Rubin translate Spanish
285 parallel translation
Ahlak zabıtasında işler kesat mı Rubin? Gidip keyif mi yapıyorsun?
Si las cosas lento en la brigada antivicio, Rubin... se puede ir fuera y jugar a juegos?
- Evet, Jon Ruben, merhaba.
- Sí, Jon Rubin.
Adım Jon Ruben. Anlaşılan burada bir yanlışlık oldu.
Sí, me llamo Jon Rubin y parece que hay algún error aquí.
Özür dilerim, bayım. Adınız ne? Adım Jon Ruben, bayım.
Me llamo Jon Rubin, señor, y acabo de regresar de Vietnam.
Abbie Hoffman ve Jerry Rubin...
Abbie Hoffman y Jerry Rubin...
Ülke güvenliğini tehlikeye atacak davranışlarda bulunmaktan hakkınızda ayrı ayrı dava açılmış ve suçlu olduğunuza hükmedilmiştir 5 No'lu Olağanüstühal Mahkemesi Glendale Bölgesi polis merkezince Yüzbaşı Edward Rubin, duruşma başkanı, 24 mayıs tarihli duruşma
Están acusados de complot contra la seguridad del estado, y otras acusaciones diversas, siendo condenados durante la audiencia preliminar ante el tribunal 5º de la sección 44 del distrito de Glendale, presidido por el Capitán Edward Rubin, a 24 de este año.
Rubin!
Rubin.
Sergunenkov! Drozdovsky'ye gözleme giden izciler!
Rubin, Sergunénkov, llévenlo al Puesto de Observación, donde Drozdovski.
Rubin, eğer atlara işkenceye devam edersen seni cehennemde bulurum. Şimdi uzuyorum.
Rubin, si atormentas a los caballos, te encontraré en el otro mundo.
Rubin, benimle gel.
Él mismo vino "de visita".
Kuznetsov, Ukhanov'a git!
Rubin, ven conmigo.
Ben seni bekliyorum.
¿ Dónde están Rubin y Golovánov?
Rubin nerede? Golovanov? Golovanov gözetlemede.
Golovánov está en el Puesto de Observa.
Hayat gerçekten kapıyı çalar, Rubin.
Rubin, se ve que el gallito ha picado poco tu trasero.
- Rubin, git ve hemşireyi getir.
- Rubin, que venga la instructora sanitaria. - A sus órdenes.
Ukhanov, Rubin, benimle gelin.
Ujánov, Rubin, vengan conmigo.
Kuznetsov, Rubin, siz arkadan gelin!
Kuznetsov, Rubin irán en la retaguardia.
Evet buydu. Rubin.
Sí, tenía rubíes.
Ruben'di, değil mi?
Rubin, correcto? Rusty.
Rubin seni çıkardı.
Rubin te despidió.
Belki Rubin'le konuşsam iyi olur.
Quizás debería hablar con Rubin.
- Steve Rubin. - Sahi mi?
- Steve Rubin.
Yargıç Rubin'i ara.
Llamad al juez Rubin.
Çok özür dilerim Bay Rubin.
Vamos, fuera.
Manny, sakın bir daha olmasın.
Lo siento, Sr. Rubin. Que no vuelva a suceder.
- Teşekkürler. - Ben Dr. Rubin.
- Soy el Dr. Rubin.
Ne buldun, Rubin?
Sí. ¿ Qué tienes, Rubin?
Bir saniye bekler misin, Rubin?
¿ Espera un segundo quieres, Rubin?
Bay Reede, Rubin ve Dunn bürosundan aradılar.
Bueno. Llamaron del bufete de Rubin y Dunn.
Alan Rubin.
Alan Rubin.
Shelly Rubin'e merhaba de.
Saluda a Shelly Rubin.
- Alan Rubin.
- Nada menos que Alan Rubin.
o taksidekiler Alan Rubin'le karısıydı.
Los que iban en el taxi eran Alan Rubin y su esposa.
TAKSİYLE CENNETE YoLCULUK
TAXI AL CIELO Hallan a Alan Rubin Muerto
Bn. Rubin de orada.
Ahí va a estar la Sra. Rubin, en el centro.
Bn. Rubin'i kurtarmak, onların işi.
El trabajo de ellos es tratar de salvar a la Sra. Rubin.
Bn. Rubin?
¿ Sra. Rubin?
Bn. Rubin!
¡ Sra. Rubin!
Bu köşede Petterson, New Jersey'den. Siyah üzerine beyaz çizgili şortuyla 21 maçın 18'ini kazanmış olan, Kasırga Rubin Carter!
En esta esquina... de Paterson, Nueva Jersey... vistiendo los pantaloncillos blancos con la franja negra... ganador de 18 de sus últimas 21 peleas :
İlk rauntta, tam 2 dakika 13 saniyede Kasırga Rubin Carter...
A los 2 minutos con 13 segundos del primer asalto...
Dünya Eski Şampiyonunu yenmiş bulunuyor!
Rubin "Huracán" Carter derrotó...
Rubin, sakin ol!
¡ Rubin, cálmate!
Rubin, sakin ol!
- ¡ Rubin, cálmate!
- Kim o?
¿ Quién es? Jon Rubin.
- Jon Ruben mi?
- ¿ Jon Rubin?
Rubin
Rubin :
Rubin!
¿ Qué hay que transmitir?
İyi atış, Yoldaş Teğmen! Senin neyin var, Rubin?
¡ Qué hábil es usted, camarada teniente!
Rubin, onu oradan çıkar! Hayır, kalmasına izin ver.
Rubin, quite el cadáver de allí.
Ve Rubin... burada onu bekliyorum?
Y a Rubin lo esperaré aquí, ¿ puedo?
Nefesini tüketme. Ben, senin oyunculara verdiğin sözleri bilirim.
Guárdate el discurso, Rubin.