Puss translate Spanish
125 parallel translation
- Adında "surat" kelimesi geçiyor.
- Ven, la palabra "puss" significa cara.
Puss Walgreen'in ofisini bilir misin? Fulwider Binasındaki?
Oficinas de Walgreen, edificio Fulwider.
Pisipisi, pisipisi, pisipisi.
Puss, puss, puss, puss...
- Puss?
- ¿ "Puss"?
Kimsin sen? "Amiral Von Puss" mu?
¿ Quién eres? ¿ Almirante Van Marica?
- Selam Puss Hala.
- Hola, cielo. - Hola, tía Puss.
Puss, işte araba burada.
Puss, aquí está el cacharro.
Puss!
¡ Oh, Puss!
Puss!
¡ Puss!
Puss. Alternatifin var.
Puss tienes opciones.
- Evet, Puss harika!
- Son los "Puja"
- Peki ya Pussy?
- ¿ Y Puss?
Pussy...
Puss...
Pussy Tanrı'ya inanır mısın?
Puss ¿ crees en Dios?
Değil mi Pussy?
¿ Verdad, Puss?
Oldu, Pussy.
Bueno, Puss.
Tanrım, Pussy.
Por Dios, Puss.
Gel haydi Pussy.
Vamos, Puss.
Otursana Pussy.
Siéntate, Puss.
Hey, Pussy.
Eh, Puss.
Ha, bu gece harika bir iş var.
Esta noche, Puss, tengo algo difícil.
- Hey, Pussy!
- ¡ Puss!
- Eroin işini bırak Puss.
- No sigas moviendo heroína, Puss.
İşte Puss'la diğerleri arasındaki fark bu.
Ésa es la diferencia entre Puss y los otros.
- Puss'n'Boots da ne?
¿ Qué es Puss'N Boots?
Ailem Pussy Whipped adlı bir klüptemi çalışıyorlardı? - Puss-ay Whipped, tatlım.
- ¿ Mis padres trabajaban en un club llamado Pussy Whipped?
Bu fransızca.
- Puss-ay Whipped.
Puss-ay doğru pronansyon.
- Sí, "puss-ay" es la correcta pronunciación.
Puss'un dükkanını alıp alamayacağını sorduğundan beri oldukça iyi görünüyorsun.
Parece que te va bastante bien desde el llamado en que me pediste si podías hacerte cargo del taller de Puss.
Arkadaşların Puss'ta mümkün olduğunca fazla zaman geçiriyorlar.
Tu amigo se está aprovechando de la situación en lo de Puss.
Mesela bazen Bayan Pisi'ye kızdığım zaman ona arkadan yaklaşıp köpek gibi havlıyorum.
Por ejemplo, si me enojo con mi gata, Miss Puss a veces me le acerco por atrás y ladro como un perro.
Diğeri Sugar Puss'dan. Hayes caddesindeki mi? Sadece karınızın bulunmayacağı bir yer diyelim.
El otro, de Sugarpuss, en la Calle Haight... donde, digamos, uno no compra cosas para la esposa.
Mesela Puss.
¡ Como el viejo Puss!
Pekala, bu Puss'ın sonu.
Bueno, ese fue el final de Puss.
- Elveda, Puss.
- Adiós, Puss.
Puss in Boots'ta başrolü kaptı.
Obtuvo el papel principal en "El Gato con Botas".
Puss in Boots?
- ¿ El Gato con Botas? ¡ Vaya!
- Hey, Puss.
- Oye, Puss.
Puss, bu konuyu konuşmuştuk.
Gatito, ya hablamos de esto.
Kedi bana "onun daha önce nerde olduğunu sadece biz biliyoruz" der gibi bakıyordu.
Vi que Puss me echaba una mirada de : "Sólo nosotros sabemos dónde ha estado"
Sonra da seni Luger'a götürmüştük, ben, Puss, Ralphie.
¿ Recuerdas que después te llevamos a Luger's? Yo, Puss, Ralphie.
Daha önceden arkadaşları öldürdüm, hatta akrabaları- - kuzenim Tony, en iyi arkadaşım-
he asesinado a amigos antes, incluso parientes... Mi primo Tony... mi mejor amigo, Puss.
Seni Cookie Puss ve Chicago'lu kuzenlerin yanına koyacaktım. Çünkü fena sarhoş oluyorlar, birinin onlara göz kulak olması lazım.
Te iba a ubicar con Cookie Puss y los primos de Chicago porque siempre se embriagan demasiado y quieren discutir.
Ben neden ( "puss-puss", genç kız anlamında ) "pisi-pisi" olduğunu düşünüyordum ki?
¿ Por qué creía que se llamaba Clito?
Pisi pisi dedin mi geliyor.
Responde al nombre de "puss-puss".
Kahrolasi tam yasal isminin Puss olmasi büyük bir sürpriz.
El hecho de que su nombre legal es el Gato fue una sorpresa.
Yavas ol biraz. Puss'u son kez gördügünü mü söylüyorsun?
Susþii que cuando te vi Gato última vez?
O halde, Puss'un bir sonraki sabah Schrodinger'in magazasi acildiginda... orada oldugunu ögrenmek sana büyük sürpriz olacak.
Usted se sorprendería Gato por la mañana que el día todavía estaba allí.
Puss'u kim öldürdü.
¿ Quién mató al gato?
Bak, "Knuckle-Puss."
Mira... "Nudillos a la cara".
Çok iyi Puss Hala.
Muy bien, tía Puss.