English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ P ] / Politico

Politico translate Spanish

121 parallel translation
Biraz sağduyulu olsan, mükemmel bir devlet adamı olurdun.
Con un poco de sentido común, serials un gran politico.
Benzersiz yetenekleri olan bir devlet adamıydı Majesteleri.
Era un politico incomparablemente hábil, majestad.
Biz politik bir grup değiliz.
No somos un grupo politico.
Napolyon Bonapart, askeri ve politik dehası ve coşkulu devrimciliğiyle halkı için bir ilham kaynağıydı.
Napoleon Bonaparte, inspirando a su pueblo con su genio militar y politico... y su fervor revolucionario, se ha vuelto, al término de pocos años...
Eğer bu krizde kararlı adımlar atılmazsa bu politik bir intihar olur.
Si no se hace lo correcto en esta crisis será un suicidio politico para usted
Ama şu heykellere, duvar resimlerine ilham veren narsisizme bir bakın.
El culto al falo tiene un lado politico. - No existe!
- Münasebetsiz bir siyasi soru.
Un cuestionamiento politico injusto.
Amritrao siyâsi bir meydan okuma olarak algılanabilir.
Amritrao seria visto como un desafio politico.
Tabii, burda bize ait olan hiçbir şey kalmadı, biz de taşınmaya karar verdik kanuni torunumun yanına.
Por supuesto que aqui ya nada hay para nosotros, asi que planeamos mudarnos con mi yerno politico.
Şimdi de politikacı çıktı başımıza ama kimin umurunda.
Ahora hay un politico al que le importa.
Bu politik bir parti.
Es un partido politico.
Politik ve finansal.
El politico y el financiero.
Curzon Dax politikacıydı.
Curzon Dax era un politico.
Bay Daita bizden iltica talebinde bulundu, ve gerekli belgeleri imzaladı bile.
Mr. Daita Quiere asilo politico Y el ya ha firmado el acuerdo para obtenerlo.
– burada, ve iltica hakkı istiyor.
– esta aqui, buscando asilo politico
Bu arada, diğer iltica olayıyla ilgili yardımlarınız için teşekkür etmek istiyorum.
A proposito, Quiero agradecerte por tu ayuda en esa "otra situacion" de asilo politico.
Duyguları olan bir yaşam formu olarak, sizden iltica talebinde bulunuyorum.
Como una forma de vida individual, demando asilo politico
Hatip, siyasetçi...
Orador. Politico.
Ama böylesi bir siyasi ortamda E.T.'leri aramak gerçekten çok masraflı oluyor.
Pero la búsqueda de extraterrestres en este ambiente politico... es difícil de vender en el Congreso.
Bakın sayın başkan, en sevdiğiniz televizyon muhabiriniz olsaydım size müteahhidin adını söyleyebilirdim.
Disculpa cariño. Soy esposa de un politico. Ya estoy acostumbrada a eso.
O hain ne zamandan beri İmparatorluğun yararına hareket ediyor?
Es un politico, demasiado ambicioso para transigir o para negociar.
Kampanya bağışlarıyla, siyasi süreçlerini etkileyelim.
Por que no intentamos influenciar un proceso politico...
Kardeşim politikacı.
Mi hermano es politico.
O bir siyasetçi rolünde, ama onu tanımakta sıkıntı çekmezsin.
Se registrará como un politico, pero no tendrá problemas para reconocerlo.
Karnınız su sızdırana kadar gülmeye hazırlanın karşınızda gezegenimizin önde gelen politik hicivcisi Flof.
Preparate para reirte hasta que no puedas mas... ... con nuestro mejor humorista politico... ... Flof.
O Japon ve eski bir politikacıdır.
Es japones y un politico famoso.
Politik olmanın vakti değil.
- Disculpa. - No tienes que ser politico.
= STEW ALBERT = Yippie Partisi Kurucu Üyesi... bir hareket başlarsa, bir gün gelecek ve bütün bu süregiden pozitif değişim sayesinde toplum kendiliğinden dönüşecekti, yani niceliğin niteliğe dönüşümü diyebiliriz. Ama siyasi aktivizm şart değildi.
bueno.. se puede decir que la cantidad se volveria calidad y entonces habria un tipo de transformacion espontanea en la sociedad pero el activismo politico no era requerido
Evet, kişisel alan politik oldu. Ama kişisel olan şeyleri değiştirmeden siyasi bir değişim yaratmanız mümkün değildi.
sin cambiar en lo personal, no tenias ni una oportunidad de cambiar lo politico.
