Pointer translate Spanish
46 parallel translation
Bunlar da Pointer Sisters ve Daddy Rich olarak, Bay Richard Pryor.
Estas son las Pointer Sisters y Daddy Rich : Richard Pryor.
Belki de Pointer Sisters burada yaşıyor. - Ne? !
Tal vez las Hermanas Pointer vivan aquí, o algo así. ¿ Qué?
Pointer'lar iyiydi. Banttan çalışacağım.
Estudiaré la cinta.
En iyi iz köpeğimden bile daha kötüsün.
Eres mejor que mi mejor perra pointer.
- Akıllı, küçük bir av köpeği var...
- Tiene una perra pointer hermosa. - ¿ ;
Hoş geldiniz, Pointer.
Oh. Bienvenido, Pointer.
- Lazer Pointer'ını tutacağım.
- Él está conmigo. Él me pidió que le sostuviera su láser.
Lazer Pointer'ımı ikiniz de dilediğiniz an tutabilirsiniz.
Las dos pueden sostener mi láser cuando quieran. Vamos.
Sporcu grubundan Pointer ve bakıcısı Jill Thotch.
El Pointer... El Pointer del Grupo Deportivo, exhibido por Jill Koch.
- Pointer'ın yürüyüş rotasına girdi.
- Siguiendo el rastro al Pointer.
Pointer'ı çıkarın lütfen.
Traiga el Pointer, por favor.
Daha çok Pointer Sisters gibi.
Mejor las Pointer Sisters.
Ben Pointer, hedefim açık.
Aquí Pointer. Tengo a mi objetivo en la mira.
- Ben Pointer. Onu görmüyorum.
Aquí Pointer.
Çok iyi bir gece seçmişsin. Pointer Kardeşler burada.
vaya noche que escogiste the Pointer Sisters están en la ciudad.
Pekala, Pointer Sisters'dan, "Çok Heyecanlıyım" a ne dersiniz?
¿ Qué les parece "I'm So Excited" de las Pointer Sisters?
Güvenlik kamerası görüntülerine ihtiyacımız olacak birkaç tripod, bir lazer pointer ve ipe de.
Vamos a necesitar los videos de vigilancia trípodes, punteros láser, e hilo.
Jerrod Pointer.
Jerrod Pointer.
Ben olsam bir av köpeği olurdum, Afgan'lardan...
Yo imagino que habría sido un Pointer, un Afgano...
Hoş ve neşeli bir arkadaştır. Ayrıca onda daha önce hiç kimsede görmediğim kadar şeytan tüyü vardır.
Es un muchacho simpático, agradable, y tiene la perra pointer más bonita que he visto nunca.
Oh, parmağıyla işaret eden adamlardan olma.
Nadie quiere a los que apuntan. ( Pointer = apuntar )
Bakın! Pointer Sisters'tan * biri!
¡ Una de las Pointer Sisters!
Oh, lütfen. Eğer yüzünü gördün mü Bunu üç-pointer battı ne zaman?
Oh, por favor. ¿ Viste su cara cuando metiste esa canasta de tres puntos?
God, it's like looking into a laser pointer.
Dios, es como mirar un puntero laser.
Luke, lazer pointerıyla hesap kurulumunu gösterecek.
- Luke, va a usar su puntero láser. Apuntando a abrir cuenta.
Orada kal. Avcı bozması.
- Quédate ahí atrás, Pointer Sister.
İşaretçilerin bize dün gece nerede olduğumuza dair ip ucu verdi.
Tus Pointer Sisters acaban de darnos una pista de dónde estuvimos anoche.
O zaman ona biraz pointer ver- - işle ilgili şeyler, anlamışsındır.
Así que dale algunos consejos... ya sabes, cosas de negocios.
Bence Bay Brodie İngiliz Pointer.
Yo creo que el sr. Brodie es.... un Pointer inglés.
Hayatım dar bir elbisem ve elimde bir pointer vardı.
Cariño, tenía un vestido entallado y un puntero.
Yetkililer, Pointer'le doğru düzgün ilgilenseydi, kızımız bugün hala hayatta olurdu.
Si Pointer hubiera sido manejado bien por las autoridades, nuestra hija todavía estuviera viva hoy.
Phillip Pointer o güne kadar şartlı tahliye olmuş örnek bir mahkum du.
Hasta ese punto Phillip Pointer era un buen ex-convicto.
Kamuyu Phillip Pointer'den koruma görevinde... diğer görevlilerin başarısız olmasını kabul ediyorum.
Acepto que otros fallaron en sus papeles, en mantener al público a salvo de Phillip Pointer.
Bak, ben Philip Pointer değilim.
Mira, no soy Philip Pointer.
Philip Pointer'in şartlı tahliye süresince onu denetlemek sizin görevinizdi.
Tu trabajo era supervisar a Philip Pointer mientras estaba en libertad condicional.
Neden Pointer'i görmek istiyorsun?
¿ Por qué quieres ver a Pointer?
Pointer Sisters, "Neutron Dance."
Pointer Sisters, "Neutron Dance."
Aynen. Ama daha çok kinaye ve daha az Bronte ailesi tarzı bekliyorduk.
Solo que esperábamos más pointer y menos bronte.
Pointer Sisters, "Neutron Dance."
"Baile de Neutrones", de Pointer Sisters.
Öncelikle The Pointer Sisters'in "I'm So Excited" şarkısı benim daimi karaoke şarkım olmuştu.
Antes de eso, mi canción de karaoke había sido siempre "I'm so excited" de The Pointer Sisters.
Ama aynı zamanda hareketlilikten çıkıyormuş gibi hissetmiştim kendimi. Bundan ötürü sonraları benim karaoke şarkım The Pointer Sisters'ın "Automatic" şarkısına dönüştü.
Pero durante ese tiempo sentía que todo lo hiciese de forma automática así que mi canción de karaoke paso a ser "Automatic" de The Pointer Sisters.
Bu sebeple bu gece benim karaoke şarkım The Pointer Sisters'ın "Jump," şarkısı...
Así que, anoche, mi canción de karaoke paso a ser "Jump", de The Pointer Sisters.
Pointer Sisters'ın bir şarkısını bizim için söyleyecek galiba. Pekala. Peki, Lisa!
Parece que va a cantarnos algo de Pointer Sisters.
Av köpekleri silah köpeğidir.
El Pointer es un perro de ataque.
Hareketlenin, kızlar!
¡ ld con cuidado, Pointer Sisters!
El yapımı lazer pointer.
Es un puntero láser casero.