English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ R ] / Rata

Rata translate Spanish

5,195 parallel translation
Sıçan!
Esa rata!
Bu herif kallesin tekidir ama beni tanir.
Ese tipo es una rata, pero me conoce.
Kadın, köpeğin umrumda değil, tamam mı?
Señora, me importa un culo de rata acerca de su perro, ¿ de acuerdo?
Lanet olası şıçan bu.
Esa es la maldita rata.
Bak, şu, sıçan, Öküz Sammy.
Ver, que, la rata, Sammy el Toro.
Bir sıçan dadanır, iki sıçan dadanır.
¿ Tienes una rata, se obtienen dos ratas.
Kısa süre sonra pirinç köftenizden sıçan pisliği çıkar.
Muy pronto tienes una mierda de rata en sus bolas de arroz.
O bir sıçandı.
Era una rata.
Ew! Hey, shoo, sıçan!
¡ Fuera, rata!
- Belki sıçandır.
Tal vez es sólo una rata.
Sıçan falan değil.
No es una rata.
Hoşgeldin, sıçan.
Bienvenido rata.
Hitler kaçıyor, Sovyetler yakında bir sıçan gibi onu ezecekler.
Hitler ha huido, los soviéticos lo aplastarán pronto como a una rata.
Don bazen böyle zıvanadan çıkabilir ama kendisi sağlam adamdır.
Don podría estar más loco que una rata de cloaca, pero es sólido.
Şu haini yakalım, sonra da defolup gidelim.
- Enterramos a la rata y largarnos al carajo de aquí.
Adi köpek ayağıma işedi ya!
- Ay, Dios mío, tu pinche perrito rata se meo en mi pinche pierna!
! - Fare gördüğünü sanıp çığlık atmışsın.
- Creíste ver una rata y gritaste.
- Bir fare var
- Es una rata.
Ona, senin gibi bir kemirgenden 100 kat daha fazla güvenirim.
Confío en él mil veces más que en una rata como tú.
Okuldan kaçtığımız için nezarete atılmıştık.
Nos atraparon por hacernos la rata. ¿ Lo recuerdas?
Çeneni kapat, mahkeme faresi.
Cierra la boca, rata de tribunal.
Çünkü aramızda bir hain var.
Porque huelo una rata.
Evcil sıçanın, Kıştepesi'nden ne tarafa gittiklerini biliyor mu?
Su mascota rata tiene alguna idea... por donde se fueron de Invernalia?
Büyükannem ona "Sıçan Diş" derdi.
Mi abuela, ella lo llamó dientes de rata.
Hepsi yok ama küçük sıçan dişleri var.
Él no tenía de esos, él tenía esos pequeños dientes de rata.
Git de bak hadi. Belki faredir.
Pues ponto a buscarlo, tal vez sea una rata.
Laboratuar faresi olarak yaşamanın bana göre en iyi yanı bazen çok ama çok nadir zamanlar gerçekten bir şeyi keşfediyor olmak.
Para mi, lo mejor de vivir como rata de laboratorio es que, a veces, muy pocas veces, descubres algo de verdad.
Worricker zikzak çiziyor, beyni ham pamuk onun. ... o sadece... haritadaki bir fare.
Worricker se mueve en zigzag, tiene el cerebro arruinado, es simplemente... una rata en un mapa
- Seni küçük köy faresi!
- Tu pequeña rata pueblo!
Benimse bir sokak faresinin emlak işimize çomak sokmasına izin vermeye hiç niyetim yok.
Y no permitiré que una rata callejera... arruine nuestro florecimiento de bienes raíces.
Naveed, fare yutmuş gibi duruyorsun.
Naveed, parece como si te hubieses tragado una rata.
Fare gibi gizlenmeliydin.
Deberías haberte quedado escondido como una rata.
Teşekkürler. - Hey, Ninja bir fare yakaladı.
Ninja atrapó una rata.
Sıçan prensessin sen!
Eres una princesa rata.
Caruso'nun bir sıçan olduğunu biliyorum.
Sé que Caruso es una rata.
Hain köstebek.
Rata asquerosa.
Tüm bu 37 fotoğraf yedek lastik, balık okulu ve misk sıçanı boğmayı ifade ediyor.
Todo se resume en 37 fotos de un neumático de repuesto, cardúmenes de peces y una rata almizclera ahogada.
Yeni sahne işçimiz olursun.
Tú serás nuestra nueva rata de escenario.
Makine aksamından ve sahne kurulum işlerinden sorumlu yeni işçimiz olursun.
Deberías ser nuestra rata de escenario, responsable de la maquinaria y el aparejamiento.
Bodrumunda zincirlenmiş bir çocuk var ve ya ona işkence etmekten bahsediyorsun ya da bir sıçanmış gibi üzerinde deney yapmaktan.
Tiene a un chico encadenado en su sótano y está hablando de experimentar con él como si fuera alguna especie de rata, cuando no está hablando de torturarlo.
Bu fare kapanı daha ne kadar dayanır?
¿ Cuánto tiempo tenemos hasta esta trampa de la rata se detiene?
"Kredi kartı sahtekarlığı, çek sahteciliği birebir sahte plaka yapmak USDA sertifikalı kıyma diye misk faresi eti satmak sirk palyaçosu kılığında izinsiz içeri girme."
"Fraude con tarjeta de crédito, estafar un banco, falsificación de placas de minusválidos, venta de carne de rata como carne de ternera picada con certificado, allanamiento como un payaso de circo."
Bir daha ki sefere yeniden bir hengâme isteyeceksin. Kendini başka bir sıçan olarak bulacaksın.
La próxima vez que queráis reinventar las carrera de ratas, buscaos otra rata.
Senin sayende artık küçükken olduğum sokak çocuğu değilim.
Gracias, ya no soy la rata callejera que adoptaste de niño.
Şansım varken o haini öldürmeme izin vermeliydin.
Debería haberme dejado matar a esa rata cuando tuve la ocasión.
Dua etsin taşaklarını tekmelemedim.
- Esa rata. Tuvo suerte de que no le pateara las bolas.
Muhtemelen, trene girmeye çalışan dev bir metro sıçanıdır.
Probablemente alguna rata gigante del subterráneo, tratando de subirse al tren.
Bamya çükünü mü beğendi, yoksa meymenetsiz suratını mı?
¿ Es tu estúpido pito de lápiz o tu pequeña cara de rata?
Gel buraya, seni uçan fare!
¡ Ven aquí, rata voladora!
Küçük itinizi de alın.
Y llévense a su perrito rata.
Sıçanmışsın gibi yavaşça öldürür.
Te mata lentamente como a una rata.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]