Ridley translate Spanish
389 parallel translation
Ridley ile çabucak gidip, bir kaç resim çekip ve ne bulacağıma bakacağım.
Iré con Ridley, haremos un par de fotos y a ver qué descubro.
Gidelim, Ridley.
Vamos, Ridley.
"Adamı oyna, Efendi Ridley."
" Sea hombre, amo Ridley.
Ridley nerede?
¿ Y Ridley?
Ridley, eğer yapacak daha iyi bir işin yoksa... not alır mısın?
Ridley. si no tienes nada mejor que hacer. toma nota :
Ridley, bir not daha alır mısın?
Ridley, toma nota :
Sıradaki ne Ridley?
¿ Ahora qué. Ridley?
Hey, Ridley!
¡ Eh. Ridley!
Ridley Scott.
Ridley Scott.
- Dr. Ridley miydi?
- ¿ Fue el Dr. Ridley?
Evet, Dr. Ridley'di.
Sí, fue el Dr. Ridley.
Sağlık Bakanlığı'na göre, Barnett'in ölüm belgelerini imzalayan Dr. Ridley,... 1979'tan beri resmi olarak doktor değilmiş.
Según el colegio de médicos, el Dr. Ridley, quien firmó el acta de defunción de Barnett, no es oficialmente médico desde 1979.
Dr. Ridley bu mu?
¿ Es ése el Dr. Ridley?
Joe Ridley, hızla ilerleyen yaşlanma süreçlerini durdurabileceğini düşünmüştü.
Joe Ridley pensó que podría retardar el envejecimiento acelerado.
Joe Ridley'i tanırdım.
Yo conocía a Joe Ridley.
Joe Ridley'e ne derlerdi, biliyor musunuz?
¿ Sabe cómo llamaban a Joe Ridley a sus espaldas?
Peki Dr. Ridley tıp lisansını nasıl kaybetti?
Y al final, ¿ cómo perdió el Dr. Ridley la licencia médica?
Korkarım meslektaşınız Dr. Ridley, tekrar ortaya çıktı.
Me temo que a su colega el Dr. Ridley se lo tragó la tierra.
- Ridley bir yolunu bulmuş.
- Ridley encontró la manera.
Ridley'in, NIH'te, insanlar üzerindeki deneylerden çıkardığı notlara göre yaşlanmayı kaçınılmaz bir şey olarak değil, bir hastalık olarak gördüğü anlaşılıyor.
Las notas de Ridley sobre las pruebas con seres humanos indican que, para él, el envejecimiento no era inevitable, sino una enfermedad oportunista.
Buna rağmen, Ridley'in çalışmalarının ya da teorilerinin işe yarayıp yaramadığı konusunda bir kanıt ya da bir umut oluşturacak bir ışık yok.
Sin embargo, no hay ninguna prueba de que obtuviera resultado alguno, ni de que sus teorías, pese a esperar lo contrario, fueran válidas.
Dr. Joe Ridley.
El Dr. Joe Ridley.
Eğer gerçekten Dr. Ridley'seniz, son 5 yıldır neredeydiniz?
Si de veras es usted el Dr. Joseph Ridley, ¿ dónde estuvo en los últimos cinco años?
Siz de, Barnett'in, Ridley'in araştırmasını çaldığını biliyorsunuz.
Y usted, claro está, sabe que Barnett había robado toda la documentación de Ridley.
Ama Ridley'in bilmediği şey, hükümetin, araştırma bilgileri için Barnett'le pazarlık halinde olduğu.
Lo que Ridley no sabe es que el gobierno está negociando su compra con Barnett.
Ve yemin ederim, dün gece evimde biri vardı. Ama Ridley kapımı çaldığında, sesi onun çıkardığını düşündüm.
Anoche habría jurado que había alguien en mi apartamento, pero cuando Ridley golpeó la puerta, pensé que era él quien hacía ruido.
Yeni arkadaşın, Ridley.
Tu nuevo amigo... Ridley.
Hayır, Los Angeles'a gidip Ridley Scott ile görüşecekmiş.
No, a Los Angeles. Se reunirá con Ridley Scott.
New York'ta Ridley Scott ile görüşüp Los Angeles'ta menajeriyle buluşacak.
Luego de ver a Ridley Scott en New York, se encontrará con su agente en Los Angeles.
Dün Ridley Scott ile konuşmuş.
Habló con Ridley Scott ayer.
- Soru. İsmin Ridley Scott ya da James Cameron mu?
Pregunta : ¿ se llama Ridley Scott o James Cameron?
Ridley Scott bir numaradır. Bir tane daha söyle.
Gracias, Ridley Scott es el mejor.
Yanarak geberin canavarlar!
Dios os bendiga, Maestro Ridley.
- Ridley.
- Ridley.
Ridley çok garip biriydi.
Se llamaba Ridley. - Fue muy extraño.
Ridley gülümsemedi bile. Sanki damarlarında buzlu su dolaşıyordu.
Ridley ni siquiera sonrió, como si no tuviera sangre.
- Evet. Ridley adındaki bir memuru araştırmanızı istiyorum.
Sí, investiguen a un tal agente Ridley.
Peter Francis Ridley.
Ridley, Peter Francis.
- Ridley çok taşınmış.
- Sí, se ha movido mucho.
Ridley'in annesinden nasıl nefret ettiğini anlayabiliyorum ama bu noktaya kadar gelmesi inanılmaz.
Entiendo que odiara a su madre, pero hasta ese punto...
Ridley'in çalıştığı bölgelerle fahişelere yapılan saldırıları karşılaştırıyordum.
Buscar relaciones entre agresiones y sitios en que trabajó Ridley.
Memur Ridley, bizimle karakola kadar gelmeniz gerekiyor.
¿ Agente Ridley? Debe acompañarnos a comisaría.
Bizimle oyun oynama, Ridley. On sekiz ya da on dokuz, fark etmez. İdam edileceksin.
No juegue con nosotros, 18 muertes le serán tan letales como 19.
Ridley işine yoğunlaşınca, araştırmayı unuttuk.
- Lo dejamos por lo de Ridley.
Ve bu zeytin yeşili kaplumbağalar da her yıl binlerce mil göç ederler.
Y las tortugas, como estas Ridley color oliva, migran miles de Km cada año.
"Kurtarıcımız Ridley"
"Ridley el Salvador".
Bak Ridley burada işler böyle yürüyor ve değiştirmek için bir şey yapamazsın...
Mira, Ridley, las cosas son como son. No hay nada que puedas hacer para cambiarlas.
Ridley, neden bu kadar yüksek?
¿ Ridley, por qué tiene que ser tan alto?
- Hadi Ridley.
- Vamos, Ridley.
Tamam şimdi Ridley'i buradan çıkaralım.
De acuerdo, saquemos a Ridley de aquí.
Hayır, Ridley, adı Ridley'di.
No, Ridley.