Renée translate Spanish
1,734 parallel translation
Benim adım Renee değil. Adım Tracey.
Vamos, me duele la cabeza.
Ben de. Şimdi defol ve Millwall'lu çingene, a. Cık erkek arkadaşına söyle ICF az önce yine onun küçük Renee'sine koydu.
Adiós y dile a tu maldito novio que la ICf... le cambiará el color del iria de nuevo.
Şu anda Renee Zellweger bir tek boynuzlu atı emiyor. "
¡ Ahora mismo René Zellewegger se la está chupando a un unicornio! "
Renee'ye listede olduğumu söyler misin lütfen?
Dile a Renee que estoy en la lista.
- Sağ ol Renee, teşekkür ederim.
- Te lo agradezco, Renee. - Sí, señor.
Böldüğüm için bağışlayın, Senatör. FBI'dan Renee Walker.
Disculpe la interrupción, Senador, soy Renee Walker del FBI.
Renee'yle geliyorlar. Birkaç dakika sonra buradalar.
Renee le está trayendo hacia aquí, solo tardarán un par de minutos.
Affedersiniz. Renee, Jack Bauer'le birlikte gelmek üzere.
Disculpe, Renee está llegando con Jack Bauer.
Renee'nin odasına götür.
Llevadlo a la oficina de Renee.
- Renee.
- Renee.
Renee, buraya gelsene.
Renee, ven aquí.
Renee, az önce sen de...
Renee, has visto lo que acaba de...
Renee biz FBI'ız, CTU değil.
Renee, somos el FBI, no la UAT.
Renee, bekle, Dubaku'nun öldürüldüğünü mü söylüyorsun?
Renee, espera, ¿ me dices que crees que Dubaku fue asesinado?
Renee, Juma'nın adamlarının başka bir saldırı içerisinde olduğunu biliyoruz.
Renee, tenemos información sobre otro ataque de la gente de Juma.
Renee'ye ulaşmaya çalışacağım ve ben onun yerini tespit etmek istiyorum.
Llamo a Renee y me salta el buzón de voz.
Ben ajan Walker, fbi.
Soy la agente Renee Walker, FBI.
FBI'a göre, Renee Walker Potomac'deki depoya kendi başına gitmiş.
Según el FBI, Renee Walker siguió una pista por su cuenta hasta un almacén abandonado al lado del Potomac.
Renee!
¡ Renee!
Renee Ralker hedefin Beyaz Saray olduğunu söyledi.
Renee Walker dice que el objetivo es la Casa Blanca.
Renee, Başkan senin önceliğin, Jack Bauer değil.
Renee, la Presidenta es nuestra prioridad, no Jack Bauer.
Renee Walker bulduğu bir ipucunu izlemiş.
Renee Walker persiguió ella sola una pista.
Renee Walker hedefin Beyaz Saray olduğunu söylüyor.
Renee Walker dice que el objetivo es la Casa Blanca.
Renee!
Renee!
Renee'ye arkamdan iş çevirterek, istediğini elde ettiğini düşünebilirsin ama Ethan Kanin sorgulamayı benim yönetmemi emretti.
Mira, puedes creer que conseguiste lo que querías hacer que Renee actúe a mis espaldas pero Ethan Kanin me ordenó que te deje interrogar a Burnett.
Renee'yi bu işe bulaştırmamalıydın.
Deberías dejar a Renee fuera de esto.
Renee, benim Jack. Lütfen telefonu kapatma.
Renee, soy Jack, no cuelgues el teléfono, por favor.
Renee?
- ¿ Renee?
Renee, bu adam beni bu işe bulaşmış olan kişilere götürebilecek tek bağlantı
Renee, este hombre es la única conexión que tengo con cualquier otro que esté involucrado en esto.
Renee?
¿ Renee?
Renee Bauer ile konuştu.
- Renee habló con Bauer.
Renee, bu seni suç ortağı yapar.
Renee, esto te convierte en cómplice después del hecho.
Renee bana kimin bilgilerini gönderdiğini söyle.
Renee, dime qué información le enviaste.
Renee'nin Bauer'a yüklediği bilgiyi izole ettim, Dosyanın bağlantısına giremiyorum.
He aislado los datos que Renee envió a Bauer, pero no puedo pasar del encabezado del archivo.
Renee, benim Jack. Yüzüme kapatma.
Renee, soy Jack.
Renee, Bauer nerede?
Renee, ¿ dónde está Bauer?
Bauer'ın burada ne aradığını bilseydim belki söyleyebilirdim, Renee.
Bien, tú sabes, Renee, podría estar diciendo eso si supiera qué diablos estaba haciendo Bauer aquí en primer lugar. Muy bien, Renee, escucha.
Pekâlâ Renee, dinle. Bir adım sen at, bir adım ben.
Yo quiero que lleguemos a un acuerdo.
Renee!
Renee.
Renee'yle konuştum. Ayrıca Mayer'ın bilgisayarındakileri gördüm.
Hablé con Renee, y vi lo que había en la computadora de Mayer.
Renee, gelişmelerden beni haberdar etmeliydin. Bana güvenmeliydin.
Renee, deberías haberme mantenido informado deberías haber confiado en mi.
Renee...
Renee...
Burda hiçbirşey yok efendim. Renee, depo bomboş.
No hay nada aqui señor Renee, el almacen esta vacio
Renee, gerçekten yukarıdan uydu görüntüsünü kullanmalıyız.
Renee, esas proyecciones satelitales nos vendría muy bien.
Renee, bunları anladın mı? Evet, anladım.
- Renee, ¿ escuchaste eso?
Anlaşıldı, Tony.
Jack, Renee, ¿ alguien? Copiado, Tony.
Renee, yardım etmeye çalıştığını biliyorum. Ama konu hakkında hiçbir fikrin yok.
Renee, sé que estás tratando de ayudar, pero no sabes de lo que hablas.
Önemli değil.
Renee está dando las coordenadas.
Renee koordinatları bildiriyor.
Todo será polvo en los próximos diez minutos.
Bayan Başkan, Jack Bauer... ve FBI'dan Renee Walker sizi arıyor.
Señora Presidenta, le llaman Jack Bauer y Renee Walker del FBI.
Dinle, Renee... Birbirimizi uzun süredir tanıyoruz.
Escucha, Renee... tenemos mucho tiempo conociéndonos.