English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ P ] / Plasma

Plasma translate Spanish

1,564 parallel translation
Sızıntı var yada yok, bitkinlikten muzdaripsin.
Fuga de plasma o no fuga de plasma, usted sufre de agotamiento.
Plazma şarjını taşıyamaz.
Nunca soportaría una carga de plasma.
Ben çocukken, büyük bir Plazma huzmesi Talaxian sisteminden geçti.
Cuando era niño una inmensa corriente de plasma atravesó el sistema Talaxiano.
Hala plazma ocaklarını geliştirmeyi mi deniyor?
¿ Todavía intenta mejorar los quemadores de plasma de su horno?
Sancak plazma enjektörlerini gözetle.
Está atenta a los inyectores de plasma de estribor.
Plazma sızdırıyoruz!
¡ Estamos expulsando el plasma!
Bandajlar, plazma, ne alabilirsen, al.
Vendas, plasma, y si tienes que suplicar, suplica.
- Plazma için Bastogne'ye geri dön.
- A por plasma deberás ir a Bastogne.
- Doktorunuzda plazma yok mu?
- ¿ Vuestro cirujano no tiene plasma?
Spina'ya plazma için gittiğimi söyle.
Dile a Spina que voy a por plasma.
Sentetik plazma konusunda gelişme var mı Hala bekliyoruz.
- ¿ Cómo va lo del plasma sintético? Aun estamos esperando.
Plazma akışı otomatikte.
Transfiriendo flujo de plasma a automático.
Moore isimli bir mısır çiftçisi onu plazma tüfeği ile vurmuş. ( Plazma shotgun = kurşun parçacıklar yerine plazma boşalmasıyla çalışır )
Un granjero de apellido Moore le disparó con un rifle de plasma.
( Plazma bobini = geminin enerji sisteminin parçasıdır ve sensörleri ayarlamak için kullanılır ) Ben plazma bobinleri istemiştim ve bana bir kutu valf müyürleyici yollamışlar.
Pedí contenedores de plasma y me envían una caja de sellador de válvulas.
Sadece arkaplan gürültüsü. Sensörleriniz plazma dağılımını ayırt edebilecek güçte değil.
Sus sensores no son capaces de aislar decaimientos de plasma.
( Impulse ve Warp sistemleri kullanımında uzaya bir miktar plasma bırakılır, bu izlenerek gemilerin rotası bulunabilir ) Mr Reed'in sensörlerde gördüğü anomaliyle ilgli yaptığım analiz Üçlü plazma motor sistemi kullanan gizlenmiş bir geminin olduğunu gösteriyor.
Mi análisis de la alteración espacial que el Sr. Reed vio, indica una nave camuflada con propulsión tricíclica de plasma.
Eğer onların pazma dağılım miktarını bulabilirsek warp izlerirni sürebiliriz.
Si podemos descubrir su índice de decaimiento de plasma, seremos capaces de encontrar su rastro warp.
Ne yazıkki senzörleriniz plazma dağılımını ölçebilecek şekilde tasarlanmadı.
Desafortunadamente, sus sensores no fueron diseñados para medir el decaimiento de plasma.
Plazma dağılım miktarlarını belirleyebildik?
¿ Ud. tiene su tasa de decaimiento de plasma?
Yeni plazmalardan haberin var mı?
¿ Conoces las nuevas televisiones de plasma? 1. Philipps 42BF
" Plazma sızıntısı çorbası,
" Sopa a la Fuga de Plasma,
Plazma akışı dengeli.
Flujo de plasma estable.
Neden Güverte 10'daki kopan plazma kanallarından başlamadınız?
¿ Por qué no comienza con los conductos de plasma rotos de la Cubierta 10?
Miskich ile Kayıp Bildirimi arasındaki görüşmeler plazma el bombalarıyla hokkabazlık yapmaya benziyor.
La recepción de negociaciones entre Miskich y Clarión están pérdidas Es como tratar de hacer malabares con granadas de plasma.
