Quai translate Spanish
67 parallel translation
Quai Voltaire, nehrin üst yakasında.
Casa Voltaire, por el Carrusel directamente por el río.
Yarın sabah 11 : 00'de, Kuyumcular Rıhtımı numara 36.
En el 36, Quai des Orfévres. Se lo pongo aquí escrito.
47 Quai Bourbon.
47 Quai Bourbon.
Komik, bu onun adresi.
¿ Es una broma? ¿ Quai Bourbon? No son para ella.
Quai de Javel'den de mi bahsetmedi?
¿ Ni del Quai de Javel?
Quai de Javel.
Quai de Javel.
Birincisi, artık Grands Augustins rıhtımında oturmuyormuş. Ortalığı biraz karıştırmış.
Primero, no está más en el Quai Grand Augustin.
Grands Augustins Rıhtımına gidelim.
Vamos al Quai Grand Augustin.
Üç milyon frank "Quai d'Orsay" dan.
Tres millones de francos del Quai d'Orsay.
Quai St. Michel'da.
En el Quai Saint Michel.
Georges Bidault - 1954 Fransız Dış İşleri Bakanı " Quai d'Orsay'daydık ve Dulles de Cenevre'den geliyordu.
Estábamos en Quai d'Orsay y Dulles estaba camino de Ginebra.
Beni kenara çekti ; Quai d'Orsay'da bir cam kenarıydı ve bana dedi ki :
Me llevó aparte,... al rincón junto a una ventana en un salón del Quai d'Orsay,... y me dijo :
Hükümet buna karar verecek. Bir iki gün içinde...
Falta el Quai d'Orsay, pero es cosa de días :
Eğer yüz yıllık bir aile konağında yaşamıyorsan... Bir Çingene oluyorsun
Para el Quai d'Orsay si no tienes un palacete desde hace 5 generaciones eres un bohemio.
Sekizinci gün Quai Malaquai'de tesadüfen dolaşırken, Anne'i bir kitapçıda gördüm.
Y al octavo día, por casualidad iba conduciendo por el Quai Malaquai, cuando vi a Anne, junto a un tenderete de libros.
Porte de la Villette civarındaki Oise Köprüsü.
Vaya Quai de I'Oise, cerca de Porte la Villette.
Sonra da Seine Rıhtımı'nı.
Martin hasta el Sitio de Stalingrado y después continúe por Quai de la Seine.
Lyon'da aynı sokakta oturmuştuk.
En Lyón vivía a tres casas de ella, en Quai de Tilsitt.
Simpon's Quai yolunda ilerliyorduk, Elbow nehrinin hemen güneyinde.
Conducíamos por la cantera Simpson al oeste del río Elbow.
- Nereye gidiyoruz? - Quai des Orfevres'e.
- ¿ Adónde me llevan?
Ona seni Quai Henri Quatre'den almasını söyke.
Dile que te recoja en Quai Henri Quatre.
Kahretsin. Quai..?
Ay, mierda. ¿ Quai...?
Quai Henri Quatre.
Quai Henri Quatre.
Seni Quai Henri Quatre'den almasını söyle.
Dile que te recoja en Quai Henri Quatre.
Hay aksi. Quai...?
Mierda. ¿ Quai...?
Aslında biz, mümkün olursa Quai de la République'de olsun istiyoruz.
Nos gustaría que estuviera en el Muelle de la República, a ser posible.
Quai de la République.
En el Muelle de la República.
Quai de la République.
El Muelle de la República.
"Quai de la République" olsun istemişti.
Quería el Muelle de la República.
- Quai de Valmy'de 45 Alman çok şanssızmış.
- En Quai de Valmy te cargaste a 45 alemánes.
Katil Kim'de tanıdığım Clouzot'dan farklı bir Clouzot gördüm karşımda.
Me encontré con un Clouzot muy diferente del que había conocido cuando hicimos "Quai des Orfèvres".
Bir kere, çekimler için Georges V Oteli'nde süit tutmuştu. Halbuki eskiden bir atölyedeki bir çizim masasıyla ya da Katil Kim'in çekimleri sırasında olduğu gibi ağabeyimin Bourdonnais Caddesi'ndeki dairesiyle yetinirdi.
