Recuerdo translate Spanish
40,738 parallel translation
Bir cankurtaran olarak ne kadar ödediğimi hatırlamıyorum, Ama asla parayla ilgili değildi.
No recuerdo cuánto me pagaron como salvavidas, pero nunca fue por el dinero.
Ruhunuzu özgür kılan bir çift dudağa dair hoş anılarınızdan başka hiçbir şeyiniz kalmaz.
No queda nada, pero el recuerdo de un par de labios. Eso podría haber salvado tu alma.
Senin için gelmiş olabilirler ama giderken benim kalıcı yetkim altında ayrılacaklar.
Quizá hayan venido por ti, pero se irán con un recuerdo imborrable de mí.
- Ne olduğunu bile hatırlamıyorum.
Ni siquiera recuerdo lo que pasó.
3.000 gemilik bir filonun adanızın etrafındaki denizlere hâkim olduğunu hatırlatabilir miyim?
Te recuerdo que una flota de 3.000 barcos controlan los mares que rodean tu isla.
- Hatırlamıyorum.
- No recuerdo.
Onun anısına...
En recuerdo a él, pero...
- Evet, Peter. - Gördüğün her şeyi kaydederim. - Her şeyi mi?
Quiero averiguar quiénes eran los tipos del puente, pero solo recuerdo parte de la placa.
Hatırlamıyorum son kez Bir içki içtim.
No recuerdo la última vez que bebí.
Eğer seni gördüysem de aklımda kalmamış.
Si te vi, no lo recuerdo.
Hatırlıyorum.
Lo recuerdo.
Karachi pazarında satılan biblolara benzemiyor mu?
¿ Exhibido como un recuerdo en un bazar de Karachi?
- Aklımdan çıkmıyor bir türlü.
Sí, bueno, se me viene el recuerdo a la cabeza.
Ölünce anı niyetine ona vasiyet edersin.
Cuando mueras, puedes dejárselo de recuerdo.
Nasıl bir his olduğunu hatırlıyorum.
Recuerdo cómo era eso.
Teklif ettiğimi bile hatırlamıyorum.
Ni siquiera recuerdo habérselo propuesto.
Beni vurursan Bütün yer Bir bellek haline gelir.
Si me disparas, todo este lugar se convertirá en un recuerdo.
Tek hatırladığım şu : Coca Cola almaya gittiğini söyleyip bir daha geri dönmedi.
Todo lo que recuerdo de cuando se marchó es que me dijo que iba por una Coca-Cola y nunca regresó.
Hatırlıyorum.
No, lo recuerdo.
Bir hatıra, böylece hiç hatırlama zorluğu çekmezsin.
Un recuerdo para que no se te olvide.
Çünkü büyücü, onların tüm hatıralarını sevdikleri insanların zihinlerinden silmiş.
Porque la hechicera borró todo recuerdo de ellos de las mentes de las personas que amaban.
Sorun şu ki ne olduğunu hatırlayamıyorum!
El problema es ¡ que no recuerdo qué!
Nasıl yaptığımı zor hatırlıyorum.
Casi no recuerdo cómo hacerlo.
Kızının bu fedarkarlığının unutulmamasını isteyerek, ağlıyordu.
Él gritó, Pidiendo el recuerdo del sacrificio de su hija.
Bir kez daha hatırlatırsam, muhtemelen sadece biz varız.
Y si recuerdo, se supone que estamos aquí en primer lugar.
Lisedeki sevgilimin numarasını bile hatırlarım.
Recuerdo el número de mi novia de la secundaria.
O günkü kahkahaları unutamıyorum epey gülmüştük.
Recuerdo las risas de ese día, muchas risas.
Ben zannettim ki içinde hediye gibi bir şey vardı.
Pero pensé que... Lo recuerdo diciendo que era un regalo.
kendime bir hediye alacağım.
Me daré un recuerdo.
boyum şu kadardı.Belki daha uzun belki daha kısadır, hatırlamıyorum.
Probablemente mayor o menor, no lo recuerdo.
Tüm iyiliklerini hatırlıyorum.
Recuerdo los favores.
Onu zar zor hatırlıyorum.
Casi ni siquiera la recuerdo.
Bulmacaları seversin, hatırlıyorum.
Recuerdo que te gustan los acertijos.
Ama her şeyi hatırlarım.
Pero recuerdo cosas.
Hiçbir şeyi unutmam.
Lo recuerdo todo.
Madenden eve nasıl geldiğimi hiç hatırlamıyorum.
No recuerdo haber llegado a casa desde la mina.
Düğünde Roma'ya falan taşınmaktan bahsettiğinizi hatırlıyorum.
Recuerdo que en la boda, ustedes hablaban de mudarse a Roma.
Düğünden hatırlamadığım için kusura bakma.
Lo siento, no te recuerdo de la boda.
Oynadığım ilk zamanı hatırlıyorum.
Aun recuerdo la primera vez que jugué.
Babamın kimi öldürmek istediğini hatırlayamıyorum.
No recuerdo a quién quería matar mi padre.
Sanırım yolu biliyorum, buradandı, değil mi?
Aún recuerdo el camino. Por aquí, ¿ no?
- Bir şeyi itiraf ettiğimi hatırlamıyorum.
Bueno, no recuerdo haber hecho ninguna confesión.
Hatırlayamadığım bir kız kardeş.
Una hermana a la que no recuerdo.
- Onu neden hatırlayamıyorum?
- ¿ Por qué no la recuerdo?
- Peki ben onu neden hatırlamıyorum?
¿ Y por qué no la recuerdo?
Yaptığın her seçim, girdiğin her yol bugün olduğun kişi Eurus'a dair hatırandan ibaret.
Las decisiones, los caminos que has tomado el hombre que eres hoy es tu recuerdo de Eurus.
Biz de öyle. Şimdi hatırladım.
Y yo, ahora lo recuerdo.
Eurus, seni hiç hatırlamıyorum.
Eurus, no recuerdo nada de ti.
Her şeyi hatırlıyorum. Her bir şeyi.
Lo recuerdo absolutamente todo.
- Kızılsakal'ı hatırlıyorum.
Recuerdo a Barba Roja. - ¿ Ahora sí?
O bir hatıra.
Es un recuerdo.