English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ P ] / Plus

Plus translate Spanish

416 parallel translation
Plus que vingt ans. Yirmi yıl, matmazel.
20 años. 20 años, señorita.
İki hafta içinde bitirirsek, size prim vereceğim.
Si acabamos dentro de dos semanas, os doy un plus.
Hem dolgun maaş, hem prim veriyorum.
Pago salarios altos y un plus.
Bütün riski alan o. Ve sen bir parça işçi temsilcisi olsaydın ona tehlikeli iş tazminatı aldırırdın.
Si fueras dependiente, le sacarías un plus de peligrosidad.
Onun için ekstra 2000 frank istiyorum.
Quiero un plus de dos mil francos.
Size güllerin en güzeli yaraşır.
"Il faut chercher la plus belle pour vous, n'est-ce pas?"
Kazancımız olabilir.
Podría haber un plus.
Öleceksen böyle bir paranın ne anlamı var?
¿ De qué sirve un plus cuando estás muerto?
Bahisler kapandı.
Rien ne va plus.
Korova Milk Barı zengin süt satıyordu.
En el Milk Bar Korova servían leche plus.
Önce biraz zengin moloko.
Pero antes un vaso de lactaka plus.
Bizi tahrik edecek bir şeyler.
Lactaka plus con moloka para entrar en forma.
Asıl parayı içkiden kazanırız.
Tenemos un plus por las bebidas.
Evet, içinde bir sinema salonu bir Home Plus mağazası, hatta bir Apple mağazası bile var.
Sí, tiene sala de cine, un supermercado, hasta una tienda de Apple.
Fakat yalnizca bu noktada dürüsttür, çünkü resmiyette var olmayan bu bürokrasi ayni zamanda tarihin önde gelen basarililarini kendi sasmaz liderligine baglamaktadir.
Es modesta sólo en este punto, pues su inexistencia oficial debe coincidir también con el nec plus ultra del desarrollo histórico, que simultáneamente se debería a su dominio infalible.
- Hey, hani paranı almışlardı?
- Je croyais que t'avais plus un rond.
En yakın yıldız Proxima Centauri'dir, yaklaşık 4 ışık yılı uzaklıkta.
La más cercana es plus Próxima de Centauro, está a unos 4 años luz y 1 / 3.
Rien ne va plus.
Rien ne va plus.
- ( Rien ne va plus ).
- Rien ne va plus.
... round the clock, plus a 153 sets in eyes top a P.M.A. Willmer.
Una vuelta de reloj más 153 miradas y...
"Signal Plus".
"Signal Plus".
İşte "Signal" in hikayesi de bu. "Signal Plus".
- Y ésa es la historia del "Signal".
Biraz artısı olan bir gerçek aşk.
Amor verdadero con un plus.
Evet, bugünlerde herkes üniformalılara karşı tetikte, seni suçlayamam. Bu üniformayı giydiğim için tazminat istemeliyim.
Deberían pagarme un plus de peligrosidad.
- Plus cinco?
- ¿ Más cinco?
- Doğru. Cinco plus cuatro?
- Bien. ¿ Cinco más cuatro?
62000 kisi kapasiteli. 45 V.I.P. odasi. Ve benim için Boca Raton plus, Palm plaji ve polo och country klüb'e bedava üyelik.
62 mil capacidades, 45 mil posters de publicidades y para mi vacaciones gratis en Boca ratón, en palm beach, polo y club campestre
Eğer parayı bulursam sana da bonus verecem
Le dare a ustedes un plus si me devuelven el volumen del dinero
Daha bana prim ödemedin
Tienes que pagarme el plus
A +!
¡ A-plus!
Les Champs-Elysées, la plus belle avenue du monde.
Champs Elysées es la avenida más bella del mundo.
Bir daha ki sefere, senkron biriminin ayarlarını BA +'ya değiştirelim.
La próxima vez, probemos la configuración con el circuito D.A. plus.
BA + değil mi?
Ok, D.A. plus, ¿ no?
Pekala, 10 saniye sonra ateşliyoruz.
Muy bien, botón X-plus a 10 segundos.
Bu yilki Noel ikramiyesinden çok hosnut kalacak birini taniyorum.
Hay alguien que estará muy contento este año con el plus de Navidad.
Onlar PLUS sisteminde değiller.
Ellos no tienen el sistema PLUS.
Böyle duygusal davranmak belki Lamps Plus'ta işleyebilir, ama burada asla.
Esa clase de sensiblería quizá funcione en Lamps Plus, pero no la vendas aquí.
Amazondaki en gaddar katilin hakkından gelmişsin.
Vous avez arraché la figure à un des tueurs les plus sanglants de la forêt.
Onu yeneceğini düşünüyor.
Elle sait que vous êtes le plus fort.
Silah yok. Büyük bir şans.
Todo un plus.
Klip yapmakla ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
Que no tengo ni idea de hacer videos. ¡ Pero es un plus!
Karşınızda Plus TV Yetenek Kutusu
La CAJA DE TALENTOS de Plus-TV. Así que levantaros, teleadictos.
Mannequins Plus'ta manken kafalarını düzenlemiştim.
He tenido que ordenar cabezas de maniquíes.
Artı, gerçekten herşeyi var.
Plus! Realmente tiene todo..
Bunun bir artısı daha var.
¿ Sabes qué? Y hay un plus adicional.
Artı bin throne Slipstream pilotluğundan ve yüzde 20'de riskli iş bonusu. Toplamda 84.000 throne yapıyor.
Un plus de mil tronos por pilotear en torbellino y 20 % extra por trabajo arriesgado, hace un gran total de 84.000 tronos.
Buffy Summers'a özel bir avantaj.
Eso es solo un plus de Buffy Summers.
Her zaman Paris'te okumak istemişimdir.
Siempre he querido estudiar en París. Plus tard, je te dirais toutes ¢ es faibleses.
Hey bana hakkımı ver
Deme el plus
- Il était plein. Il n'y avait plus de place. ( Doluydu.
Estaba completo, no quedaban plazas.
Ben de öyle.
Moi non plus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]