Para empezar, había tomado una suite en el George V para preparar el film, cuando en los viejos tiempos, se hubiera instalado en una oficina cualquiera del estudio, o, como en "Quai des Orfèvres",
Katil Kim'de, Hayata Dönüş'te, Manon'da, Dehşet Yolcuları'nda çalışmış olan Armand Thirard, Picasso'nun Gizemi'nde çalışmış olan Claude Renoir, Andreas Winding, dönemin en iyi kameramanları Florent, Dumaitre.
Armand Thirard, que había filmado "Quai des Orfèvres", "Retour à la vie", "Manon... " El salario del miedo ". Claude Renoir, que había hecho "Le Mystère Picasso".
Mesela Katil Kim, olağanüstü kesinliğe sahip bir filmdir.
Cuando ves "Quai des Orfèvres", es un film hecho con increíble precisión.
Hugo'yu saat birde Quai Branly müzesinin önünden al.
Ven a buscar a Hugo el miércoles a las 13. en el museo Quai Branly.
Müzesi, Smithsonian, ve Paris'te Quai Branly Müzesi.
Museum, el Smithsonian, y el Museo del Quai Branly en París.
Quai Branly otantik değildi Kolomb öncesi eserler.
Quai Branly no eran auténticos artefactos precolombinos.
Başlangıç olarak... Ban quai dei dan quan quan quan dei ban quai quang dei. Ve sonra masaya bir büyük ban qua gei hey hey ba qua kong quang quang heng wan ah alalım.
Empezaremos con Y despues, um, compartiremos un gran Yo, um... preguntaré al encargado.
"Sisler Rıhtımı" tipik bir şiirsel gerçekçi filmdir.
Le quai des brumes es un ejemplo de realismo poético.
"Sisler Rıhtımı" 30'lar Fransa'sının ruh halini tanımlamaktadır. Nazi yanlısı Vichy hükümetinin sözcüsü "Savaşı'Sisler Rıhtımı'yüzünden kaybettik" demiştir.
Le quai des brumes definió tan bien el estado de ánimo de Francia en los años 30 que un portavoz del gobierno de Vichy declaró que "habían perdido la guerra por culpa de Le quai des brumes".
1913'de babasının ölümünden sonra Paris, Quai Bourbon'daki bir atölyede 10 yıl boyunca toplumdan izole bir şekilde yaşamıştır. Ailevi sorunlar ve ruhsal hastalığı sebebiyle kardeşinin girişimiyle Paris yakınlarındaki Ville-Évrard akıl hastanesine yatırılmış daha sonra Fransa'nın güneyindeki Vaucluse şehrindeki akıl hastanesine kapatılmıştır.
En 1913, tras la muerte de su padre, y después de pasar 10 años recluida en un taller en el Quai Bourbon en París, su familia la internó por problemas mentales, en el sanotorio de Ville Evrard cerca de París,
- Quai de Jemmappes, 162 numara.
Estoy en los 162 Quai deJemmapes.
İki gün içinde Volendam Quai'de görüşürüz.
Te veo en el "Volendam Quai" en dos días.
Paris'teki Amerikan Üniversitesi'nde antropoloji dersleri veriyor Quai Branly Müzesi'ne yardım ediyor.
Enseña antropología en la Universidad Americana de París, haciendo algo de trabajo en el Museo de Quai Branly.
Paris'teki Amerikan Üniversitesinde Antropoloji öğretmeni Musée du quai Branly'de bir işi var.
Da clases de antropología en la universidad estadounidense de París, y colabora en el Musée du Quai Branly.
... dün akşam Rue Lepic semtindeki görgü tanıkları ortaya çıkarak polis merkezindeki müfettişlerle iletişime geçsin.
Que cualquier testigo en las proximidades de Rue Lepic anoche se presente y contacte con los investigadores en Quai des Orfevres.
Şu ihtiyar mızmız Lognon'ın Montmartre'den polis merkezine bir adam getirmesi ve adamın bizim önümüzde yüzünü saklamasının tek anlamı katili yakaladıkları olabilir.
Si ese gruñón de Lognon de Montmartre trae a un hombre a Quai des Orfevres y ese hombre esconde la cara delante de nosotros, solo puede significar una cosa. Le han atrapado.
Merkeze hoş geldiniz.
Bienvenido a Quai des Orfevres.
- Burası Oise Rıhtımı mı?
¿ Estamos en Quai de I'Oise?
Mahallenin Katili, Karga, Katil Kim, Dehşet Yolcuları,..
"El cuervo", "Quai des Orfèvres",
Polis Karargahı'ndan başka komedyenler de sahne alacak mı?
Del Quai des Orfevres