Prosper translate Spanish
57 parallel translation
Prosper'e söyledim.
Le dije a Prosper.
Prosper mi?
¿ Prosper?
Bay Prosper Benevant?
¿ Sr. Prosper Benevant?
Prosper, acele et!
¡ Prosper, rápido!
Prosper, sen ne yaptın?
¿ Prosper, qué estabas haciendo?
Prosper, buna nasıl cesaret edersin?
¿ Prosper, cómo te atreves?
Şimdi de Prosper için mi çalışıyorsun?
Trabajas ahora para Prosper?
- Küçük bir münakaşa demek. Durun da size Bay Prosper Michaux'nun ifadesini okuyayım.
Déjeme leerle la declaración del Sr. Prosper Michaux,
Louis Prosper, hemen içeri gir.
Louis Prosper, entra de inmediato.
Hadi gidip Prosper'i köyden alalım.
Vayamos a buscar a Prosper a la aldea.
Prosper!
¡ Prosper!
Prosper, gel çabuk!
¡ Ven pronto, Prosper!
Prosper, sağdaki oda. Teşekkürler.
Prosper, es el cuarto a la derecha.
Prosper hepimizi tedavi etti.
Prosper nos trató a todos.
Prosper, kadınların aradığı adam
Prosper, la-bum Es el hombre que las damas buscan
Prosper, caddelerin kralı
Prosper, la-bum Es el rey de las calles
1. Bölümün Sonu
"Los soldados revientan su cadáver a golpe de culata..." Prosper Lissagaray
Prosper, seni yetimhaneye gönderemezler.
Prosper, no pueden enviarte al orfanato.
Prosper, lütfen beni bırakma. Beni bırakma.
Prosper, por favor, no me dejes.No me dejes.
Prosper.
Prosper.
Prosper ve Boniface rahmetli kızkardeşimin çocukları.
Prosper y Boniface son hijos de mi difunta hermana.
Oh, Prosper ve Boniface.
Prosper y Boniface.
- Prosper, bir hafta önce Bo'yu kaçırdı - - Mm-hmm. Ve onu buraya Venice e getirdi.
Prosper secuestro a Bo hace una semana... y lo trajo aqui, a Venecia.
- Soruları ben sorsam daha iyi olacak.
Esas preguntas se las hago yo. Prosper.
Prosper, Scipio bir daha kimsenin vurgununu satmasına izin vermeyecek.
Prosper, Scipio no dejara que nadie mas venda su botin.
Prosper, geri gel!
Prosper, regresa.
Prosper, buraya gel. Bunlardan bir kaçını almam lazım.
Prosper, regresa.Tenemos que comprar algo de esto.
Afedersin evlat. Adın Prosper, değil mi?
Disculpa, muchacho.Te llamas Prosper, ¿ verdad?
Prosper, Mosca, siz benimle içeriye gelin, ve diğerleri de dışarıda beklesin.
Prosper, Mosca, entren conmigo ; los demas esperen.
Ama Prosper zaten bana bakıyor, bir de Hornet.
Pero Prosper me cuida. Y Avispon.
Bo, Prosper, Hornet, Riccio ve Mosca -
Bo, Prosper, Avispon, Riccio y Mosca.
Prosper, ben and sen sola gideceğiz. Riccio ve Hornet, siz sağa.
Prosper, vamos a la izquierda.Riccio y Avispon, a la derecha.
Sende kalsın, çünkü sen Prosper a bağırdın.
Puede quedarse con el porque le grito a Prosper.
Bo ve Hornet ortadan kayboldu, ve Prosper senin bize ihanet ettiğini düşünüyor.
Bo y Avispon desaparecieron. Prosper y Riccio creen que tu nos delataste.
Esther, Prosper kötü olduğunu söyledi.
Esther dijo que Prosper es malo.
Prosper, birinin sahip olabileceği en iyi kardeş.
Prosper es el mejor hermano que se puede tener.
Prosper ve ben atlıkarıcaya büyümek için binmek istiyoruz.
Prosper y yo queremos envejecer en el carrusel.
- Senin güvende ve yanında olduğunu görünce Prosper ın yüzünü görmeye can atıyorum.
Ya quiero ver la cara de Prosper cuando te vea sano y salvo.
Prosper Napoleon Bamakal.
Prosper Napoleón Bamakal.
Yaşasın sahtekârlar.
May Crooks Prosper.
Yaşasın sahtekârlar.
May Crooker Prosper.
En son duyduğumda Prosper adında biri için çalışıyordu. 44. Cadde projelerini biliyor musun?
Trabajaba para un sujeto, Prosper de las viviendas marginales de la calle 44.
Uyu artık Prosper.
Duerme, Prosper.
Böylece 60 yıl sonra Gustave Franklin'in oğlu Prosper ve torunu Paul kendilerini saklanmak durumunda buldu.
Así, 70 años después... El hijo de Gustave, Prosper Franklin, y su hijo Paul... permanecen ocultos para continuar la investigación de Gustave.
Prosper, nerelerdeydin?
¡ Prosper! ¿ Dónde estabas?
- Prosper, zahmet olmazsa. - Pops!
- Prosper, por favor...
Dedesi Prosper Franklin bir başka değerli bilim insanı ortadan kayboldu.
Prosper Franklin, otro preciado científico, ¡ desaparecido!
Ama hâlâ deden var. Prosper Franklin?
Pero aún tienes a tu abuelo, Prosper Franklin.
İhtiyar, Prosper?
¿ Y el viejo Prosper?
Louis Prosper!
¡ Louis Prosper!
Üzgünüm, Proper.
Lo siento, Prosper.