Rich translate Spanish
1,790 parallel translation
Rich, ne yapıyorsun?
Rich, ¿ qué haces?
Rich!
¡ Rich!
Dur, Rich.
Esperen, Rich.
Evet, bu Rich'ti ve iyiyiz.
Sí, ese era Rich y estamos bien.
Rich, bunu sen mi açtın?
Rich, ¿ la pusiste tú?
Biliyor musun, Rich bir şey kanıtlamak zorunda değilsin.
Sabes, Rich no tienes que probar nada.
Rich ne olacak?
Oigan, ¿ y Rich?
- Rich!
- ¡ Rich!
Rich, elbiselerin bende.
Rich, tengo tu ropa.
- Babanla konuştum, Rich.
- Hablé con tu papá, Rich.
Bu asılmak olur, Rich.
Eso es acoso, Rich.
- Rich, ödümüzü patlattın.
- Rich, casi nos matas del susto.
- Rich, benim James.
- Rich, soy yo, James.
Sağ ol, Rich.
Gracias, Rich.
Evet. Ne yapıyorlardı, Rich?
Claro. ¿ Y qué hacían en el auto, Rich?
- Ne zaman gördün, Rich?
- ¿ Cuándo viste eso, Rich?
Birkaç hafta önce, değil mi Rich?
Hace unas semanas, ¿ no, Rich?
Bunlar da Thomsen'lar Güney Rich'den, 35 kilometre uzakta..
Estos son los Thomsen del sur de Rich, 35 kilómetros de distancia.
South Rich buraya ne kadar uzak?
¿ Qué tan lejos está South Rich?
Rich, seni bulacak ve canına okuyacak.
Rich, te encontrará y te la dará por el culo.
Rich Parente işini yarım bırakmaz.
Rich Parente no renuncia.
Rich, bana yarın için çifte vardiya yazmışsın.
Rich, me asignaste turno doble mañana.
Rich, tıp okuyorum, tamam mı?
Vamos. Rich, mira, estudio medicina, ¿ sí?
Ben Rich Parente, Cleon Salmon adına arıyorum.
Soy Rich Parente y llamo a nombre de Cleon Salmon.
Rich az önce mühim bir elmas yüzüğü yuttu.
Rich se tragó un importante anillo de diamantes.
Rich, olmaz.
¿ Qué? Mira, necesita descansar y ponerse algún tipo de ungüento en el rostro. Rich, no.
Evet, Rich, ona ichthioldizine gerek.
Sí, Rich, necesita ungüento.
Rich, Dave'e şu kıIıçbalığını pişirmesini söyle.
Rich, dile a Dave que cocine ese pez espada.
Krallar gibi davranmanızı istiyoruz, Rich.
Queremos el tratamiento real, Rich.
İyi dedin, Rich. Bir de şu tarafından bak.
Qué bonito, Rich.
Rich, son durumu söyle!
Rich, números.
Rich, adam üşüttü.
Rich, ha perdido el control.
Rich, şuna bak.
Rich, míralo.
- Rich, ters giden bir şeyler var.
- Rich, vamos. Algo está mal.
Rich, adam kafayı sıyırmış.
- ¿ Qué? Rich, está chiflado.
Rich, bunu niye yapıyorsun?
Rich, ¿ por qué lo haces?
Rich, kötü durumdayım.
Estamos ocupadísimos
Harbiden omurgasızın tekisin, Rich.
Vaya que eres un marica sin agallas, Rich.
Bayan Rich Parente mekâna giriş yaptı.
- La Sra. De Rich Parente, presente.
İyiydi, Rich.
Bien hecho, Rich.
Vay be, Rich.
Vaya, Rich...
Rich Lippmann'a ne oldu?
- ¿ Qué fue de Rich Lippmann?
Rich Lippmann puştun teki, baba.
Rich Lippmann es un cabrón, papá.
Rich de aynı şeyi söyledi.
Rich dice lo mismo.
biliyorum.Rich soyu bozulmuş?
¿ Rico consentido con alma gemela?
Usta Hua, zengin olduk.
Master Hua, we're rich!
Yavuz Seçkin.
Rich Little.
- Sen Yavuz Seçkin'sin!
¡ Eres Rich Little!
Rich?
Rich, ¿ acabas de comer eso? Algo está atascado.
Değil mi, Rich?
Eso no tiene sentido, ¿ verdad, Rich?
Bu Yavuz Seçkin!
¡ Ese es Rich Little!