Püre translate Spanish
182 parallel translation
Sonra hamura püre yapacağım.
¡ Te haré añicos!
Püre de hazır olmak üzere.
El puré está listo.
Düşünün, tüm yaşadıklarımızdan sonra, topluma tüm yaptıklarımızdan sonra... tavuk, bezelye ve püre alıyoruz.
Después de lo que le hemos hecho a la sociedad nos dan pollo y guisantes y puré de patatas.
Ama tıpkı bu gece bulduğumuz kadın gibi, bir cesedi cepte taşınan bir aletle püre haline getiremezsiniz.
Pero uno puede triturar un cuerpo como el que encontramos esta noche, con una herramienta de mano, que cabe en el bolsillo.
Vücutları püre gibi olmuştu.
Los dos hechos papilla.
Biraz daha püre.
Algo de buen puré.
Güzel püre.
Buen puré. Es el adjetivo.
Püre var.
Hay puré.
Püre yapmadım.
No he hecho puré.
Sevdiklerini püre haline getirmek ise zor olan kısım.
- Sí. Me toca a mí, claro como en los últimos quince años.
İki yıl önce, çocuğun teki bir patatesin üzerine düşüp püre olmuştu.
Hace dos años, un chico se cayó sobre una papa y se hizo puré.
Sebzeleri buharda pişirip blender ile püre haline getirirsen bebeğin için daha iyi olur.
Mira, si cueces las verduras... y les haces puré, será mejor para el bebé.
ben Ona püre hazırlamaya gidiyorum.
Voy a prepararle su comida.
- Püre mi kızarmış mı?
- ¿ Puré o patatas fritas?
Püre için güzel ve olgun.
Bien maduros para salsa.
Karıştırıcıyı ona verelim mi? Muzu ezip püre yapar.
¿ No deberíamos darle la licuadora para la fruta?
Şurana püre bulaşmış.
Tienes un pegote de puré en la cara...
Serseri çingene çocuk neredeyse püre gibi ezilecekti.
Una niña gitana casi es destrozada.
Az pismis biftek, püre, sos ve börülce istiyorum.
Quiero un filete poco hecho. Y puré de patatas con salsa y judías.
- Baba, biraz püre ister misin?
- Papá, ¿ quieres puré de papas?
Bir faks, vücudumun bazı parçalarını mutfak robotunda püre yapacağını söyleyen.
Un fax, en el que amenazaba con hacer puré en una licuadora partes de mi anatomía.
Bana püre yapmalarını söyler misin?
- Pedime un puré de salmón, si vos querés.
Bence püre olduk bir miktar.
Creo que podemos haber estado hecho puré.
Püre yiyoruz, kızarmış patates, fırında patates.
Comemos puré de papas, papas fritas, papas azadas.
Toparlak püre patates de yapacak mısın?
¿ Harás el puré de papas con grumos?
Bu gecenin patatesleri, püre, toparlak ve Tot şeklinde olacak.
Esta noche serviremos las papas en puré con grumos y también fritas.
İçindekiler, taze püre domates su, tuz ve bozulmayı geciktirmek için sodyum bezonat.
Los ingredientes fueron tomates frescos hechos puré agua, sal y benzoato de sodio usado para retrasar la putrefacción.
Bacakları püre olmuş bir çocuğa bakmamı söylediği için "sağ ol" dediğime inanabiliyor musun? Garip.
Dije : "gracias" por decirme que atenderé a un niño a quien hicieron puré las piernas.
Evet efendim, daha çok püre lütfen.
Sí señor, unas gachas de avena entera, por favor.
Sosis, püre ve sıcak çay. İki tane.
Doble de salchichas, patatas y té.
Adli tabip, Bay Platt'in adeta püre haline getirildiğini söyledi.
La frase que usó el forense para describir al Sr. Platt fue "hecho puré".
Halis püre.
Es pura.
Pişince un gibi olur, sadece püre yapılır bundan.
Las cocinarán de mala manera, sólo servirá para hacer puré.
Tamam işte, püre yaparsınız.
Bien entonces, ¡ puré!
Şalgam ve turşuyu püre haline getirmenin en iyi yolu yeni "Gala Şef" robotunuzu kullanmak.
y qué mejor para preparar este puré de nabos, que utilizar vuestro "Gala Chef"?
Baban kanepede, yatar pozisyonda daha çok püre yiyebileceğini sanıyor.
Tu padre está en el sofá y cree que desde una posición horizontal puede comer más puré de papas.
Kızarmış domuz ve püre var.
Come un poco de cerdo, puré...
Yine de pencereye yapışmış, ölü arılardan başka sana eşlik eden kimse olmadan her gece püre yemekten iyidir.
Es mejor que reventarse cada noche sin ninguna compañía excepto abejas muertas.
Annem bu akşam rulo köfte ve püre yapacak.
Esta noche mi mamá me hará pastel de carne con puré.
Rulo köfte ve püre için beklemek istiyorsan, bekle.
Si quieres esperar el pastel de carne, espéralo.
Rulo köfte ve püre yapmak hakkında ne biliyorsun?
¿ Qué sabes de hacer pastel de carne y puré?
Tatlı patates mi püre mi yapsak?
¿ Compramos papas o puré?
Püre yapalım. Bir de ben sana aşığım.
Puré, y estoy enamorado de tí.
Onu sınır dışı ettirirlerse, sadece onun kariyerini yok etmekle kalmazlar, onu az pişmiş et, sosis ve püre diyetine de mahkum ederler.
Si lo deportan, no solo destruyen su carrera están condenándolo a una vida de desayunos ingleses.
Püre. İki kase.
Puré, dos cuencos.
Ev yapımı çöreklar, çikolatalı kekler... et ve yanında püre... Bir bölümde bütün Kamboçya'yı doyuracak kadar yemek yapıyor.
Donas hechas en casa, torta de chocolate... una cena con cordero y pure de papas... y suficiente guiso por episodio para alimentar a toda Camboya.
- Et,, bezelye, püre...
- Bistec, frijoles verdes, pure de papas...
Kızılcık sosu, pilav, püre.
Salsa de arándano, relleno, papas.
Biftek, püre- - hayır- - kremalı patates taze bezelye, buzlu çay, ve dondurma.
Es filete con puré, no, con papas a la crema, arvejas, té frío y helado.
Püre gibi yumuşak!
Un panoli completo.
Püre.
El puré de patata.