Ramses translate Spanish
186 parallel translation
MUHTEŞEM RAMSES, MISIR FİRAVUNU.
RAMSÉS EL MAGNÍFICO, FARAÓN DE EGIPTO.
" RAMSES'İN BÜYÜK KAPILARININ ÖNÜNDE...
" Y SE REUNIERON ANTE RAMSÉS...
Bu film insanların Tanrı'nın yasalarına göre mi, yoksa Ramses gibi bir diktatörün iradesine göre mi, yönetilmesi gerektiğini konu alıyor.
El tema de esta película trata de si el hombre debe regirse por la Ley de Dios, o si debe regirse por los caprichos de un dictador como Ramsés.
I. Ramses böyle buyurdu.
Así habla Ramsés I.
Ramses, bu köle kurtarıcının efsane olduğuna inanıyor musun?
Ramsés, ¿ crees que ese esclavo libertador es un mito?
Ramses bu fikirden hoşlanmayabilir.
Puede que a Ramsés no le guste la idea.
Halef olamazsan, bir eyaletin prensi olursun ve ben de Ramses'in karısı.
Pero si no triunfas, serás príncipe de alguna provincia y yo seré la mujer de Ramsés.
Ramses'ten merhamet mi?
¿ Clemencia de Ramsés?
Ramses'in, Nefertiri'yle evleneceği açıklaması hariç.
Todo excepto el anuncio del matrimonio de Ramsés con Nefertari.
Ramses olacağından emin misin?
¿ Estás seguro de que será Ramsés?
Ramses de öyle dedi.
Eso es lo que me dice Ramsés.
Firavun ve Ramses'e ihanet edilmesine izin vermem.
No permitiré que el Faraón ni Ramesés sean traicionados.
Ramses'de kralların kanı var.
Ramsés tiene la sangre de muchos reyes.
Bu yalanı kim uydurdu? Ramses mi?
¿ Quién ha inventado esa mentira?
Ramses bilmiyor... henüz.
¿ Ramsés? Ramsés no lo sabe... todavía.
- Ramses'in umrunda.
- A Ramsés le importa.
Ne Ramses'in entrikaları ne de Memnet'in yalanları.
Ni los complots de Ramsés ni las malvadas mentiras de Memnet.
Bunu Ramses'e götürüyordu...
- Se lo iba a llevar a Ramsés...
Ramses beni bir kumaş parçasıyla nasıl mahvedebilir?
- ¿ Dest...? ¿ Cómo podría Ramsés destruirme con un pedazo de tela?
Bu Ramses'in adi bir yalanı.
Son mentiras repugnantes creadas por Ramsés.
Anne, bunu Ramses mi uydurdu?
Madre, ¿ fue Ramsés el que creó esto?
Ramses'in dadısı.
Memnet cuidaba de Ramsés.
Ramses, Firavun olduğunda onları duyacak mı?
¿ Los escucharía Ramsés si fuera faraón?
Beni Ramses'in kollarında görmek ister misin?
¿ Quieres verme en los brazos de Ramsés? - No.
Ramses'ten, ekselanslarına bir hediye.
Un presente de Ramsés para su Excelencia.
Şafakta Firavun olacaksın Ramses.
Serás faraón cuando se ponga el sol.
Ramses halkımızın kanıyla şehirler inşa ederken sen nasıl huzur isteyebilirsin?
¿ Cómo puedes tener paz, cuando Ramsés construye ciudades con la sangre de nuestra gente?
Sözlerini dinle Ramses ve itaat et.
Escucha su palabra, Ramsés, y obedece.
Ramses beni kollarına her aldığında onu değil, seni lanetledim, çünkü seni seviyorum.
Cada vez que Ramsés me abrazaba, te maldecía, no a él, porque te amo.
Kahkahaları duyuyor musun, Ramses?
¿ Oyes risas, Ramsés?
Karanlık günler, ışığı görmeni sağladı mı Ramses?
¿ Te hicieron ver la luz estos días de oscuridad, Ramsés?
Ramses Libyalı ve Sardunyalı savaşçıları arabalara bindiriyor.
Ramsés está reuniendo a los Libios, los carruajes y los soldados. ¿ Por qué?
Kendi terleri ve kanlarıyla kayalardan çıkardıkları, dört devasa Ramses heykelinin taş ayaklarının altında, bir ulus uyandı ve dünyaya özgürlük doğdu.
Bajo los pies de piedra de las imágenes colosales de Ramsés, que, con su propio sudor, sangre y vigor, habían tallado en roca sólida, se alzó una nación y la libertad nació en el mundo.
Ramses git ve evime döneceğimi söyle.
Yo sirvo al Faraón. Ve y dile a Ramsés que regreso a mi casa.
Görmek istiyorum Ramses!
¡ Quiero verlo, Ramsés! ¡ Quiero verlo!
Dinle beni Ramses, Musa'ya gittiğimde kötü olduğumu düşündün ve haklıydın.
Escúchame, Ramsés, pensaste que era malvada cuando acudí a Moisés y tenías razón.
Ne olduğunu anlatayım mı Ramses?
¿ Te cuento lo que sucedió, Ramsés?
Ramses!
¡ Ramzes!
Fuat Ramses Egzotik Tedarikçi
"Comida Exótica"
İyi günler. Siz bay Ramses misiniz?
¿ Señor Ramsés?
Bay Ramses, buna bayılacaktır.
Señor Ramsés, a ella le encanta.
"Tanrıça" mı dediniz, bay Ramses?
¿ "De las diosas", Señor Ramsés?
Tamam o zaman. İyi günler bay Ramses.
Adiós, Señor Ramsés.
Adı Fuat Ramses.
Fuad Ramsés.
I. Ramses ve II. Ramses büyük firavunlardı.
Ramsés I y Ramsés II eran dioses faraones.
Kimin için?
¿ Para quién, Ramsés?
Ve Ramses.
Moisés. Y Ramsés.
Ramses?
¿ Ramsés?
Senin adın Ramses, hiç bir yerde olmayacak.
El tuyo, Ramsés, no figurará.
Ramses...
Ramsés...
Sözlerimi işit Ramses.
Escucha lo que te digo, Ramsés.