English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ P ] / Piccadilly

Piccadilly translate Spanish

154 parallel translation
300'den fazla dilenci Piccadilly'ye doğru yürüyor.
Hay más de 300 mendigos en Picadilly.
Piccadilly!
Picadilly.
Ne? Piccadilly mi?
¿ Picadilly?
Sevgili Verloc... Zamanında Piccadilly Meydanı'nda dünyanın merkezi yazılı bir tabela görmüştüm.
Un letrero en Piccadilly Circus dice que es "el centro del mundo".
Ama buraya gelip alacak durumu yok, bu yüzden o işi de biz yapacağız.
Déjaselo en la consigna de Piccadilly Circus...
Onu Piccadilly Meydanı'ndaki vestiyere bırakırsın ve Harris de saat 1 : 30'da alır.
- Harris lo recogerá a la 1 : 30.
Piccadilly'ye kadar gittiğini ablana söylemene gerek yok.
No le digas a tu hermana que vas a ir hasta Piccadilly.
Saat 1 : 30'a kadar Piccadilly Meydanı'na varabilir miyiz?
¿ Llegarmos a Piccadilly Circus antes de la 1 : 30?
Ama Piccadilly'ye gitmem gerekiyor.
Pero tengo que ir a Piccadilly.
Piccadilly'de görüşürüz.
Nos vemos en Piccadilly.
Piccadilly Circus'ta satmak yerine... bir çiçekçi dükkanında leydi olmak istiyom.
Ser dependienta en una tienda de flores... en lugar de venderlas en Piccadilly Circus.
Alay yok olursa İngiltere'ye dönmemin anlamı ne?
Cómo iba a entrar en el club de oficiales de Piccadilly si el regimiento...
- Piccadilly'deki Royal Yüzme Kulübü'ne.
- El Club Piccadilly.
"Piccadilly'deki Kraliyet Yüzme Kulübü'ne taşındı."
Llénalo. Se ha mudado al Club de los Reales Bañistas, Picadilly.
Hava soğutmalı bir M-3 bu, sizin Piccadilly'de yürüdüğünüz rahatlıkla... çölde tam 300 kilometre yol katedebilir.
Es un modelo M-3 refrigerado que puede cruzar 300 km de desierto con la facilidad... con la que usted pasearía por su Piccadilly Circus.
- Nerede? Piccadilly'de mi?
¿ Está en Piccadilly?
- "Piccadilly." Yol bu, gerçek bir yol.
¿ En Piccadilly? Es un camino de verdad.
Siz Piccadilly Meydanı'ndan bahsediyorsunuz.
Ustedes hablan de Piccadilly Circus.
Gieve'den aldığı altı gömleğin fişi, Donanma Kulübünde kaldığı odaya ilişkin fatura.
Factura de 6 camisas de Gieves, en Piccadilly... y el recibo de una habitación en el Club Naval y Militar.
Şanzelize'de yürüyüşe çıkmıyoruz ki.
Esto no va a ser un paseo por Piccadilly ni por los Campos Elíseos.
Bürodan çıkmış saatte 3 km'yle Piccadilly'e yuvarlanırken, tabii etraf... mürekkep gibi koyu, göreyim diye başımı çıkardığımda... bir el gelip New Homburg markalı şapkamı başımdan aldı.
Saqué mi cabeza por la ventana para ver mi camino, y una mano desconocida levantó mi sombrero.
Piccadilly Sirkini bir görmelisin.
¡ Y Picadilly Circus!
Elveda Piccadilly...
Y adiós a Piccadilly
Bunu... Piccadilly'de giyeceğim.
Me pondré este... en Piccadilly.
- Piccadilly'de görüşürüz.
- Te veo en Piccadilly.
Piccadilly Circus meydanından.
de Picadilly Circus.
Trafik tıkanıktı.
Había un atasco en Piccadilly.
Sonra bizi bıraktı.
Me dejó en el Piccadilly.
Cips ve balık yemek ve deliklerde kurbağa ve Piccadilly hattında Dundee keki.
Como patatas y pescado, y pasteles de Dundee en el metro de Piccadilly.
- Piccadilly nerede?
- ¿ En qué parte está Piccadilly?
- Piccadilly aşağıda. Görmüş olmalısınız.
- Por allí, no os podéis equivocar.
Bu savaşta ilk kez Broadway ve Piccadilly el ele verdi.
Por primera vez en la guerra, Broadway y Piccadilly se juntan.
Piccadilly 9109 numarayı bağlayın
Póngame con Piccadilly 9109.
Hoşçakal Piccadily,
Adiós, Piccadilly
Piccadilly Sirki, mini etek ve Joe Lyons.
Picadilly Cilcus, minifalda, Joe Lyons.
Bangkok'un trafiği Piccadilly'den kötü.
El tráfico de Bangkok es peor que Piccadilly.
Güle güle, Piccadilly
Adiós, Piccadilly
Piccadilly caddesi için Beyazsarayla pazarlık edecem.
Te cambio Whitehall por Piccadilly.
Sana Piccadilly caddesini vereceğim... 200 nakit - offfff - masanın altında bi anlaşma...
Te doy Piccadilly..... doscientas libras.. - Ahhh .. un contrato bajo mano...
Piccadilly caddesini verdiğin için ne iyi bir kızsın?
¿ Qué hace una chica tan guapa como tú negociando en Piccadilly?
Piccadilly Circus'ta bir porno sinemasında bir cesetle konuşuyorum.
Estoy sentado en un cine porno en Piccadilly Circus hablando con un cadáver.
Hemşire Hobbs kuduz köpek gibi bir şeyin Piccadilly Circus'ta... - Olay çıkardığını söyledi. - David.
Hay un problema en Piccadilly Circus con alguna clase de perro rabioso.
Piccadilly Gece Kulübü Amerikan, Red Pipi'yi, gururla sunar.
El Club Nocturno Piccadilly orgullosamente presenta, desde los E.U., Red Dick.
- Piccadilly, Hyde Park Corner.
Piccadilly. Hyde Park Corner.
Piccadilly Palace Hotel.
Es el Piccadilly Palace Hotel.
Tam Piccadilly'de.
Justo en Piccadilly.
Piccadilly Palace Otel'indeki barı deneyebiliriz.
Podemos probar el bar del Piccadilly Palace Hotel.
Eiffel Kulesi, Piccadilly Meydanı. Ve Venedik kanalları.
La Torre Eiffel, el Circo Piccadilly y los canales de Venecia.
- İşte Piccadilly Circus'dayız.
- Estamos en el circo Picadilly.
Ve Piccadilly'de.
Y Diana tampoco.
Piccadilly ile arası 30 km bile yok.
NI a 30 km. De Picadilly.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]