Prestige translate Spanish
44 parallel translation
Seni ve Sunny'i Prestige işinden.
Tú y Sunny disteis el golpe del Prestige.
Prestige işini biliyorum, Johnny Handsome'dan.
Sé lo del Prestige por Johnny el Guapo.
Piç kurusu, beni'prestige'işinde aldattı.
Ese cabrón se quedó con mi parte del golpe al Prestige.
'Prestije'işinden sonra aslında yeterince elde etmem gerekiyordu.
Con el golpe al Prestige habría tenido para mucho tiempo.
O,'prestije'olayının soruşturmasını yapan kişi.
El teniente Drones estuvo al cargo del caso Prestige.
Heryerinde Prestige Elite yazı karakteri bulunuyor.
Tienes escrito "Prestige Elite" por todo tu cuerpo.
Prestige Elite.
Prestige Elite.
Prestige Assisted Living'e hoşgeldiniz. Nasıl yardımcı olabilirim?
Bienvenidos al Hogar de Asistencia Prestige. ¿ En qué les ayudo?
Şu garson hakkında söylemek istediğim üç şey, bir, bir saatte beş dolar kazanıyor, ve 2300 dolarlık ünlü Omega Deville kuvars kol saati takıyor iki, genelde şu poker masasının etrafında dolanıyor.
Hay tres razones por las que quiero hablar con ese mesero. Primero, le pagan cinco dólares la hora y tiene puesto un reloj Omega Deville Prestige de 2.300 dólares.
İsmini Prestige Worldwide koyacağız.
Y la llamaremos Prestigio Mundial.
Prestige Worldwide fikrini hayata geçirmeliyiz.
Tenemos que poner en marcha "Prestigio Mundial".
Prestige Worldwide, wide, wide, wide.
Prestigio Mundial, mundial, mundial, mundial.
Prestige Worldwide.
Prestigio Mundial.
Bu... - Size Prestige Worldwide'ın ilk videosunun dünya prömiyerini sunmak isteriz Huff ve Doback'in ilk işi.
- Nos gustaría presentar la premier mundial del primer video musical de Prestigio Mundial por nuestro primer acto, Huff y Doback.
Beni dinleyin, beni dinlemeyin Prestige Worldwide, yapmanız gereken bu.
Óiganme, o no Prestigio Mundial, es lo que tienen que hacer.
- Biz Prestige Worldwide'iz!
- ¡ Somos Prestigio mundial!
- Prestige Worldwide!
- ¡ Somos Prestigio mundial!
Ve sıradaki diğer haberimiz size dün aktardığımız, Prestij Bank'ın maskeli üç şahıs tarafından soyulması
Y en otras noticias, siguiendo con la historia que les dimos ayer tres pistoleros enmascarados aparentemente robaron el Prestige Bank en la esquina de Broad y Olney.
Bu, 1920'li yıllardan kalma bir Glen-Reeder Prestige.
Es una Glen-Reeder Prestige de los años 20.
Burada, gizlice 6. Cadde'deki rehinci Prestige'e girdiği yazıyor.
Dice aquí que atracó en la casa de empeños Prestige.
- Rehinci Prestige'i hatırlıyor musun?
¿ Qué opinas? ¿ Recuerdas la casa de empeños Prestige?
"Prestij" i hepimiz izledik, değil mi?
Todos vimos "The Prestige", ¿ no?
Buyurun, Prestige Elite.
Prestige Elite, ¿ dígame?
Prestige Elite.
- Prestige Elite.
Steve Jobs Dünyayı Nasıl Değiştirdi? Çeviren : the _ prestige
Como Steve Jobs cambio el mundo
"Prestige Emanet Deposu" adlı yer üç maskeli adam tarafından soyulmuş.
El lugar se llama "Prestige Safe Deposit" ha sido robado por un par de enmascarados
Prestige Emanet Deposu, gerçek senti tuttuğu yer.
"Prestige Safe Deposit" es donde tiene la moneda verdadera
Prestige Emanet Deposu soygununun güvenlik kamerası fotoğraflarını aldım.
Tengo las fotos de vigilancia del lugar del robo
Emanet deposunun fişini Sheldon'ın masasından aşırdın, değil mi?
Tu cambiaste el recibo de Prestige del escritorio de Sheldon ¿ no es así?
Buyurun, "De Luxe" ünüz Bay François.
Sr François, su combinado Prestige
- Prestige Direkt Mail Çözümleri- - - Onu dinleme.
Hay un gran cliente en juego.
- Binghamton'un- - - Nope.
- Prestige Direct Mail Solutions -
- Prestige bizimdir.
- solía ser de Binghamton...
Tamam, onlar doğu kıyılarındaki junk maillerin yarısından sorumlular.
- No. - Lo quiero, es mío. - Prestige es nuestro.
İkiniz de Prestige yahut Binghamton müşterileriyle temas kurmayacaksınız... ta ki ben ayrıştırmaları yapana dek.
- He decidido. Ninguno de ustedes tendrá ningún contacto ni con Prestige ni con ningún otro cliente de Binghamton, hasta que haya decidido cómo dividir las cosas.
Ray burada Prestij Eskort Servisi'nin sahibi olduğun yazıyor.
Ray, aquí dice que regenteas el Servicio de Acompañantes Prestige.
Bana şu kaliteli raketlerden iki çift verir misin lütfen?
¿ Me darías un par de Prestige Pro?
Prestige Emlak.
Inmobiliaria Prestige.
Şu kapalı yönetici beyefendiler prestij klübü mü?
¿ Es el Club Prestige para ejecutivos distinguidos?
IBM'nde ki yazı... onun Prestige Elite olma ihtimali... yok, değil mi?
¿ no será por casualidad Prestige Elite?
Prestige, schwarzS, selcukcuk, shirak, Ying Yang
Una producción independiente de Zeki Demirkubuz Nihal Koldas
Prestige kimsenin aramaması gibi?
Robert está descarrilado, tomando decisiones extrañas.
Bu büyük bir müşteri.
Como, ¿ por qué nadie va a llamar a Prestige?
Prestije ulaştınız.
Se comunicó con Prestige.