Poppie translate Spanish
50 parallel translation
Poppie'nin orada yemek yiyordum derken bu fikri anlattım ve baktım ki gözleri : Parlayıvermiş.
Estaba comiendo en Poppie's y cuando le hablé sobre esa vieja idea sus ojos brillaron.
- Poppie'nin yeri güzelmiş diye duydum, gidelim.
Escuché que Poppie's es bueno.
Merhaba Poppie. - Bu da Elaine. - Tanıştığıma memnun oldum Poppie.
Hola Poppie.
- Masanızı göstereyim size.
Encantada, Poppie. Los llevaré a su mesa.
Poppie çok iyi kazanıyor. Çok iyi.
A Poppie le va muy bien muy bien.
Peki, ya Poppie de aynı şekilde düşünüyorsa?
- Sí. ¿ Qué harías si Poppie tuviera la misma opinión?
Poppie? Oh, Poppie?
Poppie...
Poppie, sadece merak ediyorum. Çocuk aldırma konusunda ne düşünüyorsun?
Sólo por curiosidad, ¿ qué opinas sobre el aborto?
Hmm, Poppie, ben farklı düşünüyorum.
Bueno, Poppie yo pienso diferente.
- Senin yanındayım, Poppie. - Kalkalım.
Estoy contigo, Poppie.
- Yeter, Poppie'ye ne yaptınız?
- Bueno... - ¿ Qué le hicieron a Poppie?
Bunlar Poppie'yi öldürmek mi istiyor?
¿ Quieren matar a Poppie?
Bunları yer içersem ölürüm. Sonra Poppie'nin kimseye faydası olmaz.
Si bebo o como esto, moriré y así Poppie no serviría para nada.
Poppie'ye yapılmış çok çok kötü bir şaka bu.
Es una broma pesada contra Poppie.
Poppie de bana gelmişti. Büyük gün geldi.
Poppie está en mi casa.
Selam Poppie.
Muy bien. Hola, Poppie.
Neden oturmuyorsun Poppie, henüz iyileşme sürecindesin.
Ve a sentarte, Poppie, estás en recuperación.
Yoruldun mu Poppie?
¿ Estás cansado, Poppie?
- Poppie, sence hakikaten insanlar kendi pizzalarını yapmak ister mi?
Poppie, ¿ crees que la gente querrá hacer su pizza?
Poppie kanepeme işemiş!
¡ Poppie se orinó sobre mi sofá!
Yeni kanepem! Poppie üzerine işemiş!
Poppie orinó sobre mi sofá nuevo.
- Oh, Poppie.
- Ah, Poppie.
Poppie, bu Jerry.
Poppie, te presento a Jerry.
- Merhaba Poppie.
- Hola, Poppie.
Poppie, mükemmel olmuş.
Poppie, esto es perfecto.
Bence Poppie'nin bazı problemleri var.
Yo creo que Poppie tiene problemas.
Poppie'nin bambaşka bir olayı var.
Poppie tiene todo un problema diferente.
Ve Poppie'nin sorunları var.
Y Poppie tiene problemas.
Poppie'ye.
A Poppie's.
Poppie's 77. caddede.
Poppie's en la 7 7.
Poppie seni burada görmese iyi olur.
Más vale que Poppie no te vea.
Tamam, Poppie diye birini arıyorum.
Estoy buscando a alguien llamado Poppie.
- Poppie sen misin?
- ¿ Ud. es Poppie?
- Poppie benim.
- Yo soy Poppie.
Poppie'den ne istiyorlar?
¿ Qué quieren con Poppie?
Poppie biraz dikkatsiz.
Bueno, Poppie es un poco sucio.
Ama artık Poppie uzun bir süre aramızda olamayacak.
Pero creo que van a encerrar a Poppie mucho, mucho tiempo.
- Poppie'nin işediği koltuğu mu?
¿ El que orinó Poppy?
Poppie.
Poppie...
- Hayır, Poppie, hayır! - Hayır, Poppie!
No, Poppie.
Poppie Tuscanyli değil mi?
Poppie es de Toscana.
Poppie kuzeniyle konuşmamı istedi.
Poppie me dijo que hablará con su primo.
Poppie gönderdi beni Bay Ciccio.
Poppie me envía a verlo, Sr. Ciccio.
Sì, sì, Poppie.
Sí, sí, Poppie.
"Doğuda yetişmeyenler bilmez, fıstık tatlısı MM'e benzer..." "... ama davalık olacak kadar da değil ".
Para aquellos que no se criaron en el sur de EE.UU un Peanut Poppie es como un MM's de maní sólo un poco diferente para evitar litigios.
"... fıstık tatlısı gibi önemsiz bir şey bile kaderi değiştirebilir. "
Algo tan insignificante como un Peanut Poppie puede cambiar tu destino.
Poppie'yi hatırlıyor musun? - Poppie'nin restoranını mı kastediyorsun?
¿ Se acuerdan de Poppie?
- Evet, evet.
¿ Del restaurante Poppie's?
- Tamamdır Poppie, güle güle?
Hasta luego.
Poppy?
Poppie.