Rager translate Spanish
156 parallel translation
Teğmen Rager, bir çeyrek itiş gücü ileri.
Alférez Rager, avance un cuarto de impulso.
Teğmen Rager, rotamızı 259 mark 318'e değiştirin, yarım itiş gücü.
Alférez Rager, fije rumbo 259, marca 318, medio impulso.
Derhal revire gidin Teğmen Rager.
- En posición. Vaya a la unidad médica, alférez Rager.
Teğmen Rager, bizi bu konum üzerinde bir senkron yörüngesine al.
Coloque la nave en órbita sobre esa posición.
Yüzbaşı Edward Hagler ve Teğmen Sariel Rager.
Teniente Edward Hagler y alf érez Sariel Rager.
Teğmen Rager daha geri dönmedi.
La alférez Rager aún no ha vuelto.
Teğmen Rager ve ben kaçtığımız için şanslıyız. Yüzbaşı Hagler öldü.
La alférez Rager y yo tuvimos suerte de escapar, pero Hagler ha muerto.
- Sağ ol, Rager.
- Gracias, Roger.
Tanıdığım en güçlü adam..
Él es mi hermano, Rager. A mí me gusta.
Annem ben 10 yaşındayken öldü
Correr tras el dinero. Se llama así, avaros de dinero. Rager y yo.
- Kardeşimdi o benim
Depende de nosotros tomar venganza. Rager estaría en contra.
Demek yeni oldu
- Conocias a Rager?
Çoğu zaman orda güzel kızlar görebilirsiniz
Pero sin Rager, Se habría muerto de hambre.
Ne demişti Rage.. öldürmek yok
Rager estaba en contra de la violencia... Sí, y está muerto!
Rager seni özledim!
Rager, ¿ dónde estás? Tugz!
Junior.. sen katil değilsin
Junior, tu no quieres hacerlo. No queremos morir como Rager.
Hayat zor bir soru.. güçlü olmalısınız karşısında
Para enfrentar la vida, hay que ser fuerte. Quiero ser tan fuerte como Rager.
Kaçırdığım şu partiye gelirsek.
Sobre este rager Estoy perdida.
- Nasıl? - Efsane parti olacak demiştin Alex.
Nos prometiste un legendario rager, Alex.
Yani şimdi o efsane parti yaklaşık yarım saat sonra benim odamda patlayacak.
Oh, bien, el rager realmente va a ser en mi cuarto empezando en más o menos 30 minutos.
Oh yilin ofke patlamasiyla karsi karsiya kalabiliriz.
[Riendose] Whoa. No podemos tener un disco sobre la rager del ano.
Biri Annie'yi ispiyonlamış, anne babasını arayıp şehir dışına çıktıklarında, evde içkili bir parti vereceğini söylemiş.
Si. Alguien tiro una moneda de diez centavos en Annie y se lo conto a sus padres que iba a lanzar una Rager mientras ellos estaban fuera de la ciudad.
- Ama Jordan bu işi oldukça abarttı.
Pero Jordan lo ha convertido en enteramente el rager
Cody Bufford'ın Sevgililer Günü partisine gideceğimizi duydum.
Te escuché hablar acerca de ir a la fiesta de Cody Bufford... ¿ Rager?
Parti. Parti!
Rager. ¡ Rager!
Şuan gerçekten bir partiye ihtiyacım var.
Me caería bien un rager ahora.
Max Rager'in hakimiyeti altındayken kamerada aptal şeyler ve / veya tehlikeli şeyler yaparken iyi görünmek zorundasınızdır.
Si firmas para Max Rager, estás obligado por contrato a lucirte bien haciendo toda esa mierda peligrosa delante de la cámara.
Max Rager organizasyonunda en çok onunla takılmayı seviyordum.
Era mi compañera preferida cuando hacía cosas para Max Rager. Era...
Max Rager sonsuz bilgeliğiyle atlayıştaki tüm görüntüleri sildi.
Max Rager, con su infinita sabiduría, ha destruido todo el material del salto.
Tam isminiz, işiniz ve Max Rager'la olan alakanız gibi.
Puedes empezar con el nombre completo, a que te dedicas, y tu relación con Max Rager.
Max Rager bana sponsor oluyor.
Max Rager me patrocina.
- Max Rager'da reklamcılık müdürü.
Director de publicidad en Max Rager.
- Max Rager yöneticilerinin atletleriyle hava dalışı yapmak sık rastlanır mıydı?
¿ Es algo típico que los ejecutivos de Max Rager salten con sus atletas?
Onun yerine Max Rager'la varlığından bile haberdar olmadığım bir davayı tartıştım durdum.
En lugar de eso, estuve al teléfono con los abogados de Max Rager, respondiendo a cuestiones de un caso que ni sabía que existía.
Max Rager'in orası tarikat gibidir resmen.
Allí en Max Rager, es como algo culto.
Birkaç hafta önce yanlışlıkla Max Rager'in e-mailine göz attım.
Hace unas semanas, recibí por mail una circular de Max Rager.
Max Rager'in her bin kişiden birini delirttiğini gösteren gizli bir rapordu. Bir adam öldü hatta.
Es un informe secreto sobre Max Rager volviendo sicótica a una de mil personas.
Max Rager'in her şeyin üstünü kapatacağını söyledi ve bu e-maili bir gazeteciye göstermem gerektiğini.
Empezó a alucinar, diciendo que Max Rager iba a taparlo todo, y que debía enviar el mail a la prensa.
- Utopyum adında bir ilaçla muhtemelen listelenmemiş olan enerji içeceği Max Rager arasındaki biyokimyasal bağlantıyı test eden bir teori var aklımda.
Estoy probando la teoría de que radica en una reacción bioquímica catalizada por la combinación de un mal lote de droga Utopium y un ingrediente, descontinuado, en la bebida energética Max Rager.
Beta, % 90 Max Rager % 10 Utopyum.
Beta, 90 por cien de Max Rager, 10 por cien de Utopium.
- Eliza Marquette, Max Rager'da reklamcılık müdürü.
Eliza Marquette, Director de Marketing Max Rager
- Gizli bir rapor Max Rager'in ciddi yan etkileri olduğunu yazıyordu.
El informe dice Max Rager Tiene efectos secundarios
Max Rager tiryakisi sayılırdım da.
Yo estaba un poco adicto en Max Rager
- Ya o Max Rager'in baş harfleriyse?
Y si no es "Señor"? ¿ Qué pasa si la RM es Max Rager?
Beni bırakma Rager.. ölme!
Rager, no me dejes solo!
Bunu bana yapma
Las reglas de Rager no enseñan esto..
Bu bizim intikamımız
Hacemos esto por Rager.
Çok üzgünüm dostum
Lo siento, Rager.
Rager ı gururlandırmak istedim
Estaría orgulloso de mí.
- Bay Tracey, bana Max Rager hava dalışı grubunu anlatın.
Sr. Tracey hábleme del grupo de paracaidismo de Max Rager.
- Max Rager çalışanı ne ayak?
¿ Cuál es el rostro Max Rager?