Pépel translate Spanish
32 parallel translation
- İyi geceler, Pépel.
- Buenas noches.
Pépel, daha önce karşılaşmamamız ne kötü.
Qué pena haberte conocido tan tarde...
Adı Pépel'miş.
Un tal... ¡ Pépel!
Hırsız Pépel için üzüldün mü?
¿ Has tenido piedad del... ladrón de Pépel?
- Pépel!
¿ Qué?
"Pépel'i kötü etkilemek ha gerçekten berbat biri olmalı!" diye düşünüyorsunuz herhalde.
Se ríe, ¿ eh? Piensa : "Si son malas compañías para Pépel, ¡ menuda gentuza será!".
- Merhaba, Pépel.
- Hola, Pépel...
- Geliyor musun, Pépel?
- ¿ Vienes? - Te sigo.
Ve bir gün, biri sana Pépel hırsız derse onlara ağzının payını verirsin.
Y si alguna vez oyes a alguien decir que Pépel es un ladrón... Se lo explicas, ¿ eh?
- Dinleniyor musun, Pépel?
¿ Estás descansando?
Her şeyin bir zamanı var, Pépel.
¡ Hay tiempo para todo!
Ve Pépel'in dikkatsizliğiyle...
- Y con las imprudencias de Pépel.
Pépel, sen -
Pépel, ¿ no...?
Bu bana attığın bir tokat, Pépel ve ben bunu kabullenmeyeceğim.
Es como si me hubieras dado un latigazo. No los encajo.
Dikkatli ol, Pépel. Benimle uğraşmak tehlikelidir.
Cuidado, es peligroso cruzarse en mi camino.
Hayır, Pépel. Seveceğim erkek buradan olmayacak.
No, Pépel, el hombre al que me gustaría amar, no será de aquí.
Bu Pépel.
¡ Conque era ella!
Ona asla sahip olamayacaksın, Pépel.
Nunca la tendrás.
Bir kollarını boynuma dolasa ve " Pépel, sana inanıyorum.
Bastaría con que me abrazara. Y me dijera : " Pépel...
Beni koruyacaksın. " dese artık hırsız Pépel kalmaz.
Confío en ti. Tú me protegerás ". Ya no sería un ladrón, sino un hombre nuevo.
- Salak Pépel.
- Eres tonto.
Seni seviyorum, Pépel.
Te amo.
Dikkatli ol, Pépel!
¡ Cuidado!
Pépel onu öldürdü.
¡ Le ha matado Pépel!
Evet, Pépel öldürdü.
Sí, le ha matado Pépel.
Pépel'di. Adam yukarıda.
Está arriba.
Hepimiz de Pépel kadar suçluyuz.
- Todos somos igual de culpables.
Onu diptekiler öldürdü, sadece Pépel değil.
Han sido los bajos fondos, Pépel no es más culpable.
Sen misin, Pépel.
¿ Eres tú, Pépel?
Pépel tutuklanmış mı?
¡ ¿ Han arrestado a Pépel? !
Hoşçakal, Pépel.
Adiós.
Hükümetin bunda büyük bir rol oynaması gerek.
Creo que el gobierno tiene un pepel destacado que desempeñar. Nos falta mucho por recorrer.