Rakunlar translate Spanish
300 parallel translation
Bu mısırlara yine rakunlar dadanmış. Sizi hırsız namussuzlar!
Los mapaches han estado en este maíz ¡ Esos ladrones sinvergüenzas!
Tam burada kalıyor ve o rakunları buradan uzak tutuyoruz, duydun mu?
Estaremos justo aquí y mantendremos fuera a los mapaches, ¿ me oyes?
Rakunları sever misin?
¿ Te gustan los mapaches?
Geyikleri ve rakunları bilerek... ve Tanrı bilir başka neler... dışarıda gizlice dinleniyor... Açıkta ş * çmak ve s * kişmek.
Me daría miedo dormir aquí por la noche sabiendo que mapaches, ciervos y Dios sabe que otras criaturas estarían acechando fuera follando y defecando justo en campo abierto
Rakunlar ve oposumlar bu gece bizden iyi saklansalar iyi ederler.
Es mejor que las comadrejas y los mapaches se escondan bien esta noche.
Rakunların geldi.
Ahí están tus mapaches.
tembel hayvanlar, samurlar porsuklar, keseli sıçanlar, rakunlar.
Todo desde perezosos, nutrias, tejones, zarigüeyas, mapaches.
Elbette, hayvanlar beni deli ediyor ama rakunlar ve kediler biraz sıkıcı.
Claro que me encantan los animales, pero los mapaches y los gatos se vuelven un poco aburridos.
Rakunlar bahçede çöplere dadanmıştır gene.
Los mapaches se metieron en la basura otra vez.
Ördekleri, kunduzları, rakunları vurmazlar.
No se cazan patos, mapaches, castores.
Beni endişelendiren rakunlar değil, sivrisinekler.
No me preocupan los mapaches, sino los mosquitos.
Zenciler, timsahlar, maymunlar rakunlar ve sıçanlar.
Negros, Alimañas, Asnos, Comadrejas y Primates.
Bazen geceleri burada rakunlar olur.
La luna desaparece A menudo, puedes ver mapaches, coches...
Ach du lieber.! Rakunlar!
Ach du lieber. ¡ Mapaches!
Evinin kapısında ölü rakunlar ve pislikler asılıdır.
Con mapaches muertos y otra mierda colgando por la casa.
Rakunlar bana Wyoming'de, yaşayan halamı hatırlattı. Orada rakunlar da var.
Los mapaches me recuerdan a mi tía que vive en Wyoming donde también tienen mapaches.
Halam rakunları ton balığıyla beslediği için onlardan kurtulamadı tabii.
Excepto que no pudo deshacerse de ellos porque les dio de comer atún.
Bazı aç rakunlar çöpümü cırmıklasın diye beklemeye başlamayacağım.
Estoy ansioso por comenzar a escarbar mi basura... como un mapache hambriento.
Yoldaki rakunları da farkediyordu.
Encontraba mapaches en el camino.
Rakunları görüyordum.
¡ Estaba encontrando mapaches!
Rakunlar okula girmeye çalışıyor.
Quieren entrar dos ratas.
Rakunlar arka bahçemize girmeye çalıştığında annem onları bir süpürgeyle kovalardı.
Si se acercan a casa, mamá las espanta a escobazos.
Pompoko'nun 31. yılının ağustosunda, Tamakyuro rakunları arasındaki nihai savaş Suzuka ve Takaga Ormanları'nın sınırındaki inşaat alanında oldu.
Otoño del año 31 de la Era Pom Poko. En el claro del bosque de Taka, situado cerca de Suzu, los mapaches de las Colinas de Taka se enfrentan en su última batalla.
Bunu pek fazla kişi bilmez ama, insanlar etrafta olmadığında rakunlar iki ayaklarının üzerine kalkıp yürürler.
Hay muy poca gente que sepa esto... como podéis ver, cuando los humanos no les miramos, los mapaches se ponen a andar sobre dos patas.
Bundan sonra nereye gidebilir rakunlar?
Seguid ese camino y lo habréis de lamentar.
Sağ kalan rakunlar toparlanıp, fazla çocuk yapmamalı.
¡ Tendréis que arrepentiros, parad de una vez! ¡ No habrá vencedores, dejadlo, parad!
Oroku Nine tarafından harekete geçirilen rakunlar, aşağı baktılar ve gördüklerinden şaşkına döndüler.
Instados por la Abuela O'Roku, miraron hacia abajo y se quedaron asombrados.
Tehlike altında oldukları için rakunlar hızla dağıldı.
Conscientes del peligro, disolvieron la reunión de inmediato.
Askerleri eğitmek için, eski hünerin hâlâ kullanılmakta olduğu, Shikoku ve Sado'dan "Dönüşebilen Rakunlar" ı davet etmeye karar verdiler.
Y para estudiar a los seres humanos, los jefes decidieron convocar a los famosos Maestros de la Metamorfosis de Shikoku y de Sado, para que les enseñaran el arte de la transformación. INUGAMI GYOBU / TASABURO HAGE / KINCHO DAIMYOJIN VI
O halde genç rakunların büyümesini beklememiz gerekecek demek ki.
