Rifles translate Spanish
1,110 parallel translation
Ama arkamda, tüfekli üç Japon.
Pero detrás de mí, tres japoneses con rifles.
Birkaç tüfeğimiz var, fazla değil, ama en az 50 adamımız savaşabilir.
Hay unos cuantos rifles, no muchos.
- Bu silahlardan çok satılıyor mu?
- ¿ Vende muchos rifles de repetición?
Apaçilere silah satan adamla ilgiliyse yardım etmek isterim.
Si tiene que ver con quién vende rifles de repetición a los apaches, quisiera ayudar.
Eğer silahların peşindeysen doğru yerdesin.
Si buscas los rifles de repetición, estás en el sitio adecuado.
Getirdiklerimizin arasında silah yoktu.
No había rifles en la carga que transportamos.
Tek bildiğim silahlar yakında gelecekmiş gibi heyecanlı oldukları.
Sólo sé que están entusiasmados, como si esperaran los rifles muy pronto.
Silahlar çoktan gelmiş olabilir.
Puede que esos rifles ya estén preparados.
Apaçilerin son model silah kullandığını biliyor musunuz?
¿ Sabía que los apaches usaban rifles de repetición?
Peki silahların nereden geldiği de söyleniyor muydu?
¿ Se comentó de dónde salieron los rifles?
Ateşi görünce gelip silahlarını almalarını istiyorum.
Quiero que lo vean y vengan a buscar sus rifles.
O arabada 200 tüfek var.
En ese carro hay 200 rifles de repetición.
O silahları aldılar mı kimse onları durduramaz.
En cuanto tengan los rifles, nada podrá detenerlos.
Dinle Dave, şimdilik Apaçilere birkaç silah sattığımızı kimse bilmiyor.
Escucha, Dave, por ahora nadie sabe que vendimos rifles a los apaches.
Ama onlara 200 tüfek sağlayarak bir Kızılderili savaşı başlatacaksın.
Pero si les entregas 200 rifles, empezarás una guerra con los indios.
Silahları Apaçilere vereceğim.
Voy a entregar los rifles a los apaches.
Dave'in Apaçilere silah sattığını düşünüyorsan bunu bilmek istiyorum.
Si crees que Dave vendía rifles a los apaches, quiero saberlo.
Eğer Apaçilere silah sattıysa, o bile kalmamış demektir.
Si vendía rifles a los apaches, ni siquiera tengo eso.
Kimse o arabada silah olduğunu söylemedi.
Nadie dice que hubiera rifles en ese carro.
Bulursak ne olacak? İçinde silah varsa ne olacak?
Supón que lo encontramos, supón que hay rifles en él.
- Onu silahların yanında buldum.
- Lo encontré cerca de los rifles.
Tüfek sipariş edildiğini öğrendim.
Descubrí el cargamento de rifles.
Apaçilere o silahları sen sattın.
Vendiste a los apaches los rifles que usaron.
Silahları almaya geliyorlar.
Vienen a buscar sus rifles.
O silahlara para ödediler.
Han pagado por esos rifles.
Ve siz delikanlılar, tüfeklerinizi yanınızdan ayırmayacaksınız.
Chicos, vosotros tened los rifles a mano.
Tüfeklerimizi istiyor.
Él quiere nuestros rifles.
Bize beº at, üç silah ve bir yillik emek borçlusunuz.
Usted nos debe por cinco caballos, tres rifles y las trampas de un año.
5. Louisiana Tüfeklerinden, ya da onlardan geriye kalanlardanız.
El quinto de Rifles de Louisiana o lo que queda de él.
Tüfekler dolu, süngüler takılı, her mahkuma iki kişi.
Rifles cargados, bayonetas listas, dos hombres por prisionero.
Bu tüfeği, mermileri, avludaki sabanı falan nereden aldınız?
¿ Donde compraste estas municiones, rifles y arados?
- Bizim tüfekleri size bırakacağız.
- Os dejaremos nuestros rifles.
Altı tane silahlı adam ve hızlı atlar.
Seis hombres con rifles y caballos rápidos.
Tabancanızı ve tüfeğinizi almak zorundayım.
Me llevaré sus pistolas y sus rifles.
Etraftaki silahları toplayalım.
Ven a recoger los rifles abandonados.
Silahlı bir düzine erkeği görünce bizi dinleyebilir.
Escuchará mejor con una docena de rifles delante.
Tüfek verilmeyecek mi?
¿ No tendremos rifles?
Tüfekleri kendi tasarrufumla alıyorum.
Voy a tomar los rifles bajo mi autoridad.
- Sürgülü tüfek kullanıyorlar.
- Llevan rifles de repetición.
- Tüfekler.
- Rifles.
" 40 tüfeğimiz,.. ... 42 el yapımı kılıcımız,.. ... bir makinalı tüfeğimiz ve bir havanımız var.
"Tenemos 40 rifles, 42 Sten caseras, una ametralladora y un mortero, además de granadas caseras".
Burada 300 çocuk ve sekiz silah var.
Tenemos 300 niños y ocho rifles. Eso es todo.
- İkiniz tüfeklerinizi hazır tutun.
- Tengan los rifles a mano.
Tüfekleri ve bandoleras'ları al, hepsini dağıt.
Saquen los rifles, bandoleras, y pásenlas.
Belki onun fil avı için olan silahlarından birini de getirir.
Tal vez traiga uno de sus rifles para elefantes.
Kızılderili kampından bir bebek tüfekli beyaz adamlar tarafından kaçırılmış.
Habla de una niña kiowa raptada del campamento. Fueron hombres blancos con rifles.
Altı sandık tüfek. Evet.
Seis cajas de rifles.
- Tüfeğiniz var mı?
- ¿ Tienes rifles?
72 tüfek... işte bunun gibi.
72 rifles, igual que éste.
Şimdi, senin bu hikayene göre, sen bize ateşleme mekanizması olmayan tüfekleri getireceksin, paramızı alacaksın ve ilk nakliyede ateşleme mekanizmalarını ve diğer tüfekleri getireceksin...
El cuento de que nos venden rifles sin los mecanismos de disparo, les pagamos y vuelven con más rifles y los mecanismos de disparo del primer cargamento...
Haydi o zaman eller tüfeklere beyler.
¡ Coged los rifles!