Ray ray translate Spanish
26,978 parallel translation
! - Hiç iyi bir vakit değil bu Ray.
No es un buen momento, Ray.
- Ray.
Ray.
Tanrı hayatını bağışladı Ray.
Dios te ha salvado la vida, Ray.
Arkanda bıraktığın parçalanmış ruhları cidden göremiyorsan Ray sana yardım etmem mümkün değil.
Si no puedes ver el rastro de almas rotas que dejas a tu paso, Ray, no hay nada que pueda hacer para ayudarte.
Ray Donovan'da daha önce...
Anteriormente en Ray Donovan...
Mamografi çektirmiştim, Ray.
Me hice una mamografía, ¿ vale?
Ray Donovan S04B04 : "Federal Meme Müfettişi" İyi seyirler efendim.
Ray Donovan. 4x04 - Federal Boobie Inspector.
Bak Ray, bu herifi yola getirmemizin imkanı yok.
Mira, Ray, no hay manera de que convenzamos al tipo.
Yerdeki döşemeleri değiştirmemiz lazım Ray.
Tenemos que levantar los suelos, Ray.
Evet, yenisiyle değiştirmeliyiz Ray.
Sí, tenemos que cambiarlos, Ray.
"Merhaba Ray Amca."
"Hola, tío Ray".
Ray?
¿ Ray?
- Değil mi Ray?
¿ Verdad, Ray? - Sí.
Evet Ray, tebrik ederim.
Sí, Ray, felicidades.
Evet yani, güzel oldu böyle Ray.
Sí, te queda bien, Ray.
- Aylar sürebilir Ray.
Podría tardar meses, Ray.
Sahi mi Ray? Söz...
Ray, te prome...
Ray.
Oh, Ray.
Hiç akıllanmayacaksın değil mi Ray?
Contigo siempre es igual, ¿ verdad, Ray?
- Öyle mi? Ray'in çok emeği geçti biliyorum Bunch ama benim elimde büyüdün.
Sé que pudiste contar con Ray, Bunch, pero yo también te crié.
- Ray'den rica etsem beraber de yapabilirsiniz.
Podría pedirle a Ray que lo haga contigo. No.
- Lena? Arkadaşım Jeannie ile tanıştırayım.
Esta es mi amiga Jeannie.
Onu getirmemi Ray istedi.
Ray me ha pedido que la traiga.
Ray Donovan. Bay Price'ı görmeye geldim.
Soy Ray Donovan y vengo a ver al Sr. Price.
Bakma bana öyle sakın Ray.
No me mires de esa puta manera, Ray.
- Siktir git Ray.
Que te den, Ray.
- Selam Ray, bak ne diyeceğim.
Hola, Ray. Atento.
Bana sormadan ne demeye Ray'e vaftiz babası olmayı teklif ediyorsun ya?
¿ Qué cojones haces pidiéndole a Ray que sea el padrino sin preguntármelo a mí primero?
Ray harika bir vaftiz babası olacak.
Ray va a ser un padrino genial.
Vaftiz babası Ray olmayacak.
Ray no va a ser el padrino.
Hassiktir Ray.
La hostia puta, Ray.
- Dur, dur Ray. Sonia Kovitsky konusunu ne yapacağız?
Ray, ¿ qué vamos a hacer con Sonia Kovitsky?
İnsanlar Kanada'daki rock and roll'u hafife alıyor Ray.
La gente subestima el rock and roll canadiense, Ray.
Burada ne arıyorsun Ray?
¿ Qué estás haciendo aquí, Ray?
Bugün bize şarkı mı söyleyeceksin Ray?
¿ Vas a cantar hoy para nosotros, Ray?
Ciddi konuşayım, siktir ol git Ray.
Porque en serio, que te jodan, Ray.
Bana paranın yeteceğini sanmam Ray.
No creo que te lo puedas permitir, Ray.
Netice itibariyle Ray Donovan'a özel fiyat tarifesi uyguluyorum.
Como consecuencia, tengo el premio especial Ray Donovan.
Ray, Holt gibi biri için ateş sürekli körüklemen gerekir dostum.
Ray, con un tipo como Holt, tienes que alimentar a la puta bestia, tío.
Ray, bana beş milyon dolar getir, tamam mı?
Ray, dame cinco millones de dólares, ¿ de acuerdo?
- Beş dedim Ray. - İki.
- He dicho cinco millones, Ray.
Ray Donovan, millet!
¡ Ray Donovan, señores!
Gitmene asla izin vermem. - Siktir git Ray.
Ni de coña voy a permitir que vayas.
Para gerçek Ray.
El dinero es auténtico, Ray.
Ray onu getirmemi istedi.
Ray me pidió que la trajera.
- Para gerçek Ray.
- El dinero es auténtico, Ray.
Ray Donovan S04B05 : "Gitmeden Önce İntikam" İyi seyirler efendim.
Ray Donovan. 4x05
İçimde kötü bir his var Ray.
Tengo un jodido mal presentimiento, Ray.
Muncie, Rusların seninle uğraştığını biliyor mu Ray?
¿ Sabe Muncie que los rusos te están jodiendo, Ray?
Boston'a dönmeyi düşünmelisin Ray.
Deberías pensar en volver a Boston, Ray.
Tanrı annenden razı olsun Ray çünkü hayatımın o döneminde itiraf etmeliyim, çok az şey sunabiliyordum.
Gracias a tu madre, Ray, porque en ese momento de mi vida, tenía muy poco que ofrecer, debo admitirlo.