Porto riko translate Spanish
400 parallel translation
Porto Riko'ydu.
He estado en Puerto Rico.
Hatırlıyorum, Porto Riko'ydu.
Ahora me acuerdo. Era Puerto Rico.
PORTO RIKO'dan A'ya KOMUTA MERKEZİ X 500-760
PUERTO RICO a COMANDO A ESTACIÓN X 500-760
Tyson'lar Porto Riko'nun en büyük şeker kamışı üreticileri!
Los Tyson tienen la mayor plantación de caña de azúcar de Puerto Rico.
Evlenmezsem, Porto Riko'da çocuklar yalınayak kalacakmış gibi!
¡ Si no me caso con ella, algún niño andará descalzo en Puerto Rico!
Porto Riko işini başlatmak gerek.
La operación de Puerto Rico debe ponerse en marcha.
Porto Riko yolundaki tankerlerimiz geri dönsünler.
Dígales que avisen que regresen los buques de Puerto Rico.
- Morales Porto Riko'lu demek.
- Morales es sudaca, eso quiere decir.
- Belki Porto Riko'luları sevmiyorsundur.
- Igual no le gustan los sudacas.
Bazı Porto Riko'luları severim, bazılarını da sevmem.
Hay puertorriqueños que me caen bien, y otros que no.
Porto Riko da artık Amerika'da.
Puerto Rico está en América.
Bütün bunlara sahip olsaydın, Porto Riko'ya döner miydin?
¿ Si tuvieses todo eso, por qué volver a Puerto Rico?
Porto Riko'yu bırakmış ve şimdi Sam Amca'nın yavrusu olmuş.
Dejó Puerto Rico y ahora está loca por el Tío Sam.
Porto Riko kalbimi adadığım Bırak okyanusta batsın
Puerto Rico, prenda de mi corazón, a ver si la hunde un ciclón.
Deneyin. Senin halkın Porto Riko veya Küba'dan geldiyse, polisler için insan değiller.
Cuando uno es de Puerto Rico o de Cuba, para la policía no es un ser humano.
Bunu bana Porto Riko'da, doğduğum yerde öğrettiler.
Me lo enseñan en Puerto Rico, donde nazco.
Porto Riko Afrika ormanı değildir.
Puerto Rico no es la selva africana.
Bu ada bizim küçük Porto Riko'muz gibi.
Ésta es nuestra isla, el pequeño Puerto Rico.
Amcam Porto Riko'da horoz dövüştürürdü.
Mi tío solía tener gallos de pelea en Puerto Rico.
Porto Riko adasının uzak bir vadisinde konuçlanmıştır.
Se sitúa en un valle remoto de la isla de Puerto Rico.
Porto Riko kadınını anlamanız gerekiyor.
Debes comprender a la mujer puertorriqueña.
Güney Bronx'ta oturuyorum. Harlem'in kuzeyindeki, Porto Riko'nun batısındaki ülke.
Vivo en el sur del Bronx el país al norte de Harlem y al oeste de Puerto Rico.
Kuzeyde... Harlem'in kuzeyindeki, Porto Riko'nun batısındaki ülke.
Al norte... el país al norte de Harlem y al oeste de Puerto Rico.
Porto Riko'ya kesin gitmelisin.
Muchacho, tienes que ir a Puerto Rico las españolas por allíe...
Ne de olsa polis teşkilatı fazla Porto Riko'lu çalıştırmıyor.
La policía no contrata a muchos puertorriqueños.
Kaltak karını sokakta zencilere ve Porto Riko'lulara pazarlarım.
Puedo poner a tu mujer de prostituta entre negros y puertorriqueños.
Bir keresinde Porto Riko'da buna benzer birşey görmüştüm.
Una vez vi uno en Puerto Rico.
Porto Riko, Bahamalar, Ever lades.
Puerto Rico, Las Bahamas, Everglades.
Yani saatlerinizi ayarlayın. Kanun önünde Porto Riko'lu, Polack'lar değilsiniz.
No son especiales ni están por encima de la ley, como los puertorriqueños o los polacos.
Çok şükür size rastladım! Şuradaki iki Porto Riko'lu adam beni soymaya çalıştı...
Gracias a Dios, dos puertorriqueños quieren robarme.
- Porto Riko mekanında İtalyanlar mı?
- ¿ italianos en un barrio de puertorriqueños?
- Porto Riko.
- ¿ Adónde vamos?
Ben Porto Riko'da bir teknedeyim.
Estoy en un barco camino a Puerto Rico.
- Porto Riko'ya gitmem gerek. İlk uçakla. Görgü tanığı orada.
Tengo que ir a Puerto Rico en el primer vuelo.
Porto Riko'lu çocuklardan oluşan sağlam bir çeteydik.
Hay una banda de chicos malos, puertorriqueños.
Porto Riko'lu erkekleri seviyorum.
Adoro a los puertorriqueños.
Porto Riko'yu kasıp kavuran Hugo Kasırgası Güney Carolina'yı yerle bir etti.
El huracán Hugo, después de destruir Puerto Rico, irrumpió en Carolina del Sur.
Porto Riko'lu.
Ella es Portoriqueña.
Porto Riko'lu bir çete, Hızlı Ölüm.
Un gangster Puerto Riqueño, Rápido Muerte.
Porto Riko'lu bir çetedir.
Gangsters Puerto Riqueños.
İki gün sonra da ben Porto Riko'ya uçacağım.
- Sí, y dentro de dos días yo me voy a Puerto Rico.
Porto Riko için bavulumu hazırlıyorum. Mayonu ödünç alacaktım.
Estoy haciendo la maleta y quiero que me prestes tu traje de baño.
- Sadece bana Porto Riko'daki gidilecek yerlerin fotoğraflarını gösterecekti. - Beraber gitmiştiniz ya. - Evet.
- Me estaba enseñando las fotos de cuando ustedes dos fueron a Puerto Rico.
Porto Riko'lu kaçakçı! Sana kim Williamsburg'a bak dedi?
¿ Quién diablos te envió a Williamsburg?
Rose, annemle babamın Şükran Günü için Porto Riko'ya gideceğini biliyor muydun? - Ne?
¿ Sabías que mamá y papá irán a Puerto Rico para el feriado?
Evet, dostum. Porto Riko'ya bile gidebilirim.
Quizá vaya a Puerto Rico.
Porto Riko'luya mı benziyorum?
¿ Parezco puertorriqueño?
Porto Riko romuna ne dersiniz?
¿ Qué tal ron de Puerto Rico?
Aynı işareti, kendini asan Porto Riko'lu çocuğun taburesinde de bulmuşlar.
Igual a la que había en el banco que el chico puertorriqueño usó para colgarse.
En iyi Porto Riko aksanını kullan.
Con tu mejor acento puertorriqueño.
Porto Riko'lu.
Es puertorriqueño.