English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ R ] / Rocket

Rocket translate Spanish

420 parallel translation
rocket, bana çabuk şortunu ver!
Buscapé, dame tus bermudas. Quítate esa mierda.
Aşağıdan başlamıştım. En ucuz modeldi! Nasıl gidiyor, Rocket?
Como buen pobre, empecé desde cero con la cámara más mala del mundo.
- Senin adın ne? - Rocket
¿ Cómo te llamas, chico?
- Rocket de muhtemelen isteyecektir.
Dásela a él. Bené, a Buscapé le encantaría esa cámara.
Rogerio, Rocket.Fotoğrafçı.
Éste es Buscapé. Es fotógrafo. Hola, Buscapé.
- Ağzının tadını biliyorsun, Rocket.
Tienes buen gusto, Buscapé. - Ya he acabado, me voy.
- Rocket. Bir tane daha çek.
Haz otra foto más.
Yapamam, Rocket, Başım belaya girer.
No puedo, Busca. Puedo meterme en problemas. Son sólo para el periódico.
Rocket!
¡ Sácanos una foto!
Size söylemeyi unuttum, adım artık Rocket değil.
Olvidé decir que ya nadie me llama Buscapé.
Ama Oldsmobile Rocket 88'in sundukları çok daha fazla.
El Oldsmobile Rockett 88 ofrece aún más su admirable diseño
Roket 1202, kopyaladık.
Rocket 1202, escuchamos.
Günümüzde, her şehirde standart filmler izleyeceğiniz, "Rocket" adlı standart bir sinema bulabilirsiniz.
Ahora, en todas las ciudades levantan un cine de modelo típico " "Cohete" ", donde es posible ver una película típica.
Rocket trenini biliyorsun. 54 yıllık ama tek bir kazası bile yoktu.
Sabes que el Rocket no ha tenido ni un accidente en 54 años.
Annem bir şirkette iş buldu. Roket kompüterleri.
Mi madre consiguió trabajo aquí, en Ordenadores Rocket.
Favorim Roket Adamdı. Bir defasında frenlerine bir şey olmuştu.
Mi favorito era Rocket Man, y una vez vi un episodio sobre un coche sin frenos.
Bir sonraki mutlu olduğun olayda sana Ram Bharose Rocket adinda havayi fişek almıştım onu ateşledin ve Gupta ´ nin dükkanını kül ettin.
La segunda vez que fuiste feliz fue cuando.. ... te compre un fuego artificial llamado "Ram Bharose Rocket" lo encendiste, y quemaste la tienda de Gupta.
Şimdi biraz müzik... Flying Home'un roketatar versiyonu.
Ahora, un poco de música aquí están los chicos con su versión rocket-gun del tema "Flying Home."
Elton John'un "Roket Adam" şarkısını sever misin?
Te gusta la cancion de Elton John, "Rocket Man"?
Roket Adam sensin.
Tu eres el Rocket Man.
Rocket neden seni göndermedi?
¿ Por qué no te envió Rocket a ti?
Rocket'in ekibinde.
El equipo de Rocket.
Rocket geri döndü.
El Cohete ha vuelto.
Rocket Romano?
¿ El Cohete Romano?
Rocket mikrofonla onu kontrol edecek, Madonna gibi.
El Cohete va a dirigirlo con un micrófono, como Madonna.
Rocket AG sponsorum.
El Cohete me subvenciona aquí.
Peter Benton, Rocket Romano.
Peter Benton, el Cohete Romano.
Ben Davy Rocket, bugün size yeni parlayan bir yeteneğe adadığımız çok özel bir programla karşınızdayız. Bu yetenek ki, 18 aylık bir süredir, Britanya müzik listelerindeki krallığını devam ettiriyor.
Soy David Rocket, y hoy tenemos un show muy especial, dedicado a uno de los nuevos talentos del pop que lleva dominando las listas de éxitos británicas durante el increíble tiempo récord de 18 meses.
Rocket'in araştırması üzerinde çalışma planlarımızı teyit edecektim.
Quería confirmar nuestra cita para revisar la bibliografía de Rocket.
Evet. Roket Romano ile yaşadığı tartışmayı anlatmıştı.
Me habló del incidente con Rocket Romano.
- Dostum, seni görmek güzeldi.
- Rocket, encantado de verte.
Demek meşhur Roxy Rocket sensin.
Así que eres la famosa Roxy Rocket.
Şimdi rocket ball zamanı!
Faltan 5 minutos. ¡ Juegan los Rockets!
- Rocket.
- Hola, Rocket.
Kahretsin! Rocket gibi çirkin bir pisliğin nasıl böyle güzel bir kız kardeşi olabilir?
¿ Cómo puede tener el bastardo de Rocket una hermana tan guapa?
- Rocket evde mi?
¿ Está Rocket?
Sen Rocket'in küçük kardeşisin, değil mi?
Eres la hermana de Rocket, ¿ no?
Flame throwerlar, küçük bombalar, patlayıcılar, rocket launcherlar! Bu bir tank.
Bombas pequeñas, lanzadores de cohetes, esto es un tanque no se puede usar nada.
Rocket launcherı kullan!
Hunde el botón de velocidad.
- Bir Rocket Romano yeniliği.
- Una innovación de Romano.
Peter, bence Rocket ameliyatta öyle konuştuğu için tam bir pislikti.
Peter, creo que Rocket fue un capullo por hacer lo que hizo en el quirófano.
Yeni bir Roket ilave galiba.
Creo que es una de las innovaciones de Rocket.
Tam da Rocket Man çalıyordu.
Justo en el medio de la canción.
California, Arizona, New Mexico, Colorado Kansas, Oklahoma, Missouri, İllinois, lndiana ve Ohio Karen Sympathy, Rocket J Sincap ve Bullwinkle J Geyiğe karşı duruşmayı Yargıç Cameo yönetecek.
California, Arizona, Nuevo México, Colorado, Kansas Oklahoma, Misuri, Illinois y Ohio contra Karina Simpatía Rocket J. Ardilla y Bullwinkle J. Alce. Preside la juez Cameo.
Benim adım Rocket.
Me llamo Buscapé.
Rocket, gizli çekim mi yapıyorsun?
Buscapé, siempre haciendo fotos.
- Rocket!
¿ Quién es?
Nasıl gidiyor Rocket?
- Eh, Buscapé. ¿ Todo bien?
Rocket?
- ¿ Buscapé?
- Rocket, nereye gidiyorsun ;
Buscapé, ¿ adónde vas? Tranquilo, tengo que hacer una cosa.
Her zaman geçen haftanın finaliyle başlarlardı.
Empezaron con el final del anterior, y allí estaba Rocket Man intentando salir, acercándose al barranco,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]