gynt," no vengas...
Duymuş olmalısın, Genç Akran Liderlik Danışmanı oldum.
Quizás hayas oído... Soy una Asesora de Liderazgo Peer Junior.
Bu-peer gözden belgelenen var gazeteleri ve dergileri. her beden görmek için orada bulunuyor. Ama çevre örgütleri hareket reddediyor.
Está documentado en revistas revisadas por pares, allí para que todos lo vean pero las organizaciones ecologistas se niegan a actuar.
Adam-peer.
Adam Peer...
A-peer.
un compañero.
- Adam Peer.
- Adam Peer.
Ve Dr. Granger son günlerini Adam Peer'i arayarak geçirdi. Siz de Adam Peer'in onu öldürdüğünü düşünüyorsunuz.
Entonces, el Dr. Granger se pasó sus últimos días buscando a Adam Peer, y crees que Adam Peer lo mató por las molestias.
Eh, Peer her kimse gizliliğine öldürecek kadar değer veriyor olabilir.
Bueno, sea quien sea Peer, podría valorar su secreto lo suficiente como para matar por él.
Peer'in kim olduğunu bulamadım ama yazdığı bazı dergilerin serverını hackledim.
No pude identificar a Peer, pero sí entré a los servidores de algunas de las revistas a las que le escribió.
Pekala, madem Adam Peer bu kadar üretken neden hala yazdığı yere bulamadılar?
De acuerdo, entonces si Adam Peer es tan prolífico ¿ por qué no han podido rastrear su ubicación todavía?
Adam Peer'in işiydi. - İlk işiydi.
Ese fue Adam Peer.
Siz ya da Merrill-Grand'dan başka biri onun Adam Peer olabileceğini düşündünüz mü? Elbette düşündük.
¿ Tú o alguien en Merrill-Grand consideró alguna vez que él podría ser Adam Peer?
Böylece beni Adam Peer olmadığına 100 % inandırmış bulunuyor.
Estoy seguro al 100 % de que no es Adam Peer.
Diğer potansiyel Adam Peer'lar mı? Her biri, bugün bir noktada.
¿ Otros posibles Adam Peers?
- Adam Peer'ın şirketten biri olduğunu düşünüyorsun.
Otros son investigadores, ejecutivos en Merrill-Grand involucrados en el desarrollo del Toproxefin. ¿ Así que crees que Adam Peer era otra persona de la empresa?
Ya da biz gidip üstlerinize sizin Adam Peer olduğunuza dair şüphelerimizi anlatabiliriz.
No, no, estoy seguro de que puede concedernos un momento. De lo contrario, podríamos dirigirnos a sus superiores y compartir con ellos nuestras sospechas de que usted es Adam Peer.
- Siz de Adam Peer'i anonim olarak bunu duyurmak için yarattınız.
- No sin perder su trabajo.
Ve patronlarınız bunu yapanın şirketin içinden olduğunu düşünürken, siz şüpheleri dağıtabildiniz çünkü onu bulmakla sorumlu kişi sizdiniz.
- Creó a Adam Peer para denunciar sin revelar su identidad. Y cuando sus jefes aún pensaban que era alguien dentro de la empresa, fue capaz de evitar sospechas, porque era la única a cargo de encontrarlo.
Bilgisayarınız iyice incelendiğinde, Adam Peer'in izini bulacağımıza eminim.
Estoy seguro de que un examen intensivo de su computador revelaría algunas de las huellas de Adam Peer.
Yarı yarıya haklısınız. Çünkü ben "Adam Peer" ın bir yarısıyım.
Únicamente tienen razón a medias.
İkimiz birlikte Adam Peer'dik.
Barry.
- Cinayet kurbanı Barry Granger.
Ambos éramos Adam Peer juntos. La víctima de asesinato, Barry Granger.
Dün akşam Peer Gynt'i dinliyorduk.
Anoche estábamos oyendo "La mañana"
"olumlu pay - ramid ( peer-amid )" olarak adlandırdığı şey. Göreceksin, Brick beden dersine katılmayı kendi isteyecek.
Ya verás, Brick tomará esa decisión de ir a gimnasia por sí mismo.
Ama Adam Peer gizliliğini korumak için ciddi önlemler almış.
Pero Adam Peer se ha esforzado demasiado para ocultar su verdadera identidad.
Bu Adam Peer'in ilk işi mi demiştin?
¿ Dijiste que este fue el primero de Adam Peer?
- Bir ortağınız var.
Porque yo soy solo la mitad de "Adam Peer".