English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ R ] / Reserve

Reserve translate Spanish

726 parallel translation
O zevke bir gün ben nail olmak isteyebilirim.
Quizá me reserve el placer para mí algún día.
Mandrake Falls'a üç kişilik tren rezervasyonu yaptır.
Reserve tres billetes para Mandrake Falls.
İIk dansı benim için idare etmesini söyle.
Dile que reserve el primer baile para mí.
Şunu al, otel kâtibine Sam Masterson genç bir hanım için bir oda ayırtıyor de.
- Como todo el mundo. Reserve a mi nombre una habitación para la señorita.
İkisi de kadınsa aynı odada yatarlar. Ya da aileden birine gerekmeyecekse yukarıdaki odalardan birini verirsiniz.
Entonces podría añadir una cama, si las dos son mujeres, o usar una de las habitaciones de arriba, a menos que la reserve para su familia.
- İyi geceler Lermontov.
- Sí, "La Reserve" - Adiós.
Sağolun, ama alkışlamak için gösterinin sonunu bekleyin.
Gracias, pero reserve los aplausos para el final del espectáculo.
Uçakta yer ayırtmayın, kafanızı kullanın.
No me reserve aviones. Use la cabeza.
Onu saklayıp sadece senin için giyeyim mi?
¿ Quieres que las reserve y me las ponga sólo para ti?
Sesiniz kısılmasın.
Descanse. Reserve la voz.
Lütfen piskoposa övgülerini... bunu benden daha çok hak eden birine saklamasını söyleyin.
Digale al Obispo, que reserve sus felicitaciones para alguien que las merezca mas que yo.
- Sizin için sipariş vermemi ister misiniz?
- ¿ Quiere que le reserve uno?
Bir bilet ayırt kendine.
Reserve un vuelo.
Sonra Ritz Pavilion'da bir masa ayırtın ve Bayan Boyer'i arayıp saat sekizde onunla orada buluşacağımı söyleyin.
Después reserve una mesa en el... Ritz Pavilion, y llame a la Sra Boyer y dígale que nos veremos allí a las 8.
Evet Maria Gambrelli'yi serbest bırak ve Cafe Olé'ye saat 8 için iki kişilik yer ayırt.
Haga que liberen a Maria Gambrelli inmediatamente... y reserve una mesa para dos esta noche en el Café Olé.
Elysee'ye vardığımızda,.. ... akşam yemeğine, Septime'de yer ayırtmayı unutmayın.
Antes de que lleguenos al Eliseo, reserve mesa en Septime para cenar.
Bir dahakine, eğer sen unutursan Maurice'ye söyle de bize tercihen halılı ve sıcak su olarak bundan daha iyisi olan bir oda ayarlasın.
La próxima vez, haz que Maurice reserve el cuarto si tú no te acuerdas. De preferencia, con alfombra. Y algo más en la llave del agua caliente además de...
"Reserve a la direction" ne demek oluyor?
¿ Qué significa "Réservé à la direction"?
Gece Berlin'e gidecek trene binmemiz için araç ayarla.
Reserve un vagón en el tren nocturno de Berna.
Dış İşleri'nin kaydından size başka bir uçuş ayarlayabilirim.
Puedo lograr que Asuntos Exteriores les reserve otro vuelo.
Hong Kong'a iki yer ayırt.
Reserve dos billetes para Hong Kong.
FEDERAL RESERVE BANK OF NEW YORK AŞAĞI MANHATTAN
BANCO DE LA RESERVA FEDERAL DE NUEVA YORK, SUR DE MANHATTAN
Sizin için bir masa ayırtmamı istemiştiniz.
Me dijo que le reserve una mesa...
Eğer sizin için ayarlamamı isterseniz- -
Si quiere que le reserve -
Razors'a söyle bize bir masa ayırtsın.
Que Razors reserve.
- 2 saat sonraki uçağa bilet aldım.
Le reservé un lugar en el vuelo que sale en 2 horas.
Bu bilgiyi kendime sakladım.
Me reservé esa información.
Bu akşam operada loca aldım.
Reservé un palco para la ópera.
Yer ayırttık bile.
Ya lo reservé.
Her zamanki masasını onun için ayırmıştım sayın ekselansları.
Le reservé la mesa como siempre.
Luigi'de yiyeceğiz. Kutlama yapacağız.
Reservé nuestra mesa en Luigi's. Celebraremos.
- Evet, La Resserre.
- "La Reserve".
Oda ayırtmamı benden istedin.
Reservé las habitaciones.
Bundan dolayı kalbim sertleşti. Benim becerilerim para ve güç oldu. Bedelini kim ödeyebilirse!
Pero endurecí mi corazón, reservé mi arte para los ricos y poderosos que podían pagarme.
O şişeyi günler önce hazırladım. Onu saklıyordum. Bizim için.
Preparé esa botella hace dos días y la reservé para nosotros.
Geceyarısı için bir gondol ayırttım. Bunu yapabilir misin?
Reservé una góndola a la media noche. ¿ Podrás lograrlo?
- İyi günler. - Bir oda ayırtmıştım.
- Reservé una suite.
Rezervasyonum var.
Reservé una mesa.
Bana ayrılan yeri sana vereceğim.
Te dejare tener el espacio que yo reservé.
Bir oda tuttum.
Hasta reservé una habitación.
- Yarına saha ayırttım.
- Reservé una pista.
Ama değil, üç tane masa ayırttım.
Pero no es así, yo reservé tres mesas.
Mektupla yer ayırttırmıştım da.
La reservé por carta.
Güzel!
Bien, reserve a nombre de Thimm.
Sana yatak hazırlatmıştım zaten.
Bueno, reservé una suite para usted.
Şey, ben daha da ileri gittim ve televizyondan zaman ayırttım.
Bueno, me adelanté y reservé un espacio televisivo en la cadena.
Burada bir oda ayırtmıştım.
Reservé una habitación aquí.
Evet ama, ben birinci sınıf bir kabin istedim, yurt yatağı değil.
Si, pero reservé un camarote de primera clase, no una litera.
- Ben de birinci sınıf ayırtmıştım.
- Yo también reservé un camarote de primera clase.
Yıllardan beridir sakladığım bir kaç parça kurutulmuş et.
Sólo un puñado de latas de carne que reservé por algunos años.
Biletimi çoktan ayırttım.
Ya reservé mi pasaje.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]