Portakal suyu translate Spanish
882 parallel translation
Portakal suyu yok mu?
¿ No hay zumo de naranja?
Hayatım, bundan sonra her sabah portakal suyu olacağını unutmazsın, tamam mı?
¿ Podrás recordarlo, querida? Zumo de naranja, todas las mañanas.
Domates suyu, portakal suyu, üzüm suyu, ananas suyu...
Tenemos jugo de tomate, jugo de naranja, jugo de uva y jugo de piña.
Portakal suyu bile vermeden önce.
Incluso antes del jugo de naranja.
Portakal suyu mu?
¿ Zumo de naranja?
Kahvaltı? Kavun, greyfurt, portakal suyu?
Buenos días, señorita. ¿ Para desayunar melón, pomelo, zumo de naranja?
Portakal suyu ile birlikte üç numarayı alacağım.
Tomaré el número tres con zumo de naranja.
- Portakal suyu gibi.
- Como un jugo de naranja.
Bir küçük portakal suyu içebilirim, iki tane de rafadan yumurta biraz da peksimet ve kahve.
Probablemente pediré un jugo de naranja chico... dos huevos tibios, unas tostadas y café.
Portakal suyu var. Bence ışık da iyi, değil mi?
Buena luz, ¿ no cree?
Biraz portakal suyu, yumurta, jambon, kızarmış ekmek ve bolca kahve istiyorum.
Quiero zumo de naranja, huevos, beicon, tostadas y mucho café.
Sadece portakal suyu içerek kimse hayatta kalamaz.
No puede vivir sólo de naranjada.
Susarsa portakal suyu içirin.
Si tiene sed, dele zumo de naranja.
Biraz portakal suyu, yulaf ezmesi ve çocuk için de süt istiyoruz.
Traiga jugo, avena y leche.
Bana portakal suyu ver, Georgie.
Tráeme un zumo de naranja, Georgie.
Bahse varım kahve yapılmış ve portakal suyu hazırlanmıştır.
Apuesto a que el café está hecho y el zumo de naranja listo.
- Henüz değil. - Portakal suyu ve kahve.
- Sólo quiero un café.
- Portakal suyu alabilir miyim?
- ¿ Podría darme una naranjada? - ¡ Después!
- Portakal suyu içtik.
Era jugo de naranja.
Kimse portakal suyu bardağını tokuşturmaz.
Nadie brinda con jugo. No llevo tanto fuera del país.
Alkol ve portakal suyu mu yoksa portakal suyu ve alkol mü?
Alcohol y jugo de naranja o jugo de naranja y alcohol?
Bir termos portakal suyu... yanında da elmalı kek var.
Tienes un termo con zumo de naranja... y unos pasteles de manzana.
Portakal suyu.
Jugo de naranja.
Ona biraz portakal suyu getirdim, fakat henüz herhangi bir şey almamasını istediğini söyledi.
Me ha dicho que no quería que comiera nada.
Diğer çocuklar gibi sabah 7 : 30'da kalkmasını, kahvaltıda... Yulaf ve buğday ezmesi yiyip, portakal suyu içmesini istiyorum.
Quiero que se levante cuando otros chicos lo hacen, a las 7 : 30 tenga su avena, su jugo de naranjas y su cereal para el desayuno
- Elindeki ne? - Portakal suyu, efendim.
señor.
Portakal suyu.
Zumo de naranja.
Bol portakal suyu.
Mucho zumo.
Ne şampanyası, portakal suyu bile ona fazla!
Esa con una naranjada va que chuta. Champagne.
İki bira ve iki bardak da portakal suyu içtim.
Tomé dos cervezas y un par de naranjadas.
Portakal suyu değil, Maurice. Şampanya.
No quiero zumo, Maurice, sino champán.
Kusura bakma. Süt, kahve, çay, portakal suyu, hiç alkolsüz içeceğim kalmadı.
Qué pena, no queda leche ni café, ni té, ni zumo de naranja ni ninguna bebida sin alcohol.
- Portakal suyu, limonata...
- Naranjada, limonada...
Portakal suyu ama taze sıkılmış olsun.
Un jugo de naranja doble y freso.
- Emil, havuza portakal suyu getirebilir misin? Hemen kontesim.
Muy bien, Condesa.
Portakal suyu içebilir miyim anne?
¿ Puedo tomar un zumo de naranja?
- Cin ve portakal suyu.
- Ginebra con naranja.
Cin ve portakal suyu.
Ginebra con naranja.
- Çay, portakal suyu, kızarmış ekmek.
- Té, zumo de naranja y tostadas.
Sana taze portakal suyu sıktım.
Te he preparado un zumo recién exprimido.
Kahvaltı için kahve ve portakal suyu hazırlayacağım.
Me contentaré con un café y jugo de naranja, esta mañana.
Biraz portakal suyu alabilir miyim, lütfen?
¿ Puedo tomar más zumo de naranja, por favor?
Sana portakal suyu getirdim.
Te traje jugo de naranja.
Portakal suyu, taze sebze... ya da kısaca "C" vitamini alamayan birçok kişide... 4 ay sonra dişeti kanamaları görülecek.
Para aquellos que no tendrán acceso a zumo de naranja, verduras frescas, vitamina C en general, y eso será casi todo el mundo, las hemorragias en las encías aparecerán en cuatro meses y entonces estarán en el estado inicial de escorbuto,
- Portakal suyu, çay, tost.
Jugo de naranja, té y tostada.
Taze sıkılmış portakal suyu gibisi yok.
No hay nada como el zumo de naranja fresco.
Henüz olmadı. Biraz portakal suyu al.
Tómate un zumo de naranja.
Portakal suyu?
¿ Zumo de naranja?
Portakal suyu-Konyak.
¿ Qué es eso? Mi favorito.
- Viski, portakal suyu, süt?
¿ Escocés, jugo de naranja, leche?
3 dilim limon, 3 dilim portakal ve maden suyu.
Tres rajitas de limón, tres de naranja, agua mineral.