Regülator translate Spanish
49 parallel translation
Hız regülatör fırçaları bozuk ses çıkarıyor.
Regulador de velocidad dañado.
Yine arızalı bir regülatör ve aptal bir radyoyu vermişler.
Tenemos reguladores defectuosos y una radio inservible.
Düzelince sizi çağırırız. Bu regülatör eskisi kadar iyi değil.
Este regulador ya no funciona tan bien como antes.
Bozuk regülatör işini bana bırak.
Justo a mí me viene a tocar el respirador fallado.
Regülatör çalışmıyor.
Di instrucciones a Eddie.
- Regülatör reaksiyonu kontrol altına almış olmalı.
Lucasz.
Barkley, Chen ve regülatör.
Barkley, Chen, el regulador.
Regülatör frekanslarının dökümünü çıkardın mı? Henüz değil.
- ¿ Documentó las frecuencias?
Regülatör bağlantısı bozuk.
La junta del regulador está rota.
Regülatör bağlantısı.
La junta del regulador.
- Regülatör düğmesinin nerede olduğunu biliyor musun?
- ¿ Sabe dónde está el regulador?
Bayım, regülatör.
- ¿ Listo? - Sí.
Regülatör.
- Señor, el regulador.
Regülatör bozulmuş.
El regulador está roto.
Regülatör çatlar ve burası bir heyecan konservesine dönüşür.
El regulador se rompió y el lugar se convirtió en una bomba a punto de estallar.
- Regülatör kullanma.
- Sin regulador.
Nükleer Regülatör Komisyonu'nun Acil Durum Yönetim Programı altında geliştirdiğimiz bir aygıt.
Es un dispositivo que desarrollamos bajo la comisión reguladora nuclear. ... del programa de dirección de emergencia.
Bu Nükleer Regülatör Komisyonu'nun bir mil uzaktan görebileceği, çok büyük bir bilgisayar gücü gerektirecektir.
Eso tomaría un control masivo del ordenador que la Comisión Nuclear podría ver venir a kilómetros de distancia.
İnternetteki alışılmadık aşırı trafik nedeniyle Nükleer Regülatör Komisyonu'nun bunu kaçırmış olması ihtimali var mı?
¿ Es posible que la Comisión Nuclear pueda pasarse esto por alto debido al tráfico inusual que haya en Internet.
Bana derhal Nükleer Regülatör Komisyonu'nu bağla ve Bakan Heller'ı bul.
Comunícame ya con la Comisión Nuclear y busca al secretario Heller.
- Bana hemen Nükleer Regülatör Komisyonu'nu bul.
Comunícame con la Comisión Nuclear, ahora. Pásamelo aquí.
Geri kalanların Nükleer Regülatör Komisyonu persoleli ile işbirliği ayarlalarını istiyorum. Haydi çalışmaya başlayalım.
El resto de ustedes se encargará de trabajar en conjunto con el personal de NRC.
- Nükleer Regülatör Komisyonu'na sana izin vermelerini emredebilir.
Ordenaré al NRC que te dejen entrar. ¿ Presentárselo a Heller?
Eger regülatör kalpte delik açmissa, ve onu kipirdatirsak, hareket edebilir.
Si ese regulador ha rasgado su corazón y le movemos, el regulador podría moverse.
Pekala. İlk olarak regülatör denen şeyi kontrol edeceksin.
Bien, lo primero es revisar el regulador...
- Onun için regülatör lazım.
- Haría falta un regulador.
Ben ne regülatör bilirim, ne de boru tesisatından anlarım.
No sé nada sobre reguladores o plomería.
"Yük Regülatör Sistemi". Standart güncelleme.
Actualización de rutina.
Basınç ölçer, yük regülatör sensorunun bir parçası değil mi?
¿ No es ese sensor de presión parte del sensor de regulación de carga?
Bay Eldredge, Lakeshore kazasından 2 ay önce bütün Cross National Freight trenlerindeki yük regülatör sisteminin yenilenmesini için onay verdiniz.
Sr. Elredge, dos meses antes del choque de Lakeshore usted autorizó una mejora del sistema regulador de carga en todos los trenes de Cross National Freight.
- Bu güzel anı böldüğüm için üzgünüm,... ama zaman motorlarının regülatör vanaları var, bunlar ana reaktörden uzak tutulmalı çünkü geri bildirim var.
- Perdón por interrumpir este momento, pero los motores temporales tienen un regulador que debe estar lejos del reactor o hay retroalimentación. Interfaz, ¿ dónde está el regulador?
Regülatör vanaları içeride tutulur.
El regulador está en el interior.
Orası regülatör vanası.
Es el regulador.
Bana regülatör lazım?
Hey ayudame con esto?
- Regülatör vanasını çıkardım.
Quité la válvula reguladora.
Regülatör.
Regulador.
Bir televizyonun elektroniği, dalgalıyı doğru akıma çeviren bir doğrultmaçtan, ayrıca kondansatörler, bir regülatör ve kontrol devresinden oluşur.
La electrónica de un aparato de televisión consiste en un rectificador para convertir corriente alterna a directa. También capacitores, regulador, y un circuito de control.
yeni tarlaların sınır kazıklarını çakmalıyım ve ikinci regülatör pompasına göz atmalıyımm.
Tengo que estaquear la nueva línea de la propiedad y ver lo del segundo aire doble.
Eğer orta regülatör açabilirsiniz?
¿ Puedes subir los medios?
Şu regülatör.
Ese protector de sobrecarga.
Bu bir regülatör değil.
Ese no es un protector.
Merkezde bir atmosferik regülatör var.
Hay un regulador atmosférico en el núcleo.
- Harikaydı bu. - İşte regülatör.
Eso fue impresionante.
Cyberwoman'dan aldığımız regülatör işe yaradı mı?
¿ Hubo suerte con el regulador que tomamos de la cíbermujer?
Regülatör işe yaradı ama tercüme aletim yaramadı.
El regulador funcionó, pero mi traductor no.
Kim, Arizona'daki regülatör ile konferans konuşmasını yeniden planlamak gerekiyor. Perşembe uygun mu?
Kim, hay que mover la teleconferencia con el regulador de Arizona al jueves, ¿ sí?
Bir maden damarında çalışıyorduk ve bir adamın oksijen regülatör vanası açık kaldı.
Una vez, estábamos huyendo y la válvula del regulador de oxígeno de este tipo se atascó abierta.