Posey translate Spanish
69 parallel translation
Çavuş Posey mi?
¿ El sargento Posey?
Çavuş Posey.
¡ Sargento Posey!
Jesu, merdiven bul Çavuş Posey zavallı hayvana binebilsin.
Jesu, trae una escalera para que Posey se suba a ese pobre animal.
Çavuş Posey oy veremez.
Posey no vota.
Peki Posey.
Bien, Posey.
- Posey.
- Posey...
Posey.
Posey...
Çavuş Posey sana eşlik edecek.
El sargento Posey le acompañará.
Üç günde dönmezsen Posey onları buraya getirecek.
Posey tomará el mando si usted no regresa a los tres días. ¿ Queda claro?
- Merhaba, Posey.
- Hola, Posey.
Çavuş Posey!
¡ Sargento Posey!
Haydi Posey.
¡ Vamos, Posey!
- 4 Posey.
- Cuatro, Posey.
Posey, S.
Posey, S.
Pekala Posey, Apaçı bilgini görelim.
Posey, muéstrenos esa pericia apache.
- Haydi, Posey. Çabuk.
- Vamos, Posey.
- Posey.
- Posey.
Posey, sadece bir gösteri.
Posey, es sólo un ejemplo.
Posey, kılıfı var.
Posey, lleva la funda puesta.
Posey, seni neden hapsettiler?
Dígame, Posey, ¿ por qué le encerraron?
- Ne yaptın Posey?
- ¿ Qué hiciste, Posey?
Haydi, Posey.
Vamos, Posey.
Haydi, Posey.
Venga, Posey.
Haydi, Posey!
¡ Vamos!
- İndir onu aşağı!
- ¡ Acaba con él, Posey!
Posey.
Posey.
Posey. Posey!
Posey. ¡ Posey!
- Seninle konuşacak, Posey.
- Sólo va a hablar contigo, Posey.
Haydi, şurada Posey!
¡ Vamos, ven aquí, Posey!
Posey bile onlara katıldı.
Hasta Posey dio el paso al frente con el resto.
- Posey, unutma, yaralısın.
- Posey, recuerda, estás herido.
- Posey 5. ve 7. noktaları korur.
- Posey vigila los puntos 5 y 7.
Çabuk. Posey'nin başı dertte!
Deprisa. ¡ Posey está en apuros!
Posey S.
Posey, S.
Hangi akla uyup o adamla birlikte gittin?
N entiendo qu + é la posey + ¦ para irse con ese tipo.
Ona Pudsey Smith'i getireceğimi söyle tamam mı?
Dígale que le conseguire un reemplazante el sr.. Posey Smith, OK?
Pudsey Smith'i getirtiyor.
Consiguió a Posey Smith.
Bu Pudsey Smith.
- Éste es Posey Smith.
Aktrisinkini duyduk bize Rimbauer'ın iş ortağını anlat, Bay Posey'i.
Hemos oído la de la actriz. Cuéntanos la del socio de Rimbauer, Posey.
O sene Ekim ayında, Douglas Posey'i kapının önüne koydu.
En octubre de ese año, echó a patadas a Douglas Posey.
Aile sırlarına göre, Posey Amca kovboylardan hoşlanıyordu.
Según una leyenda familiar, al tío Posey le gustaban los cowboys.
Dedem, Posey'in ona Tommiks şapkasını atmasını asla unutmadı.
Mi bisabuelo jamás perdonó a Posey lo del sombrero.
Posey neden bir yıl bekledi?
? Por qué Posey esperó un año para hacerlo?
" Solumuzda, April Rimbauer ve Douglas Posey'nin hayaletleri.
" A la izquierda, los fantasmas de April y Posey.
Proje, Bay Posey'in gözetiminde tamamlanacak, bu arada siz ikiniz...
El Sr. Posey supervisará la terminación del proyecto mientras Uds. Dos...
Posey'ler ha?
¿ Los Posey?
Kendini kandırma Posey.
No te engañes, Posey.
Sürekli seni düşünüyorum, Posey.
He estado pensando en ti, cariño.
Halledebilir misin, Posey?
¿ Podrías, cariño?
- Sapla, Posey!
- ¡ Dale, Posey!
Posey, haydi gidelim!
Cariño, ¡ vamos!