Sonra beynin plazmada yağının içindeki yumurta gibi kızarır.
Luego tu cerebro se freiría como un huevo en un relevador de plasma.
İşler kötüleşirse aşırı yükleme yaptır. Plazma bombası olarak kullanabilirsin.
Si las cosas se ponen feas, ponlo en sobrecarga - granada de plasma instantánea.
- Plazma mayınına basmak için.
- Sí, para pisar una mina de plasma.
Bir tür plazma ışın topu olabilir mi?
¿ Una especie de cañón de haz continuo de plasma?
Savaşçılar mı, plazma topu mu?
Mis guerreros o los cañones de plasma?
Bu konuda sana katılıyoruz, ayrıca foon bombasına, ve plazma silahlarını doldurmaya ve noktasal savunma lazerlerine ihtiyacımız var.
Podemos estar de acuerdo con los nanopropulsores y la válvula... pero necesitamos bombas de fotones y reacomodar las armas de plasma y los lasers de defensa también.
Plazma mayınlarını yerleştir.
Minas de plasma desplegadas.
- Plazma mayınları hala burada.
- Las minas de plasma siguen estando en su lugar.
Ama sana bedava bir sürahi kan ısmarlayabilirim.
Pero te puedo invitar a una jarra de plasma.
Plazmayı mı, HD'yi mi?
¿ Pantalla de plasma o alta definición?
Kasa plazma silindiriyle kesilmiş.
La caja fuerte se abrió con una lanceta de plasma.
Ölen adam Joseph Felton tutuklanmış ama ortağı Darin Hanson aleyhine verdiği ifadeyle suçları düşmüş. Ortağı da o kasayı açmak için plazma silindiri kullanmış.
Joseph Felton, nuestro muerto, fue detenido y se le concedió inmunidad, testificó contra su socio, Darin Hanson quien usó una lanceta de plasma para abrir la caja.
Duruşmadaki tutanaklara göre 99'daki soygunda plazma silindiri kullanmışsın.
Según el juicio, usaron una lanceta de plasma en el robo del 99.
Büyükannenin plazma televizyonu var.
La abuela tiene un televisor con pantalla de plasma
Tekrar tam kan sayımı iste. Ameliyathaneye plazma istiyorum
Que le hagan otro CBC en preoperatorio, y quiero plasma en el quirófano.
Ona kan nakli yaptınız mı?
- ¿ Ha necesitado una transfusión? - Le dimos plasma.
Biraz daha dondurulmuş plazma istedik mi?
- Pide más plasma. - Enseguida.
İki ünite dondurulmuş plazma.
Dos de plasma congelado.
Biraz daha ışık Dondurulmuş plazma ve trombosit iste.
Más luz. - Plasma congelado y plaquetas.
Dondurulmuş plazma verildi mi?
- ¿ Le ha puesto plasma congelado? - Aún no.
İki ünite dondurulmuş plazma ve kafatası içi basınç monitörü lazım.
Dos unidades de plasma y un monitor.
0-negatif cryoprecipitate ve dondurulmuş plazma.
Precipitación criogénica de 0 negativo y plasma congelado.
Dördüncüyü isteyin. Dondurulmuş plazma lazım
¡ Necesitamos el plasma congelado!
Plazmayı getirdim.
- Aquí está el plasma.
Neşteri bırak Cryoprecipitate ve dört ünite dondurulmuş plazma verildi.
Le hemos dado una precipitación criogénica y cuatro unidades de plasma.
Kan nakli yapın. İki ünite dondurulmuş plazma isteyin.
Dos unidades de plasma. ¡ Está fibrilando!
Tamam, daha öncede gimişti biliyorsun, Maru nun köü plazma regülatörü konusunda onu uyardım. 'Kay... Eğer onunla muhteşem harekeler planladıysa, onu tamir etmek zorunda.
Está bien, sabes, antes de que se fuera, Yo le advertí que la Maru... tenía mal un regulador de plasma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]