Radyasyon translate Spanish
2,627 parallel translation
Sizin endüstriniz için piyasa hiç bu kadar iyi olmamıştı, nükleer santrallerden yayılan radyasyon zehirlenmesi yüzünden bütün protestocular yürüyüş yapıyorlar.
Los tiempos nunca habian sido los mejores para su industria, ahora que todos los protestantes que marchaban frente a su planta nuclear, estan muriendo de envenenamiento radioactivo.
Radyasyon detektörleri için milyarlarca dolar harcadık. Cirincione : Ama yüksek içerikli uranyum oldukça kolay gizlenebiliyor.
Hemos gastado miles de millones de dólares instalando detectores de radiación, pero el uranio altamente enriquecido es fácilmente protegido.
450-700 arasındaki radyasyon öldürür. Çünkü kan hücrelerini yok eder.
La dosis de 450 a 70 RAD te mata porque elimina los glóbulos en la sangre.
Saçılan onca radyasyon, motor yanması.
¿ No lo ves? Toda la radiación que escapaba y el motor dañado..
8 Yıllık radyasyon tedavisi.
Ocho años de quimio y radiación.
Radyasyon metre ne diyor?
¿ Qué dice el medidor de radiación?
Muhtemelen var diyecektir Walter. Eğer Dominic dediği gibi elbise uzaydaydıysa radyasyon ile kaplıdır.
Es lógico, Walter, si, como Dominic dice, el traje estuvo en el exterior, debería estar cubierto de radiación, ¿ verdad?
Radyasyon.
Radiación.
Önce veba, şimdi radyasyon zehirlenmesi.
Primero la Peste, ahora envenenamiento por radiación.
- Arabada çok az miktarda radyasyon bulundu.
Solo encontraron leves trazas de radiación en el coche.
Radyasyon yayma cihazı, yani bilenen adıyla kirli bomba.
... preocupación de que un dispositivo de dispersión radiológica, comúnmente llamada bomba sucia...
Radyasyon sensörleri sadece bomba muhafazasızsa işe yarar ama hiç yoktan iyidir.
Ellos solo actúan si la bomba está revestida, pero es mejor que nada. Hey, McGee,
- Git hadi. Radyasyon yayılma riski çok düşük.
Jefe, la amenaza de contaminación es mínima.
Deli gibi radyasyon yayıyordu.
El nivel de radiación no tiene precedentes.
Saçılan onca radyasyon, yanan motorlar...
¿ No lo entiendes? Toda la radiación que sale, las emisiones de los motores...
Radyasyon seviyelerini ölçene kadar yerinizden kımıldamayın.
Quédense aquí hasta que compruebe los niveles de radiación.
- Nasıl yapacaksınız? Böyle durumlarda yapılan düşük yoğunluklu mikro radyasyon banyosu.
Es un baño de micro-radiación de baja intensidad creado para este caso.
Virüsün radyasyon banyosunda yaşama şansı yok.
Ningún virus podría sobrevivir el baño de radiación.
Bunlar radyasyon çekirdeği.
Son píldoras de radiación.
Madem radyasyon kaynağı önemsiz neden üç tane kurşun önlük giydin?
Sí la fuente de radiación es infinitesimal, ¿ por qué estas usando tres protectores de rayos X?
- Elektromanyetik radyasyon hangi enerji sonucu ortaya çıkar?
La radiacion electromagnetica es liberada en explosiones de energia ¿ llamadas?
Radyasyon hastalığı ne yapar biliyor musun?
¿ Tú sabes lo que hace una enfermedad por radiación?
Rad... radyasyon zehirlenmesi!
¡ Tengo... tengo envenamiento por radiación!
iki seans kemoterapi, brakiterapi, iki seans ileri derece radyasyon tedavisi koenzimleri, köpekbalığı kıkırdağını devedikenini saymıyorum bile gördüğünüz gibi, her türlü tedaviye açığım
Dos rondas de quimioterapia, braquiterapia dos rondas de rayos externos. Además de coenzimas, cartílago de tiburón, cardo santo. - Estoy abierta a cualquier cosa.
Kimyasal etkenler ya da radyasyon gibi.
Sugieren agentes químicos o radiación. Radiación.
Radyasyon. Birkaç ilginç metal oksit boyunca filosilikat mineral çok küçük sırlanmış kil ve uranyum 235 buldum.
Lo que he encontrado fueron minerales filosilicatos, junto con algunos oxidos de metales interesantes trazas muy pequeñas de arcilla vitrificada y Uranio 235.
Radyasyon taraması için çip verdim.