Geleneksel ve hakim yoruma göre,... bu durumu yaratan aşırı uçlardaki siyasi akımlardı. Fakat biz açıkça gördük ki, bu yorum aslında gerçeğin üzerini örtüyor. Bu durumun temelinde kendini ifade etme meselesi vardı.
la interpretacion convencional era de que tenia que ver con el radicalismo politico pero, sabes, era claro para nosotros que era una mascara, una cubierta el nucleo de eso tenia que ver con la auto expresividad... que esta preocupacion con el yo y el yo interno
Değer ve Yaşam Tarzları ekibi, bu tahminlerini test etmek için seçim anketi düzenledi. Buradan çıkan sonuçları, yeni psikolojik kategorilerle karşılaştırdılar.
elegirian a un politico de la derecha, no de la izquierda, parecia extraordinaria para probar su predicion, el equipo de valores en estilo de vida hizo una encuesta sobre la intencion del voto y la correlacionaron con la nueva categorizacion psicologica
"Gönüllerdeki favori ve playboy politikacı Meclis Üyesi Chris Marshall...." Sanırım birkaç kelimeyi kaçırmışsın, Jer.
" El sentimental favorito y politico playboy Asambleísta Chris Marshall... Creo que le erras a algunas palabras, Jer.
- Sadece mantıklıyım. Ülkenin en tehlikeli politikacısının yanındayım.
Soy un satirico, Ernst, el mas peligroso politico de todos.
Bazı inançları paylaşıyoruz. Politik bir lidere, güçlü bir sese ihtiyacımız var. - Evet, öyle!
Compartimos algunas creencias, la necesidad de un lider politico, una voz fuerte que guie...
Bunun sonucunda, Kalfas'a olan politik destek arttı.
Como resultado, Kalfass ha incrementado su poder politico
Ben politikacı değilim.
No soy politico.
Chicago'daki tek politikacı Lalowe Brown mı?
Brown es el unico politico de Chicago?
Bazı politikacılar öyle söyledi diye mi?
Solo por que un politico lo dijo?
Savcılık ofisindeki genç yıldız insanlar politik geleceğiniz hakkında konuşup duruyor çok fazla baskı.
La joven estrella de la oficina Fiscalía de Distrito., la gente hablando de tu futuro politico, es mucha presion.
Evet, Babam... Babam benim politik bir engel olabileceğimi düşünürdü bilirsiniz, Başkanlık için mücadele etseydi.
Si, papa... papa solia considerarme un peligro politico, en caso de postularse a presidente.
Ben siyasi parti lideri değilim.
No soy un cabecilla politico.
Ama yıllar geçtikçe daha az politik bir hale gelmeye başladı.
Pero con los años, se volvió menos politico.
Eğer kötü politikacılara karşıysanız, rakibi için çalışın.
Si eres anti-politico especifico, se pro - su oponente.
Dâhice bir politik hamle. Onu dışarı çıkar.
Quiero decir, es un moviento politico genial.
İklim değişikliği ve çevre sorunlarında politika sistemi bizi başarısızlığa uğrattı. ilk ve en önde gelen eksiklik teknoloji değil hatta halkın görüşündeki bir fikir eksikliği de değil.
En los asuntos de ambiente y cambio climático el sistema politico nos ha fallado. Esta no es mas que nunca una crisis de tecnología ni siquiera ha sido una crisis de opinion.
Ve herkesin bildiği gibi, krizin bir parçası oradaki para, politik sistemde çok fazla para var.
y parte de la crisis es como todo el mundo sabe es porque allí hay dinero, hay mucho dinero en el sistema politico.
Mark Antony senin meslektaşın ve kayın biraderin.
Marco antonio no es alguien en algun lugar El es tu colego y tu hermano politico
Tabi tabi, sen müdürsün bu durumda ben de politikacının karısı gibi oluyorum o da okul aile birliğinin başkanı yani ona iyi davranmak zorundayım.
Si, si, eres el Director asi que soy como la mujer de un politico y ella es la presidenta de la asociacion de padres, asi que tengo que ser agradable.
Arkamda siyasi destek olmadan kimseye yardım edemem.
Solo puedo ayudar a alguien, si tengo apoyo politico.
Hiçbir politikacı Nazir'in ilticasına muhalefet edemeyecek.
Ni un solo politico encontrara lucrativo darle asilo a Nazir.
- Missak politik bir aydın değildir.
- Missak no es politico.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]