English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ R ] / Rubens

Rubens translate Spanish

76 parallel translation
Rubens'in bir taslağı var.
Este es un bosquejo de Rubens.
Evet öyle Bay Rubens, bir bakıma.
Lo es, Sr. Rubens. En cierta manera.
Bay Rubens, acaba bana bir iyilik yapabilir misiniz?
Sr. Rubens, ¿ me puede hacer un favor?
- Affedersiniz. Adım Max Rubens.
Me llamo Max Rubens.
- Gerçekten bu harika bir çorba Bay Rubens.
La sopa está buenísima, Sr. Rubens.
- Bayan Rubens'in bana yaptığı çorbayı. - Ne incelik değil mi?
Una sopa que me ha preparado la Sra. Rubens.
- Rembrandt, Rubens, Delacroix, Millet...
- Rembrandt, Rubens, Delacroix, Millet.
Rubens, Raphael, Rembrandt...
Rubens, Raphael, Rembrandt...
Rubens'ın en hoş stilindeki evlilik kovalamacasına dikkat edin.
Fíjense en esa persecución conyugal al mejor estilo Rubens, tan ágil.
En azından Rubens'ten sonra.
Al menos no después de un Rubens.
Ve senin René'ni, Picasso'nu çaldım ve Rubens'in için iyi bir para aldım.
Y te robe el Renuar, tú Picasso, y le saque un buen precio al Rubens.
Bak. Rubens için iyi olabilir.
Mira... iría muy bien para el Rubens.
"Rubens pistila." Onun kamarasında gördün değil mi?
"Rubens Pistila." ¿ Han visto una en la vasija de su camarote?
Stephen Merchant'ın annesinin Marc Chagall'ın yüzü ve Peter Paul Rubens'ın vücuduna sahip olduğunu söyledin mi?
¿ Dijiste a la madre de Stephen Merchant's que tenía la cara de un Chagall y el cuerpo de un Rubens?
Birşey daha, Chagall'in kadınları güzel değil, ve Rubens'in kadınları.
Y otra cosa, las mujeres de Chagall no son guapas, y las de Rubens son gordas.
Bay Rubens'in dairesini arıyorum ama koridor kapkaranlık ve kayboldum.
Busco el departamento del Sr. Reuben... pero el pasillo está oscuro y estoy perdida.
Orda sandviçten var ama, bir tek Reuben bulamadım.
Aquí tienen el sándwich, pero no tienen cuadros de Rubens.
Rubens ailesinin yanında kalmam için her şey ayarlanmıştı. Orada bebeğimin doğumunu beklerken ev işlerini yapacaktım.
Se arregló todo para que me quede con la familia de Rubén donde trabajaba y costuraba mientras esperaba el nacimiento de mi bebé.
- Reubens götür onu.
- Rubens, llévalo. - Todo está bien.
- Reubens.
- Rubens.
Ya da Ruben göğsüne, ha?
O un seno de Rubens.
Affedersiniz, Yüzbaşı Rubens.
Disculpe, capitan Rovens...
Böyle bir durumda hemşireye ya da koç Robins'e gitmelisin.
Para eso debe ir con la enfermera, o el entrenador Rubens.
Bay Edward Rubens'i görmem gerekiyor, Yahudilerin başkanıdır.
Tengo que visitar al Sr. Edward Rubens el alcalde del comunidad Judía.
Rubens böyle para kazanıyordu.
Rubens se ganaba la vida así.
Herkesten sanatsal araklamalar yaptı.
Le robó a todos : A Rubens, Delacroix, Cézanne, Van Gogh, Matisse.
Rubens, Oezanne, Matisse Ama hiç kimse bunu çakmadı.Hiç enselenmedi...
- Y nunca lo descubrieron. Yo lo conocí.
Rubens resmi.
Un Rubens.
Özel Rubens eseri burada değil.
¡ Ese Rubens en particular no está aquí!
Fakat Rubens sergide değil.
Pero es Rubens no está en exhibición.
- Rubens hakkında konuşacak mısın?
- ¿ Algo que decir de Rubens?
Rubens, Van Dyck'i en iyi olması için göz önünde tutmuş.
Rubens tenía a Van Dyck como su mejor pupilo.
Ned Rubens'in Bürosu 4 Ocak Cuma
OFICINA DE NED RUBENS INDUSTRIAS CELADYNE VIERNES 4 DE ENERO
Rubens tabloları gibi.
Rubenesca.
Meşhur Rubens Arruda sokak stadyumuna, Günün en önemli maçına hepiniz hoşgeldiniz!
Jugó también en el Canto del Río, en lo Son Paulo de Curucá... y en el Ameriquinha, cuando usó los primeros tachones de su vida.
Bence Rubens tarzı denmesini tercih ederler.
Creo que prefieren lo Rubenesco.
Size temin ederim ki, ne zaman bir Rubens görsem midem bulanır. İçimden müzeyi ateşe vermek gelir.
Os lo aseguro, ante un Rubens, siento náuseas, quiero quemar el museo.
Rubens tablosu mu aldınız?
- ¿ Compró una pintura de Rubens?
Ruban'in himayesinde olan kuzenim ; Van Dyck şu an Westminster'de.
Mi primo, el protegido de Rubens, Van Dyke, está en Westminster.
Hollanda'da olduğum dönemde her daim tablolarını takdir etmeye zaman ayırdığım Herr Rubens bu işin ustasıydı.
Herr Rubens, cuyos cuadros siempre me detenía a admirar cuando estuve en Holanda, era un maestro en esto.
Siz, Bay Trumbull, Rubens değilsiniz.
Usted, Sr. Trumbull, no es ningún Rubens.
Bir Rubens olduğumu iddia etmiyorum, efendim.
No presumo ser un Rubens, señor.
Yine de size şunu hatırlatmak isterim ki,... Herr Rubens hiç böyle eşsiz bir Amerikan konusunu resmetmemiştir.
Pero le recordaría, sin embargo, que Rubens nunca pintó un tema tan singularmente Americano.
Windsor'un meşhur Ruben'lerinden birini görmek istedim.
Estuve deseando un famoso Rubens del Winsdor
RUBENS BARRlCHELLO TRElNO QUALlFlCATÓRlO
RUBENS BARRICHELLO CLASIFICACIÓN
Rubens'i gördünmü?
¿ Has visto a Rubens?
Dikkat et kendine, Rubens.
Cuídate, Rubens.
Rubens, Oezanne, Matisse Ama hiç kimse bunu çakmadı.
Ruebens, Delacroix, Cezanne, Van Gogh, Matisse.
- Rubens.
- Rubens.
Rubens Barrichello Jordan Ayrton'u 4 yıl önce tanıyormuydun yoksa, yeni mi tanıştın?
4 AÑOS ANTES ¿ Conoces a Ayrton, o te lo presento?
Rubens ve Rembrandt'ın müthiş resimleri vardır?
Tu sabes, Florence- -

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]