Les di chips para que pudieran obtener resultados de radiación.
Ortaya çıkan fotoğraflar, "kozmik mikro dalga fon" denen özel tür radyasyon gösteriyordu.
Las fotografías mostraron un tipo especial de radiación llamada "fondo cósmico de microondas".
Mesela 1925 ve sonrasında güneş aktivitesi daha fazla,... haliyle dünyaya düşen güneş radyasyon miktarının da fazla olduğu söylenebilir.
Lo que esto esta diciendo es que, alrededor de 1925, había más actividad solar, era mayor la cantidad de radiación solar que caía sobre la tierra.
Dünya yüzeyine düşen radyasyon miktarının sadece % 10'larda olmasına rağmen bu gerçekten Güneş ile Dünya arasındaki samimi ve ince ilişkiyi gözler önüne sermektedir.
Y aunque ocurra solo en el nivel de decimas de grado de la cantidad de radiacion que cae sobre la superficie de la tierra, esto realmente revela la intimidad y delicadeza de la conexión entre el sol y la tierra.
Madde ve ati-maddenin imha olurken ürettiği radyasyon bu gün, mikro dalga fon ışınımı şeklinde gördüğümüz Big Bang'in ısısını doğurdu,
La materia y la antimateria al aniquilarse producen radiación dando lugar al calor del Big Bang que vemos hoy en la forma de radiación de fondo de microondas.
Sizin için radyasyon terapisini öneririm. Dışarıdan ya da vücuda yerleştirilen radyoaktif çekirdek yoluyla.
En su caso propongo, la radioterapia... externa o sistemas internos de isótopos radiactivos.
Hastaların yarısı, radyasyon aldıktan sonra sertlik sorunu yaşıyor.
Alrededor de la mitad de los pacientes presentan dificultades a la hora de la erección después de la radiación.
İktidarsızlık radyasyon terapisinin kaçınılmaz bir yan etkisi değil.
No dije que la radiación causara impotencia.
Fakat onu kızılötesi radyasyon gibi yayar, ısı radyasyonu da diyebilirsiniz.
Pero lo irradia como radiación infrarroja, radiación calorífica, si quieren
O, New Mexico'daki radyo teleskopun gök cisimlerinin radyasyon alanları konusunda gönderdiği bilgileri inceliyordu.
Analizaba los datos que nos llegaban del radiotelescopio en Nuevo México. Estudiaba la radiación de quásares.
- Sence radyasyon yüzünden mi?
- ¿ Crees que sea radiación?
- "Radyasyon ihtimali". - Olamaz!
"Posibilidad de radiación".
Radyasyon nasıl oluyor da Maddy'i, Orpheus'dayken öldürebiliyor?
¿ Cómo podría la radiación haber matado a Maddy a bordo del Orpheus?
Yani, bu insanların radyasyon zehirlenmesi yüzünden öldüklerini bilmemizin bir yolu yok, öyle mi?
Así que no tenemos idea si ya estamos muertos por envenenamiento radioactivo, ¿ cierto?
O halde radyasyon değil.
Pero si no es radiación.
Radyasyon kıyafeti yani?
¿ Un traje de radiación?
Radyasyon hastalığı.
Enfermedad por radiación.
Maruz kaldığı radyasyon tahribatının boyutuna dair bir fikir vermesi için.
Nos da una idea de la severidad del daño por radiación.
Carter, gerçektende radyasyon zehirlenmesinden ötürü herkesin tek tek yığılmasından sorumlu olmayı mı istiyorsun?
¡ ¿ Carter, quieres ser el responsable de que todos enfermen por la radiación? !
Radyasyon yükselmesi geçti, şu anda hava kilidine ulaşmanız için güvenli.
Ya pasó el pico de radiación. Ahora no debería haber peligro en volver a la esclusa de aire.
Radyasyon yine motorları etkiliyor olmalı.
La radiación debe estar afectando a los motores de nuevo.
Titreşen yıldızdan bir sonraki radyasyon yükselmesi kalkanları tamamen kapatacak.
El siguiente chorro de radiación del púlsar colapsará los escudos por completo.
Radyasyon algılayabilmesi için detektörün,... bir kaç cm içerde olması gerekir.
Un caño de plomo protegerá al HEU. El detector tendría que estar a unos centímetros de distancia para detectar radiación alguna.
Radyasyon çok zayıftır.
La radiación es muy débil.
Herkes bilir ki, radyasyon bizi çabucak öldürürdü ve asla randevu noktasına gidemezdik.
Todos sabían que la radiación nos mataría rápidamente de todos modos y nunca se llegaría a la reunión.