Sólo podemos esperar a que los jóvenes crezcan y enviarlos a buscarles.
İzni olmayan rakunlar, televizyon seyretmek için gün boyu tapınakta toplanmaya başladılar.
Los mapaches acudían sin que los hubieran llamado para alguna tarea, sólo para quedarse mirando la televisión todo el día.
Biz rakunlar esasen iyi huylu, saf ve fazla nazik yapılıyız.
Los mapaches somos ingenuos. Muy impulsivos. Cedemos demasiado ante los humanos.
Rakunlar, insanları ve dönüşümü öğrenmekle meşgulken kış bitti, kaysılar çiçek açtı ve aşk mevsimi gelip çattı.
Mientras los mapaches seguían trabajando duro para aprender cómo eran los seres humanos, el invierno llegó y se marchó. Los ciruelos estaban floreciendo. La estación del amor había llegado.
Ama rakunların pek çoğu İhtiyar Oroku'nun ikazlarına uydu ve savaşı kazanana dek çocuk yapmama konusunda kendilerini disiplinize etmeye çalıştılar.
Sin embargo, siguiendo la advertencia de la Abuela O'Roku, muchos mapaches se abstuvieron de emparejarse para mantenerla población bajo control.
Özellikle dişi rakunlar, içgüdülerini bastırdılar ve erkeklerin tüm girişimlerini bertaraf ettiler.
Especialmente las hembras. Controlaban sus instintos maternales con voluntad de hierro, rechazando los intentos de esos machos locos de amor.
Rakunlar bunu, kızgınlık ve hüzün içinde seyrettiler ve bölgeye "Yüzsüz Tepe" lakabını taktılar.
Los mapaches estaban tristes y muy enfadados. Llamaron al lugar "Las Colinas Decapitadas"
O yıl, bakacak çocuk derdinden kurtulan dişi rakunlar da dönüşüm çalışmalarına başladılar.
Las hembras, a las que se había criado como mapaches liberales, aprendieron a transformarse al igual que los machos.
Erkek rakunların, kadınlara ve çocuklara dönüşümlerinde biraz sorun vardı.
A veces, cuando los machos se transformaban en chicas, sus voces y sus gestos no eran correctos.
Elbette, bazı dişi rakunlar insan erkeklerine dönüşmek istediler.
Y naturalmente, algunas hembras también se transformaban en hombres.
Bir gün rahip Tsurugame, erkek rakunlar için özel bir ders hazırladı.
Un día, el monje Tsurukame impartió una clase sólo para los chicos.
Dönüşümde uzman rakunlar, acil durumlarda güçlerini yenilemek için "enerji artırıcıları" her zaman yanında bulundurmalıdır.
Incluso un mapache experimentado necesita llevar consigo algo que le dé una inyección de energía extra. Si uno está demasiado agotado, puede transformarse de nuevo en mapache de golpe, como se ha visto en este caso.
Bazı rakunlar, aynı insana benzeyerek takım halinde çalışmaya karar verdiler.
A veces, varios mapaches se transformaban en un mismo ser humano. - ¡ Resiste!
Tüm Tanaka rakunlarının mutluluğu için bunu yapıyorum.
Todo lo hago por la felicidad de todos los mapaches
Ne kadar itiraz ederseniz edin, biz Takaga rakunları harekete gececeğiz.
¡ Me da igual que no estéis de acuerdo con nosotros, los mapaches del bosque de Taka lucharemos!
Rakunların coşkuları, haberleri dinledikçe sönmeye devam etti.
Las nuevas noticias cubrieron con un velo de pesimismo las celebraciones.
Ama hurafelerden korkan yerel halk ile yapılan röportaj rakunların yeniden cesaretlenmesine neden oldu.
Pero los mapaches estaban envalentonados por el temor de los lugareños a los malos presagios.
Rakunlar çok iyi konsantre olmuştu.
Los mapaches estaban muy excitados.
İnsanların dönüşüm sanatıyla bu kadar kolay kandırılmaları, rakunları çok eğlendiriyordu.
Era tan divertido asustar a los humanos con las técnicas para transformarse que acababan de aprender
Haberler tüm Japonya'ya yayıldı ve rakunların morali daha da yükseldi.
De los medios, que los fantasmas de la Nueva Ciudad se hicieron famosos por todo el país. ¡ Los ánimos de los mapaches cada vez estaban más altos!
İki arkadaşlarını gönderdikten sonra öbür rakunlar, Yeni Şehir'dekileri korkutmaya devam ettiler.
Tras la marcha de sus emisarios, los demás mapaches jóvenes continuaron acosando a La Nueva Ciudad.
Ama rakunlar doğuştan tembeldir....... Bu nedenle, bazıları bu sanatı öğrenmede yetersiz kalır.
Y como era de esperar, los había que eran una nulidad.