English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Q ] / Quayle

Quayle translate Spanish

140 parallel translation
- Sonra o pilici ortaya çıkardılar.
Y luego sacaron a Quayle.
Senden bu tür garantileri geçmişte de aldık Quayle, özellikle MacGyver'la ilgili olanlarını.
Ha habido promesas como esta de su parte en el pasado, Quayle particularmente cuando conciernen a MacGyver.
- O iç karartıcı hikayeyi biliyoruz, Quayle.
Sabemos esa aburrida historia, Quayle.
Öyleyse bırak da hafızan ilham kaynağın olsun, Quayle.
Bueno, deja que la memoria sea tu inspiración, Quayle.
Demek istediği, Quayle, bu senin kurtulman için bir şans.
Lo que él quiere decir, Quayle, es que ésta es tu oportunidad de reivindicarte.
Quayle ismini kullanıyor.
Usa el nombre Quayle.
Sizinkiler senden pek memnun değiller galiba Quayle?
Tu gente no estaba muy contenta contigo, ¿ no, Quayle?
- Quayle'de öyle.
También Quayle.
Sen her zaman konuşmayı sevmişindir, değil mi, Quayle?
A tí siempre te gustó hablar, ¿ no es cierto Quayle?
Her zaman ne kadar iyi olduğunu söyleyip dururdun, değil mi Quayle?
Siempre tuviste que decir lo maravilloso que eras, ¿ verdad Quayle?
Sen de gerçekten iş var.
En verdad tienes talento, Quayle.
Quayle... Başlarınızı eğin beyler.
Quayle, hagan sus reverencias, gente.
Quayle bizi bir radyo frekansından dinliyordu, böylece bende etraftaki her bir elektronik aleti kullanarak sinyalini karıştırabilirim.Böylece parazitten başka bir şey duyamaz.
Quayle estaba escuchando con una frecuencia de radio entonces imaginé que usando todos los artefactos eléctricos que hubiera podría interferir su frecuencia y darle estática.
Quayle cızırtıdan başka bir şey duyamayacak.
¡ Sí! Quayle no recibirá nada más que ruido.
- Eğer Quayle beni görmeden ona ulaşabilirsem.
- Si pudiera llegar sin Quayle viéndome.
Sanırım şimdi dışarı çıkıp Quayle'i şaşırtma sırası bende.
Ahora creo que es mi turno de ir y distraer a Quayle.
Quayle çok dikkatli birisiydi, yani bütün kapılar ve pencereler ya bubi tuzaklı yada dışardan silahlarla korunuyor olmalıydı.
Quayle era un hombre detallista así que tendríamos todas las ventanas y puertas con trampas peligrosas o cubiertas por las armas de afuera.
Şey Quayle, bütün bunların olacağını beklemiyordum.
Bueno, Quayle, realmente no esperaba que esto sucediera.
Sana söylüyorum, Quayle, korkuyorum. Senden ve onlardan.
Te lo estoy diciendo Quayle, estoy asustada de ellos y de tí.
Eğer kaçarsam, Quayle de kaçar.
Si me escapo, Quayle se escapa.
Quayle evi elektronik olarak donatmış.
Quayle tiene la casa equipada electrónicamente.
Şimdi, eğer o elektrik hattını keser yada kontrol edebilirsek, Quayle sağır, dilsiz ve kör olur.
Ahora, si pudiéramos cortar o controlar esa línea eléctrica Quayle se volvería sordo, ciego y mudo.
Şimdi Quayle seni buradan mı tuttu yoksa onun yanında mı görevlendirildin? Söyle bakalım.
Ahora, ¿ me dirías si Quayle te contrató localmente o fuiste asignada a él?
Quayle yapmıyor.
Quayle no lo haría.
Bana Quayle'i yakalamam için yardım et.
Ayúdame a atrapar a Quayle.
- Quayle'i kardeşinle değişiriz.
- Cambia a Quayle por tu hermano.
Şey, sanırım bizim yapmamız gereken Quayle'i saklandığı yerden çıkartmak.
Tenemos que empezar por sacar a Quayle de su fortaleza electrónica.
Arka merdivenlerde Quayle bizi ne görebilir ne de duyabilir.
A las escaleras de atrás donde Quayle no puede vernos ni oirnos. ¡ Demonios!
Quayle'in nerede olduğunu biliyorum.
Yo sé dónde está Quayle.
Quayle gelirken bizi haberdar eder.
Nos avisará cuando Quayle este en camino.
Ve Quayle'in odasından çıkacağından nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?
¿ Y qué te hace creer que Quayle va a dejar la sala de control?
Peki, Quayle'in odasına giden bütün kabloları buldum.
Bien, conecté todos los cables en la fortaleza de Quayle.
Quayle buraya geldiğinde, gidebileceği tek bir yön olacak.
Cuando Quayle venga, sólo podrá avanzar en una dirección.
Quayle'i görebileciğimiz bir periskop yapıyorsun, öyle mi?
Estás haciendo un periscopio así podemos ver a Quayle, ¿ no?
Şimdi tam görüş alanımdasın.
En línea de fuego. ¡ Quayle!
Quayle! Tanrıya şükür ki bizi buldun!
¡ Gracias a Dios que nos encontraste!
- Biz aynı taraftayız, değil mi Quayle?
¿ Estamos del mismo lado, Quayle?
Evet sanırım açığı kapattık.
Sí, creo que dimos en el clavo. Quayle. así es.
Dan Quayle ( ABD 44. Başkan Yardımcısı ) bunların üçü.
¡ Dan Quayle es las tres cosas!
Hiç Marilyn Quayle'e iyice baktınız mı?
¿ Habéis mirado bien a es Marilyn Quayle?
Savaş odasında Dan Qauyle'la ile Nintendo oynayabilirdim.
Podría haber iugado a la Nintendo con Dan Quayle en la sala de guerra.
Öylece kalakaldım. Bentsen desteğini Kennedy'ye verdiğinde Quayle'in surat ifadesini hatırlıyor musun? Aynen ona benziyordum.
¿ Recuerdas cómo se quedó Quayle cuando Bentsen le dijo la frase de Kennedy?
Küçük Quayle *. Şeytanın küçük oğlu. ( * George Bush'un başkan yardımcısı )
El pequeño Quayle, el pequeño Damien.
Sen Dan Quayle'sın!
¡ Eres Dan Quayle!
Peki. Ama Dan Quayle ile Courtney Love da burada.
Sí, pero ahí están Dan Quayle y Courtney Love.
En iyisi işe koyul, Quayle.
Será mejor que comience, Quayle.
Harikasın Quayle.
Brillante, Quayle.
Quayle!
¡ Quayle!
- Quayle! - Hoşçakal, Karen.
- ¡ Quayle!
Ben.
Cielos, Quayle, y yo que pensaba que eras sólo escoria.
- Üniversitede Dan Quail'a aşıktım.
- A mí me gustaba Dan Quayle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]