Radek translate Spanish
102 parallel translation
Moskova'da Radek'e üç ay vermişlerdi.
En Moscú, Radek sólo tuvo 3 meses.
Yoldaş Radek,..
Camarada Radek,
Yoldaş Radek tartışmak yerine böyle bir görüş bildiriyor. Bu konuyu konuşmamak ve tartışmayı bitirmek istiyor.
El camarada Radek usa ese tipo de comentario... en vez de un argumento, por lo tanto, no quiere hablar del tema.
Yoldaş Radek, bu tartışma için zamanı olmayan insanlar devrimci fikirler yüzünden Amerika'da hapse atılan Dünya İşçiler Birliği'nin 101 lideridir.
Camarada Radek, otras personas sin tiempo para esta discusión... son los 101 líderes de IWW... que están en la cárcel en Estados Unidos... por sus ideas revolucionarias.
Bayanlar ve baylar..... üç hafta önce, Rus ve Amerikan özel kuvvetleri..... Kazakistan'ın sözde liderini yakalamayı başardılar..... General Ivan Radek'i.
Damas y caballeros. Hace 3 semanas, fuerzas especiales rusas y norteamericanas aprehendieron al líder autoproclamado de Kazakhstán el General Iván Radek.
Radek'in güçleri, demokrasi için bir tehdit oluşturuyordu.
Las fuerzas de Radek buscaban la supresión de la democracia.
Ama, dünyanın en büyük liderlerinden birinin sayesinde..... Radek artık hapiste.
Pero gracias al apoyo de uno de los más grandes líderes del mundo Radek está ahora en prisión.
Radek'in rejimi, 200.000'den fazla erkek, kadın ve çocuğun ölümüne sebep oldu..... ve biz bunu sadece TV'den izledik.
El régimen de Radek asesinó a más de 200,000 hombres, mujeres y niños. Y lo vimos por televisión.
Bu gece Moskova'da, Başkan Marshall..... Radek rejimine karşı yürütülen askeri harekatı savunurken..... bunun yönetime karşı yapılan tek seferlik bir müdahele olduğunu belirtti.
En Moscú, el Presidente Marshall defendió la acción militar contra Radek, de la que se había dicho que "no se repetiría".
Bu arada Kazakistan'da, Radek'in yeni kominizm devrimi de engellenmiş oldu.
Mientras tanto, la deposición de Radek ha frenado...
Eğer onları geri istiyorsa, Moskova'daki kukla rejimi ikna ederek..... General Radek'in serbest bırakılmasını sağlayacak.
Si los quiere recuperar, hará que el régimen títere de Moscú suelte al General Radek.
General Radek'in serbest bırakıldığı onaylanana kadar bekleyeceğim.
Esperaré confirmación de que el General Radek ha sido liberado.
Ve Radek'i de lanet atmosfere yollayacağız.
Liberaremos a Radek en el espacio exterior.
Adam, tam bir Radek yanlısı.
Es partidario de Radek.
Bu aşağılık herifi serbest bırakmak Orta Asya'yı cehenneme çevirecektir.
Si sueltan a Radek, Asia Central arderá.
Radek ve nükleer tehditi.
¿ Radek con un arsenal nuclear?
Eğer Petrov, Radek'i serbest bırakırsa hükümeti düşer. Bu konuda seni temin ederim.
Si Petrov suelta a Radek, su gobierno caerá.
O zaman Radek'i kim yakalayacak?
Nadie le hará frente a Radek.
Sayın Başkan Yardımcısı, üzgünüm. Radek'i serbest bırakamam.
Sra. Vicepresidenta, no lo puedo soltar.
- Radek uzun süre serbest kalamayacak.
Lo recapturaríamos.
Ve hepsi de hala Radek'in birlikleri tarafından kontrol ediliyorlar.
Están controladas por las fuerzas de Radek.
Radek serbest bırakıldı mı?
¿ Ya lo soltaron?
General Radek'in..... serbest bırakılmasını istiyorlar.
Quieren que Radek salga de la cárcel.
Radek'i serbest bırakamayız.
No podemos soltar a Radek.
- Radek. - Bunu nasıl yapabilirim?
No puedo hacer eso.
- Petrov, Radek'i asla bırakmayacaktır.
Petrov no entregará a Radek. Petrov es un perro.
Çünkü Radek'ten nefret ediyor.
Petrov odia a Radek.
Elbette Radek'ten nefret ediyor.
Claro que lo odia.
Radek herşeyken o bir hiçti.
Radek es todo lo que él no es.
Radek ; büyük bir adam, güçlü bir lider.
Un gran hombre, un hombre fuerte.
Az önce bir görüşmeyi tespit ettik. Başkan, Petrov'u aradı ve Radek'i serbest bırakmasını istedi.
Interceptamos esto : el Presidente pidió a Petrov que suelte a Radek.
Şu anda General Radek'in serbest bırakılma işlemlerinin başladığını onaylıyorum.
Puedo confirmar ahora que están liberando al General Radek.
Tekrarlıyorum, General Radek serbest bırakılıyor.
Repito, están liberando al General Radek.
Şimdi vatanımıza dönüyoruz. Size ne olacağına Radek karar verecek. Eminim can atıyorsundur..... onunla pazarlık yapmak için.
Volveremos a nuestra patria donde Radek decidirá qué uso darle a usted ahora que sabemos que está dispuesto a negociar.
Onları geri ara, Radek'i bırakmalarını engelle.
¡ Cancela todo! ¡ No les des a Radek!
Beni duydunuz mu? Radek, öldü.
¡ Radek está muerto1
Oradaki üs komutanı Radek'e sadıktır.
Es una base leal a Radek.
Radek, acele etmen gerekiyor.
Radek, van a tener que apurarse.
Radek, ön cam okyanusun basıncı altında çatlamaya başladı.
- Sí. Radek, el parabrisas está cediendo ante la presión del océano.
Üç mil araştırılabilir bir alan. Azalttın, Radek. İyi iş becerdin.
5 kilómetros, una zona bastante revisable, y la has estrechado Radek.
Bence bununla yalnız başa çıkabilirim, Radek.
¡ Creo que puedo manejar esto solo!
Hazır! Radek!
Listo.
Çoktan Elizabeth'ten özür diledim. Ve Radek ve... Albay Caldwell'e teşekkür ettim... yörüngeden deneye casusluk yapacak kadar önemsediği için.
Ya me he disculpado ante Elizabeth y Radek y agradecí al Coronel Caldwell por preocuparse lo bastante para espiar al experimento en órbita.
Radek, ya da Rajak falandı. Emin değilim.
Radek, Rajak, no estoy seguro.
- Nedir, söyle?
¿ Qué quiere? A Radek.
Ona, Radek'i bırakmasını söyle.
Dígale que haga eso.
- Radek güvende olana kadar olmaz.
- No, hasta que Radek esté en libertad.
Radek, ben Rodney.
¿ Radek?
Radek?
¿ Radek?
Ne düşünüyorsun, Radek?
¿ Qué piensas, Radek?
Radek, konuş benimle.
Radek, háblame.