Popper translate Spanish
172 parallel translation
Sanırım en iyisini Ruth Popper yapıyor.
Al final Ruth Popper ha sido la más lista.
Ruth Popper'la kalsan daha iyi olurdu.
Habría sido mejor quedarte con Ruth Popper.
- Uyarıcıların sebep olduğunu düşünüyorlar.
- Él cree que es el popper. - Genial.
Karl Popper, yanılıyorsun!
Kar Popper, te has confundido totalmente!
Burada cebinde popper ve toz olan kaç tan siyah ceket var biliyor musun?
¿ Sabes cuántas chaquetas de piel negras con droga hay?
- Mason, bir poppop ister misin?
Mason, ¿ quieres un popper?
Poppers?
¿ Popper?
There's popcorn in the popper And a porker in the pot
Hay maíz para palomitas
Bay Popper, sınıfta çalan telefonlar hakkında ne düşünüyorum?
Sr. Popper, ¿ cuál es mi posición respecto a los celulares en clase?
- Evet, şey dersimi zaten zar zor geçiyorsunuz, Bay Popper.
- Bien a usted ya de por sí le está costando aprobar la materia.
Başınız gerçekten belada, Bay Popper.
Está en graves problemas, Sr. Popper.
Bay Popper.
Sr. Popper.
Sevilen Evlat
Michael Karl Popper Querido hijo
Peggy Peppers'ın kızı bizi Yaralı Geyik'e götürdü.
La hija de Peggy Popper nos llevó a Hundeds Deer.
Metamfetamin, buz, kristal, ekstazi, ketamin. Mitsu, amel nitrit ve Kolombiya esrarı var.
Tenemos meta, cristal, piedra, éxtasis, ketamina, mitsus, popper, caballo colombiano.
Bay Popper, müvekkiliniz hüküm için hazır mı?
Sr. Popper, ¿ está su cliente listo para la sentencia?
Popper sağlam avukat.
Popper es un tremendo abogado.
Lew Popper.
Lew Popper.
Popper?
¿ Popper?
En yeni mahkûmumuza çok iyi davranmanızı istiyorum. Barodan kovulmuş dünyadaki en iyi avukat Lew Popper'a.
Quiero que todos sean especialmente amables con nuestro nuevo recluso y mejor abogado destituido del mundo, Lew Popper.
Viagra, çıtçıtlar, kondomlar.
Viagra, Popper, coca
Bu arada, şundan bir çekmeni istiyorum.
Mientras tanto, necesito que inhales algo de popper.
Kimyasalı... burnuma tut.
Popper... ponlo en mi nariz.
Bu arada, biraz kimyasala ihtiyacım var.
- Y mientras tanto necesito algo de popper.
Bununla ilgili sana kötü bir haberim var.
Tengo malas noticias con el popper.
- Müptela oldun.
- El dueño del popper.
Ver şunu bana, ahbap!
¡ Dame el popper, viejo!
Ona ihtiyacım var, kardeşim!
¡ Necesito ese popper!
Kimyasalı almam lazım!
¡ Debo tener el popper!
Boşalma başına 500 dolar veriyorlar. Arkadaşın oranın müdavimiymiş.
500 $ a pop y es un popper frecuentes.
Asit, hap, kokain, ekstazi, uyarıcı ot, kristal, eroin ve ketamin!
Lo mejor. Acid - la heroína, la cocaína - éxtasis, popper - hierba, metanfetamina, grieta y ketamina!
Jalapeno popper de ne halt oluyor acaba?
¿ Qué demonios es un "Jalapeño Popper"?
- Bay Popper.
- Sr. Popper.
Bay Popper Bay Gremmins'le görüşecek.
- Popper viene a ver a Gremmins.
Pippi Peponopolis. Bay Popper'ın özel asistanıyım.
Pippi Peponopolis, asistente personal del Sr. Popper.
Bay Popper, vaktinizi boşa harcadığım için kusura bakmayın, ama fikrimi değiştirdim.
Sr. Popper, lamento hacerle perder su tiempo, pero cambié de opinión. No voy a vender.
Aferin Popper.
- Bien hecho, Popper.
Bunu tahmin ediyorduk Popper.
Presentíamos que esto sucedería.
Popper bu masaya oturacak senden daha nitelikli biri yok.
No hay nadie más calificado que tú para sentarse en esta mesa.
Ne oldu Popper?
¿ Qué sucede, Popper?
Ben Thom Popper.
Soy Thom Popper.
- Merhaba Popper.
- Hola, Popper.
Şu an Ölümcül Tuzak filmindesin Popper.
Estás en "Zona de miedo", Popper.
Thomas Popper Sr.'ın vasiyetnamesi.
La última voluntad y testamento de Thomas Popper, Padre.
Thom Popper. Bay Popper.
Sr. Popper.
Çok sıra dışı bir isminiz var Bay Popper.
Tiene un nombre muy poco común, Sr. Popper.
- Tabii Bay Popper.
- Sí, Sr. Popper.
Merhaba Popper!
¡ Hola, Popper!
Bay Popper?
¿ Sr. Popper?
Bay Popper.
¡ Sr. Popper!
Sizinle tanışmak bir zevk.
Thom Popper.