Rain translate Spanish
564 parallel translation
A young man is handsome and vain He's young and intense, but hasn't the sense To come in out of the rain
Un muchacho es guapo y engreído, es joven y atento, pero no tiene la intuición para aparecer en el momento preciso.
Ve şimdi bayanlar ve baylar, öğlende akşam yemeği müziği sevenler, Cordovan ve dünyaca ünlü yaylı çalgılar dörtlüsünden Stout Rain'i dinleyeceğiz.
Y ahora, para los que escuchan "Música para la hora de comer", la amable, tierna y dulce música de Cordovan y su famoso cuarteto de cuerdas, interpretando "Lluvia fina".
Sadie!
"I'm singin'in the rain"
Through rain and windand weather Hell-bent forleather
~ Through rain and wind and weather Hell-bent for leather
Çılgın Lou liderliği aldı, Amiral'ın Postası ikinci, Komple Güzel üçüncü peşlerinde Kapalı Bahis, Yoğun Yağış ve Yüksek Basınç.
Prancy Blue toma la delantera, Admiral's Runner va de segundo, Completely Fine les sigue de tercero. Seguidos por Cover the Bet, Heavy Rain, y High Compression.
Çılgın Lou boyun farkıyla önde Komple Güzel ikinci, peşlerinde Amiral'in Postası üçüncü... sonra Yoğun Yağış ve arkasında atağa kalkan Yüksek Basınç...
Prancy Blue sigue a la cabeza, Completely Fine de segundo, en tercer lugar les sigue Admiral's Runner. Luego Heavy Rain, seguido por High Compression, que empieza a acelerar
Yağmur yağarken köşeye saklandım ben.
I'm in the corner on the pouring rain
Bütün gece durmayacak sanki...
Looks like it's gonna rain all night
Yağmurun bir an önce bitmesini diliyorum.
I wish this rain would hurry up and stop
Küçükken, Yağmur Adam gelip bana şarkı söyleyecek diye çok korkardım.
Cuando era niño y tenía miedo venía Rain Man y me cantaba.
- Komik Yağmur Adam. Komik diş.
- Rain Man y dientes graciosos.
Sen komik diş, komik Yağmur Adam dedin.
Dijiste "dientes graciosos, Rain Man gracioso".
- Evet, komik Yağmur Adam.
Dije Rain Man. Sí, Rain Man gracioso.
Raymond demek istedim ve ağzımdan Yağmur Adam mı çıktı?
¿ Estaba tratando de decir Raymond y dije Rain Man?
Evet. Komik Yağmur Adam.
Sí, Rain Man gracioso.
Yağmur Adam sen misin?
¿ Tú eres Rain Man?
Bana el salladın. "Bay bay Yağmur Adam, bay bay Yağmur Adam"
Me saludaste. Adiós, Rain Man.
Yağmur Adam? Hadi biraz kağıt oynayalım.
Rain Man, juguemos a las cartas.
"Singin'in the Rain" filmi burada ne arıyor?
- No me gusta. - ¿ Tienes Cantando bajo la lluvia?
BLACK RAIN
LLUVIA NEGRA
Ben artık katlanamıyorum yağmura
That I just can't stand I can't stand the rain
Rain adını nasıl koymuşlar?
¿ Por qué te llamas Rain?
Rain'in doğum günü yaklaşıyor ve gelmenizi çok isteriz.
Será el cumpleaños de Rain y nos gustaría invitarle.
Gabe romanını Rain'e verdi, Judy de ona yazılarını gösterdi.
Gabe dio su manuscrito a Rain, y Judy también dio a leer su obra.
- Ya o genç kadın, Rain?
- ¿ Y la jovencita, Rain?
Rain...
Rain...
- Rain'in erkek arkadaşı vardı.
- Rain tenía novio.
Rain'le 21. doğum günü partisinde romantik bir an yaşadım ve o eski çekimin geri geldiğini hissediyordum.
Viví un momento romántico con Rain el día de la fiesta de su 21 º cumpleaños y sentí cómo volvía la antigua furia.
Alex Rain'mi?
¿ Alex Rain?
Alex Rain.
Alex Rain.
Seni düşündüren bu Alex Rain polisiyse, onunla ilgilenirim.
Veré si es... este policía Alex Rain, quien tanto te preocupa.
Alex Rain yok edilecek, bir şekilde, bir yerde.
Alex Rain será destruido, de una forma u otra.
Tütsü kokan bir odada arkadaşlarla oturup, "Who'll Stop the Rain", "Everyday People", "Kung Fu Fighting" gibi protest şarkılar söylüyorduk.
Sentada con mis amigos en una habitación llena de incienso Cantando canciones de protesta como "¿ Quién detendrá la lluvia" "Everyday People", "Kung Fu Fighting".
Babaya, Yağmur Adam suitini verecekler.
Me darán el traje del Rain Man Me comprendes?
Yağmur Adam ve Terminatör 2.
Rain Man y Terminator 2.
Biz de bu yüzden Yağmuru Suçla'yı seyredeceğiz.
Vamos ver Blame It On The Rain.
- Tamam, keyfini çıkarın Yağmuru Suçla'nın.
Espero que disfruten Blame It On The Rain.
Hey, Yağmuru Suçla nasıldı?
¿ Que tal Blame It On The Rain?
Rain Robinson diye biri.
Rain Robinson.
Rain, bunun için biraz erken değil mi sence de?
Sería un poco precipitado, ¿ no crees?
İyi iş, Rain. Teması koruyalım.
Mantenme informado.
Rain Robinson.
- Rain Robinson.
Rain, sen bir hayalcisin
- Estás imaginando cosas.
Endişelenme, Rain.
Tranquila, Rain.
Rain, seni bu işin içine sürüklediğim için üzgünüm.
Lamento que te hayas visto envuelta en todo esto.
Rain...
- Rain...
Merhaba. Ben Rain Robinson.
- Hola, soy Rain Robinson.
Rain... Bu bir daha olmayacak.
Rain eso nunca pasará de nuevo.
Yağmur ne?
"Rain" ¿ qué?
- Ben "Yağmur Adam" mı dedim?
¿ Rain Man?
Rain, çığlık atmayacaksın!
¡ No grites!