English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ P ] / Punks

Punks translate Spanish

130 parallel translation
Sadece serseriler bıçakla dövüşür sanırdım.
Creía que sólo los punks peleaban con navajas.
Serseriler, ne yapıyorsunuz orada?
¡ Oye! Oye. ¿ Qué están haciendo punks?
Curt Henderson? Sen bu serserilerle birlikte misin?
Curt Henderson, ¿ estás con estos punks?
Burada senin gibi geri geri koşan bütün serserileri izleyemem.
Oye, no puedo saber quienes son todos los punks que corren por aquí.
Bir daha sarhoşlar, hapçılar hırsızlık için ve dürüst vatandaşlardan faydalanmak için gelirlerse bu konuda bir kere daha düşüneceklerdir.
La próxima vez que uno de los borrachos, drogados punks decidir romper en y tomar ventaja de un ciudadano honrado, Van a pensar dos veces, te lo diré.
Onlar serseri.İspat edeceğimiz bir şey yok.
Son unos punks. No tenemos que probar nada.
Serserileri soyduk!
¡ Los agotamos a esos punks!
- Bunlara neden pankçı dediklerini anladım.
Ahora sé porque les decían punks.
Parkın karşısında yaşayan birkaç serseri çocuk bunlar sadece.
No es nada, solo un monton de punks de mierda que viven en la casa frente al parque. Asi que, vamos a ir a recuperar el respeto.
Ama edindiğim bilgiye göre, bana saldıran ve onun kamyonunu alan serseriler kaçırdıkları genç kızı, hızlı bir satış için Beyaz Kaplan'a götürmüşler. Kimdi o?
Pero sé que los punks que me asaltaron y se llevaron su camión, raptaron a lajoven para venderla en el Tigre Blanco. ¿ Quién era ella?
Punk'lar boşboş takılmaz.
Los punks no van a lugares aburridos como ése.
Birkaç çılgın serseri ortalığı cehenneme çevirmek istemiş.
Sólo un par de punks salvajes a elevar el infierno.
Buk-won'daki piçler buraya geliyorlar!
Esos punks de Buk-won están en nuestro territorio!
Koduğumun serserileri!
Malditos punks!
Parçalayan-Panklar.
Punks manchados.
Hatırladın mı?
¿ Se acuerdan de los "punks"
Serseriler, alkolikler, çekiciler.
Hay punks, borrachos, tíos.
Ama tembel, sosyal yardım alan... ... uyuşturucu satan, rap söyleyen serserilere poliçe satmamız isteniyor.
Pero nos arrojan los holgazanes, los subsidiados los traficantes, cantantes de rap, punks, y dicen que debemos darle una póliza.
Biz bir kaç genç punktan başka birşey değiliz.
No éramos nada más que un par de jóvenes punks.
Bence Salt Lake'de sadece ikimiz puNktık...
Creo que éramos los únicos punks en Salt Lake City en ese momento -
Bundan 4 yıl önce şimkine göre çok daha fazla punk vardı... ve tabiki çok amelede vardı.
Seguro, ahora había más punks de los que había cuatro años atrás... pero entre ellos había muchos impostores.
Ameleler punk gibi görünürler fakat bunu sadece moda için yaparlar.
Los impostores eran los que parecían punks, pero lo hacían por la moda.
Modlar punk değildir.
Los mods no son punks.
Şehirde bir kaç nazi punk vardı.
Había algunos punks Nazis en el pueblo.
Faşistler bu bokları puNklardan uzak tutuyordu, puNklarda bokları modlardan uzak tutuyordu... Modlarda bokları dazlaklardan uzak tutuyordu, Dazlaklarda metalcileri uzak tutuyorlardı... Metalciler yeni yetmeleri bu olayın dışında tutuyorlardı...
Los pueblerinos golpeaban a los punks, los punks golpeaban a los mods... los mods a los cabezas rapadas, los cabezas rapadas atacaban metálicos... los metálicos acababan con los de la nueva ola... y los de la nueva ola no hacían nada - Eran los nuevos hippies.
Salt Lake'de bizim gibi punklar için partiler böyleydi.
Así son las fiestas en Salt Lake para los punks.
Son 2 puNk.
Los dos últimos punks.
Koduğumun serserileri!
¡ Malditos Punks!
Pek değil ama birkaç punk tarafından tecavüze uğrayıp öldürülmek kesinlikle sana göre bir şey değil.
No, pero lo suficiente para saber que ser violada y asesinada por unos punks no es exactamente lo mejor para ti.
Bir sahtekar olduğumu düşünüyordum kafasını kazıtıp, punkçu olduğunu söyleyenler gibi.
Sentía que yo era un fraude, como los que... un día se rapan y dicen que llevan años de "punks".
Çünkü bu adamların şakası yok, küçük ukala.
Porque los aros de nariz son de punks, señorcito.
Ayrıca punk-rasta ara yüzü de vardı çünkü o zamanlarki DJ, Don Letts'ti.
Y había una conexión entre punks y rastas... El DJ era entonces Don Letts.
Punkçıların hoş vakit geçirmek için kullandığı şeylerden biri de amfetamin sülfattı. Basit, para eden, etkili bir şeydi.
Una cosa que usaban los punks para divertirse eran las anfetaminas, que salían muy bien de precio.
"Onlar 70'lerdeki disko müziğini, başka bir şeye çeviren punkçılar."
"Son punks, y cambian el sonido disco por otra cosa".
Olgunla konus, Cunku punklar anlasmayi bozucaklar.
y tu habla con tu hijo, esos luchadores punks saltan alto para caer bajo.
Siz salakların ne dinlediğini bilirim...
Yo no soy igual que ustedes Punks.
Hangi dağda kurt öldü de geldiniz?
¿ Qué bicho les picó, punks?
Yaş aralığımızdaki en kral adamlar bizleriz!
¡ Somos los punks más malos en nuestra franja etaria!
Aldığımız ilk eleştiride bize punk dediler, punk grubu.
En nuestro primer artículo nos llamaron punks, una banda punk.
Şu serseriler.
¡ Esos punks!
Onlar serseri değiller.
¡ Esos no son los punks!
Onlar gücünün etkisi altında değiller.
Más bien como una banda de pequeños punks. ¿ Punks?
Ya da punk'çılar gibi giyinip Shakspeare oyunu sahneliyorlar. Bunu düşünmesi bile keyifli.
Interpretan a cucarachas y parias y hacen Shakespeare vestidos de punks.
Punk'ın adını kirletiyor.
Le da mala reputación a los punks.
Sunset Bulvarı tıklım tıklımdı. Punklar olsun, romantikler olsun metalciler olsun ne ararsan vardı. Her şey vardı.
El Sunset Boulevard estaba... atestado de gente, desde... desde punks hasta los nuevos románticos, hasta heavy metal... y todo lo que encuentras entre medio.
Birkaç tane serseriyi minibüsümü soymaya çalışırken yakaladım.
Descubrí a una pareja de "punks" intentando robar mi Van.
Beş serseri ve Tonto.
Cinco punks y un Tonto.
- Arayan Spunkin...
- Son los punks.
İlk 2 puNk.
Solo quedábamos Bob y yo. Los dos primeros punks.
Sizin başkasının arazisine tecavüz ettiğinizi düşünüyorlar.
Si tuvieras un montón de punks!
Serseriler...
. Punks.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]