Romalılar translate Spanish
1,074 parallel translation
Tabii, soylu olduğunuzu düşünmek Romalıların gururunu okşuyor.
A la vanidad romana le agrada pensar que eres noble.
Romalılar piknik yapıyorlar.
Están de fiesta.
Belki de Romalıların bu pikniğine katılsak iyi olur.
Quizá deberíamos unirnos a la fiesta.
Al sana Romalıların gururu!
¡ Ése es el orgullo romano!
Bunu herkes bilir. Romalılar bile!
Hasta los romanos saben eso.
Romalılar var, Mısırlılar, Vahşi Batı.
Está la romana, la egipcia, el salvaje oeste.
Dostlar, Romalılar, Yurttaşlar, bana kulak verin!
Ya sabes... " ¡ Amigos, Romanos, ciudadanos, escuchadme!
Romalılar aslanları salmadan önce Hıristiyanlara... -... öyle bakmışlar. Daha önce Quanah Parker'la... iş yaptın.
Los romanos miraban así a los cristianos antes de soltar los leones.
- Siz Romalılar hep hatalar yapar.
- Vosotros los romanos os equivocáis.
Romalılar çalışmıyormuş, kaytarıyormuş, sanki bir tek kendi çalışıyor!
"Roma es húmeda, anti laboral." Como si trabajara sólo él.
- Romalılar votka içmiyorlardı ki.
- Los romanos no bebían vodka.
Romalılar pınara "mutlu sular" dermiş.
Los romanos lo llamaban "Aguas felices".
Herkes Romalıların küçük çocukları doğrayıp onları atlarına yedirdiklerini bilir.
Los romanos matan a sus hijos para alimentar a sus caballos.
Ona hayran Romalılar iç çekip memnuniyetlerini belirtiyorlar.
Sus adoradores romanos suspiran y siguen contentos.
Romalılar ikinizin arasında bir savaş istemiyor.
Los romanos no quieren guerra entre los dos.
Antony, Romalıların, hepimizin onu ne kadar çok sevdiğimizi görmesi gerek.
Debe saber que es querido por los romanos y por nosotros...
Romalılar küçük kızları böyle korkutur.
Así asustan los romanos a las niñas.
Acele edersek Romalılar Akdeniz'i geçtiğimizi biz Yunanistan'a çıkana kadar fark etmezler.
Si somos rápidos, no nos localizarán hasta desembarcar en Grecia.
Ve böylece, bir kez daha, Romalılar birbirleriyle savaştılar.
Y una vez más, los romanos peleaban entre sí.
Romalıların gemileri arkasından kapanacak.
Y se cerrará tras él.
Romalıları tanırım.
Conozco a los romanos.
Gökkubbenin haritasını çıkardılar, Romalılarınkinden daha gelişmiş bir matematik sistemi kurdular ve bugün kullandığımız kadar hassas bir takvim yarattılar.
Trazaron un mapa del cielo, diseñaron un sistema de matemática superior al romano y crearon un calendario tan preciso como el que usamos hoy.
Gemide kürek çekmemin, Romalılar gibi dövüşmemin sebebi sensin.
Hecho remar en una galera, luchar como un romano... - Ian, ¿ qué estás haciendo?
Romalıları kurban ettiler!
¡ Sacrificios!
Haydi, Romalıları öldürerek ölelim!
¡ Muerte a los Romanos!
Romalılar, Perslerle savaşıyor olacak.
Son romanos y luchan contra Persia, es lo único que importa.
Maalesef Romalıların, kanalizasyon ile ilgili doğru düzgün yapıları yok.
Mira, los romanos, por desgracia, no sabían cómo transportar agua de forma satisfactoria.
Dostlar, Romalılar, Vatandaşlar! Bana kulak verin!
Amigos, romanos, compatriotas, préstenme sus oídos.
Romalıların kölelerine nasıl davrandığına ait fikrin var mı?
¿ Tienes alguna idea de cómo los romanos trataron a sus esclavos?
Ayrıca kalan gladyatörler Romalıları eğlendirmek için birbirlerini öldürürler.
sí, y los gladiadores sobrantes podrían matarse entre sí. para entretener a los romanos.
Tercihen Romalıların olmadığı bir dünya.
Sobretodo sin romanos.
Kendi halkından Romalılar için vergi toplayan hain bir adam.
Un hombre malévolo que recoge impuestos para los romanos de su propia gente.
Romalılar devriye geziyor.
Los romanos patrullan las calles.
Oturacak mıyız? Ahlak ve adaleti bir kenara bırakıp gece yarısı gizli mahkemeler kuran ve masum insanları yargılayan Romalılar bizler miyiz?
¿ nos hemos convertido en romanos que descuidamos la decencia y la justicia y hacemos juicios secretos para juzgar a un inocente en medio de la noche?
Romalılar da biliyormuş.
En Roma es conocido.
Ah, bir şey bana bu civarlarda Romalıların bulunduğunu söylüyor.
Huelo a sandalia romana...
Sanırım Romalılar küplere binmişlerdir.
A estas horas los romanos estarán furiosos.
Şu zavallı Romalılar.
Pobres romanos.
Ve şimdi Romalılar neyin peşinde görelim.
Pero los romanos no estaban con los brazos cruzados...
Millet, Romalılar dan haber almayalı çok zaman oldu, bu kötüye işaret
¡ Vivan los galos! Hace mucho tiempo que los romanos no dan señales de vida. Y eso no me gusta nada.
Romalılar kamplarına yakın yaşıyorlar, dayak yemekten bıktılar.
Los romanos se han vuelto muy precavidos, después de tantos estacazos.
Romalılar geliyor, bir Galyalı esirleri var.
- Los romanos con un prisionero galo.
Ama Romalılar ve Galyalılar orada barış içinde yaşarlar değil mi?
Pero allí los romanos están en paz con los galos.
- Romalılar seni casus diye mi yakaladılar? - Aptal mı bunlar?
¡ Los romanos ya no ven tres en un burro!
Romalılar nerede? Bırakın saldırayım!
¿ Dónde están los romanos?
Romalılar nerede?
¿ Dónde están?
Romalılar gibi evleri var artık.
Mi casa es como las de Roma.
Romalılar!
¡ Romanos!
Romalılar!
¡ Hombres de Roma!
Bu güçlendirilmiş köy işgalci Romalılar tarafından kuşatılmıştı... "
Una pequeña región rodeada de campamentos atrincherados romanos.
"Gördüğümüz gibi Galya'nın işgali Romalı'lar için bir tatil değildi."
Parece que los romanos han olvidado el latín.